EZGİLENME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

EZGİLENME harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli EZGİLENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ezgilenme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Ezgilenme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GİZEM13, GEZME13, EZGİN12, GENİZ12, GELME10, ELGİN9, ENGEL9, ENZİM9, ELZEM9, GELEN9, GENEL9, GELİN9, İZLEM9, MELEZ9, ZEMİN9, EZELİ8, EZİNE8, ENEZE8, NEZLE8, ELEME6, ENLEM6, ENEME6, NEMLİ6

ELEME

[isim]

  • Elemek işi, eliminasyon

[spor]

  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme

ENLEM

[isim]

[coğrafya]

  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi

ENEME

[isim]

  • Enemek işi

NEMLİ

[sıfat]

  • Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı

    Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Yaşlı (göz)

EZELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ezelī)

[sıfat]

  • Öncesiz

[mecaz]

  • Eski

    Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ezelî rekabet, ezelî takdir

EZİNE

[isim]

  • Çanakkale iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: Ezine peyniri

ENEZE

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Cılız, zayıf, güçsüz

NEZLE (Kelime Kökeni: Arapça nezle)

[isim]

[tıp]

  • Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, tumağı, dumağı, çaputlama, zükâm, nevazil

    Havaların değişik gitmesi, bir sıcak bir soğuk olması adamcağızı nezle etmiş, üstelik nezle göğsüne inmiştir. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: nezle otu, bahar nezlesi, İspanyol nezlesi, saman nezlesi

ELGİN

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yabancı, gurbette yaşayan, garip

ENGEL

[isim]

  • Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket

    Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

  • Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
  • Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
  • Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer

[spor]

  • Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engel çıkarmak
  • engel olmak
  • engel tanımamak

Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli

ENZİM (Kelime Kökeni: Fransızca enzyme)

[isim]

[biyoloji]

  • Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik madde

ELZEM (Kelime Kökeni: Arapça elzem)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çok gerekli, vazgeçilmez

    Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir. - Tarık Buğra

GELEN

[sıfat]

  • Gelme işini yapan (kimse veya nesne)

[fizik]

  • Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelen ağam giden paşam
  • gelene git denilmez
  • gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)

Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen

GENEL

[sıfat]

  • Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi

    Genel seçim. Genel tarih.

  • Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan

    Söylediklerim kuşkusuz genel anlamda geçerli. - Adalet Ağaoğlu

  • Yetkisi ve sorumluluğu çok olan

    Genel başkan. Genel müdür.

  • Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)

    Genel kitaplık.

  • Bir genelleme sonucunda elde edilen

    Genel düşünce.

Birleşik Kelimeler: genel af, genel ağ, genel başkan, genel bütçe, genel coğrafya, genel dil bilimi, genelev, genelgeçer, genel gider, genel görünüm, genel görüşme, genel grev, genel kadın, genelkurmay, genel kurul, genel kütüphane, genel müdür, genel ölçek, genel sekreter, genel uygunluk bildirimi, genel yazman, genel yetenek, genel zekâ

GELİN

[isim]

  • Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
  • Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelin almak
  • gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş
  • gelin eşikte, oğlan beşikte
  • gelin etmek
  • gelin gibi süzülmek
  • gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz
  • gelin gitmek
  • gelini ata bindirmişler "ya nasip" demiş
  • gelin olmak
  • gelin yazmak

Birleşik Kelimeler: gelin abla, gelin alayı, gelin alıcı, gelinboğan, gelin böceği, gelin çiçeği, gelinfeneri, gelin hamamı, gelin havası, gelinkuşağı, gelin kuşu, gelin otu, gelinparmağı, gelin teli