Eze ile Biten Kelimeler

EZE ile biten 13 kelime bulunuyor. Sonu EZE olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Eze ile başlayan kelimeler. İçinde eze olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

DARÜLACEZE20

8 Harfli Kelimeler

MÜBAREZE16

7 Harfli Kelimeler

MÜFREZE19, MUAHEZE16, CERBEZE15

6 Harfli Kelimeler

GEVEZE19

5 Harfli Kelimeler

FREZE14, ÖNEZE14, ACEZE11, ENEZE8

4 Harfli Kelimeler

BEZE9, MEZE8, REZE7

REZE (Kelime Kökeni: Arapça rezze)

[isim]

  • Menteşe

    Kapının reze tarafına yakın yerinde bir parmak kalınlığında bir çatlak gözüme ilişti. - Peyami Safa

  • Kapıyı içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen

    Gece yağan yağmurdan rezeler şişmiş mi şişmiştir. - Salâh Birsel

ENEZE

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Cılız, zayıf, güçsüz

MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)

[isim]

  • İçki içilirken yenilen yiyecek

    Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Eğlence, alay

BEZE

[isim]

[anatomi]

  • Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde

Birleşik Kelimeler: gözyaşı bezeleri

[isim]

  • Hamur topağı, pazı

[isim]

  • Yumurta akı ve pudra şekeri ile yapılan bir çeşit pasta türü

ACEZE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaceze)

[isim]

[eskimiş]

  • Âcizler

Birleşik Kelimeler: darülaceze

FREZE (Kelime Kökeni: İtalyanca fresa)

[isim]

[teknik]

  • Tornacılıkta, bir deliğin ağzını genişletmeye yarayan çelik alet
  • Frezeleme işinde kullanılan takım tezgâhı

ÖNEZE

[isim]

[halk ağzında]

  • Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin
  • Sürek avında pusuda av bekleyen avcı

CERBEZE (Kelime Kökeni: Arapça cerbeẕe)

[isim]

[eskimiş]

  • Güzel konuşma

    Aldıracak bir şey olmadığını cerbezesiyle tekrar etti. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Beceriklilik, girginlik
  • Kurnazlık, hilekârlık

MÜBAREZE (Kelime Kökeni: Arapça mubāreze)

[isim]

[eskimiş]

  • Çekişme

    Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Düşman olan taraflardan birer kişinin çıkarak çarpışması

MUAHEZE (Kelime Kökeni: Arapça muʿāḫaẕe)

[isim]

[eskimiş]

  • Kınama
  • Paylama
  • Eleştiri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muaheze etmek

Birleşik Kelimeler: muahezename

MÜFREZE (Kelime Kökeni: Arapça mufreze)

[isim]

[eskimiş]

[askerlik]

  • Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturulan grup

    Dört kişilik müfreze, atlarını durdurmuştu. - Refik Halit Karay

GEVEZE

[sıfat]

  • Çok konuşan, çenesi düşük, gevşek ağızlı, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı, çene kavafı, cır cır, çaçaron

    Bir insanın geveze, hasis ve korkak olması kendisine yeter. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]

  • Sır saklamayan, boşboğaz, ayran ağızlı

DARÜLACEZE (Kelime Kökeni: Arapça dār + ʿaceze)

[isim]

[eskimiş]

  • Düşkünlerevi