EZBERLEYİŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

EZBERLEYİŞ harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli EZBERLEYİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BEZİŞ13, BEŞİZ13, BEYZİ12, BEZİR10, BELEŞ10, BEŞLİ10, BEŞER10, EZBER10, YEŞİL10, ZEYİL10, BİYEL9, BİREY9, BİLYE9, ERZEL8, EZELİ8, LERZE8, REZİL8, BERİL7, EBELİ7, LİBRE7, YEREL7, YERLİ7

BERİL (Kelime Kökeni: Fransızca béryl)

[isim]

[mineraloji]

  • Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat

EBELİ

[sıfat]

  • Ebesi olan

LİBRE (Kelime Kökeni: İtalyanca libbra)

[isim]

[eskimiş]

  • Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi

YEREL

[sıfat]

  • Yöresel

[gök bilimi]

  • Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan

[tıp]

  • Sınırlı bir yerle ilgili olan, mevzii, lokal

Birleşik Kelimeler: yerel ağ, yerel korozyon, yerel radyo, yerel saat, yerel televizyon, yerel yayın, yerel yönetim

YERLİ

[sıfat]

  • Taşınamayan, başka yere götürülemeyen

    Yerli dolap. Yerli sedir.

  • Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan

    Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Belli bir bölgede yetişen, otokton

    Yerli muz. Yerli meyve.

  • Bir yerin ilk sakini olan, otokton
  • Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan

    Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti. - Eflâtun Cem Güney

  • Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad

Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli

ERZEL (Kelime Kökeni: Arapça erẕel)

[sıfat]

  • Pek rezil
  • Alçak, soysuz

EZELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ezelī)

[sıfat]

  • Öncesiz

[mecaz]

  • Eski

    Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ezelî rekabet, ezelî takdir

LERZE (Kelime Kökeni: Farsça lerze)

[isim]

[eskimiş]

  • Titreme, titreyiş

    Aşklarının düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu. - Halide Edip Adıvar

REZİL (Kelime Kökeni: Arapça reẕīl)

[sıfat]

  • Alçak, aşağılık

    Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun! - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rezil etmek
  • rezili çıkmak
  • rezil olmak
  • rezil rüsva olmak

BİYEL (Kelime Kökeni: Fransızca bielle)

[isim]

  • Makinelerde, bir ucu pistona, öbür ucu volanı çeviren kaldıraca geçirilmiş, pistonun doğrusal hareketini krankta dairesel harekete çeviren, hareketli kol

BİREY

[isim]

  • Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert

    Matbaanın bulunması, sanat ve kültür olaylarından tüm bireylerin nasiplenmesi yolunu açtı. - Aydın Boysan

  • Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri

[mantık]

  • Bir türün kapsamı içine giren somut varlık

[ruh bilimi]

  • İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert

[toplum bilimi]

  • Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert

Birleşik Kelimeler: birey oluş, bireyüstü

BİLYE (Kelime Kökeni: İtalyanca biglia)

[isim]

  • Çocukların oynamak için kullandığı taş, maden, toprak, cam vb.nden yapılmış küçük yuvarlak nesne, misket, cıncık, zıpzıp
  • Motorlu taşıtlarda dönme veya sürtünme etkilerini azaltmak, aşınmayı ve enerji yitimini önlemek için göbeklerdeki yataklara yerleştirilen, çoğunlukla çelikten, küçük yuvarlak

BEZİR (Kelime Kökeni: Arapça bezr)

[isim]

  • Keten tohumu
  • Bezir yağı

Birleşik Kelimeler: bezir yağı

BELEŞ (Kelime Kökeni: Arapça bilāşeyʾ)

[sıfat]

[argo]

  • Karşılıksız, emeksiz, parasız elde edilen, müft

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beleş atın dişine (veya yaşına) bakılmaz
  • beleşe konmak

BEŞLİ

[sıfat]

  • Beş parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden beş tane bulunan

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde beş işareti bulunan kâğıt veya taş

[isim]

[edebiyat]

  • Divan edebiyatında beş dizeli bölümlerden oluşmuş manzume, muhammes

[isim]

[edebiyat]

  • Halk edebiyatında üçlemeli bir bende, konu ile ilgili aynı ölçüde bir çift dizenin bağlanmasıyla oluşan manzume

[isim]

[müzik]

  • Beş ses veya beş müzik aracı için yazılan müzik eseri, kentet, kuintet

[isim]

[müzik]

  • Beş müzisyenin çaldığı caz orkestrası

Birleşik Kelimeler: beşli ganyan, hüzzam beşlisi