Ez ile Biten 6 Harfli Kelimeler

EZ ile biten 6 harfli 14 kelime bulunuyor. Sonu EZ olan 6 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ez ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Ez olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KÖRFEZ21, GÖRMEZ20, MÜFREZ18, GEÇMEZ17, MENFEZ16, FERNEZ15, ANÇÜEZ14, PROTEZ14, PEKMEZ14, TRAPEZ13, ÇERKEZ12, ERİMEZ10, MERKEZ10, SENTEZ10

ER

[isim]

  • Erkek

    Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • İşini iyi bilen, yetenekli kimse

    Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç

[sıfat]

[mecaz]

  • Kahraman, yiğit

[askerlik]

  • Rütbesiz asker, nefer

    Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel

[halk ağzında]

  • Koca

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ere gitmek (veya varmak)
  • ere vermek
  • erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
  • erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
  • er kocar, gönül kocamaz
  • er lokması er kursağında kalmaz
  • er olan ekmeğini taştan çıkarır
  • er oyunu üçe kadar

Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri

[zarf]

[halk ağzında]

  • Erken

    Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç

[kimya]

  • Erbiyum elementinin simgesi

MERKEZ (Kelime Kökeni: Arapça merkez)

[isim]

  • Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
  • Bir işin öğretildiği yer

    Er eğitim merkezi.

  • Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer
  • Belirli bir yerin ortası

    Şehir merkezi.

  • Polis karakolu

    Sizi merkezimize gönderip tevkif ettireceğim. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Biçim, tarz

[matematik]

  • Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası

[matematik]

  • Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta

    Daire merkezi. Küre merkezi.

Birleşik Kelimeler: merkez açı, merkezkaç, merkez parti, merkez üs, iç merkez, ağırlık merkezi, deprem merkezi, etkinlik merkezi, haber merkezi, hükûmet merkezi, iletişim merkezi, indirim merkezi, iş merkezi, kâr merkezi, konuşma merkezi, kültür merkezi, mükemmeliyet merkezi, moral eğitim merkezi, ordu merkezi, sağlık merkezi, satış merkezi, tam bakım merkezi, ticaret merkezi, yerleşim merkezi, dış merkezli, eş merkezli, gün merkezli, yer merkezli

SENTEZ (Kelime Kökeni: Fransızca synthèse)

[isim]

[kimya]

  • Element veya başka maddeleri bir araya getirerek yapay olarak bileşik cisimler oluşturma, bireşim

[felsefe]

  • Yalından karmaşık olana, külliden cüziye, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel duruma, nedenden etkiye, öncülden varılan sonuca giden düşünme biçimi, bireşim

    Bu, tam bir antitezdir, iddia ettiğiniz gibi sentez değildir. - Peyami Safa

ÇERKEZ

[isim]

  • Kafkasya'da yaşayan bir boy veya bu boydan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Çerkez peyniri, çerkeztavuğu

TRAPEZ (Kelime Kökeni: Fransızca trapèze)

[isim]

  • Alt uçlarına bir çubuk bağlanmış bulunan iki düşey ipten yapılmış salıncağa benzer bir jimnastik aracı

    En zararsız oyun da sokak kapısının kol demirinde saatlerce süren trapez idmanlarıydı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Trapezci

ANÇÜEZ (Kelime Kökeni: Fransızca anchois)

[isim]

  • Hamsi ezmesi

    Havyar salatasından içi ançüez dolu zeytine, tarator ve cacığa kadar neler hem de nelerin âlâsı bulunmazdı? - Refik Halit Karay

PROTEZ (Kelime Kökeni: Fransızca prothèse)

[sıfat]

[tıp]

  • Takma

[isim]

[dil bilgisi]

  • Ön ses türemesi

PEKMEZ

[isim]

  • Genellikle üzüm, dut vb. meyvelerin kaynatılarak koyulaştırılmış biçimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pekmez gibi malın olsun, Antakya'dan sinek gelir
  • pekmez kaynatmak

Birleşik Kelimeler: pekmez helvası, pekmezkefi, pekmezköpüğü, pekmez köpüğü, pekmez toprağı, dut pekmezi, üzüm pekmezi

FERNEZ (Kelime Kökeni: Fransızca Maurice Fernez özel adından)

[isim]

  • Sünger toplamak için kullanılan makineli dalma aracı

MENFEZ (Kelime Kökeni: Arapça menfeẕ)

[isim]

[eskimiş]

  • Girecek veya geçecek yer, delik

    Atılan gülle ve lağımlardan kale duvarlarında geniş menfezler açıldı. - Orhan Seyfi Orhon

  • Genellikle banyo ve tuvaletlerde bulunan, panjur gibi açılıp kapanan havalandırma penceresi

GEÇMEZ

[sıfat]

  • Kullanımı olmayan
  • Değerini yitirmiş

Birleşik Kelimeler: geçmez akçe

MÜFREZ (Kelime Kökeni: Arapça mufrez)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bir bütünden ayrılmış

    Müfrez arsalar.

GÖRMEZ

[sıfat]

  • Görme engelli

KÖRFEZ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[coğrafya]

  • Karanın içine sokulmuş deniz parçası

    Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

[mecaz]

  • Kuytu, işlek olmayan

    Orası pek körfez bir yer.

[isim]

  • Kocaeli iline bağlı ilçelerden biri