EYYAMCILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

EYYAMCILIK harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli EYYAMCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYICI12, YAYIM11, ACILI10, ALICI10, AKICI10, EYYAM10, ILICA10, KIYIM10, KIYYE10, MALCI10, YIKIM10, YAYIK10, YAYLI10, CAMLI10, KIYMA9, KIYAM9, KALCI9, MECAL9, YIKMA9, YILIK9, YILKI9, YILMA9, YAKIM9, YALIM9, CEMAL9, AYLIK8, ILIMA8, KIMIL8, KAYME8, LAYIK8, ALKIM7, KALIM7, KILMA7, EMLAK6, KALEM6, KEMAL6, KELAM6

EMLAK (Kelime Kökeni: Arapça emlāk)

[isim]

  • Ev, arsa, bahçe vb. taşınamayan mal ve mülklerin ortak adı, taşınmazlar, gayrimenkul

    Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

Birleşik Kelimeler: emlak bürosu, emlak kredisi, emlak vergisi

KALEM (Kelime Kökeni: Arapça ḳalem)

[isim]

  • Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç

    Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir. - Falih Rıfkı Atay

  • Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer

    Kalemindeki odacıya aylığını kırdırırmış. - Sermet Muhtar Alus

  • Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin araç

    Taşçı kalemi.

    Oymacı kalemi.

  • Çeşit, tür

    Üç kalem erzak.

    Beş kalem ilaç.

[mecaz]

  • Bazı deyimlerde yazı

    Kaleme almak.

[mecaz]

  • Yazar

    Peyami Safa, edebiyatımızın usta kalemlerindendir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalem açmak
  • kalem çekmek
  • kaleme (veya kaleme kâğıda) sarılmak
  • kaleme almak
  • kaleme gelmek
  • kaleminden çıkmak
  • kaleminden kan damlamak
  • kalemine dolamak
  • kalemi olmak
  • kalemiyle yaşamak (veya geçinmek)
  • kalem kırmak
  • kalem oynatmak

Birleşik Kelimeler: kalem açacağı, kalem aşısı, kalem beyi, kalem efendisi, kalem erbabı, kalem işi, kalem kalem, kalem kaşlı, kalem kavgası, kalem kömürü, kalem kulaklı, kalem kutusu, kalem parmaklı, kalem pil, kalem sahibi, kalem savaşçısı, kalem şuarası, kalemtıraş, bir kalem, ceffelkalem, çalakalem, dolma kalem, kamış kalem, kara kalem, kömür kalem, kurşun kalem, pastel kalem, özel kalem, sabit kalem, tükenmez kalem, bacakkalemi, boya kalemi, çamur kalemi, çelik kalemi, divan kalemi, dudak kalemi, faz kalemi, harcama kalemi, heykelci kalemi, kalafat kalemi, kontrol kalemi, kopya kalemi

KEMAL (Kelime Kökeni: Arapça kemāl)

[isim]

  • Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik
  • Eder, tutar

    Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun kemali altmış para! - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemal bulmak
  • kemale ermek (veya gelmek)

Birleşik Kelimeler: kemaliafiyet

KELAM (Kelime Kökeni: Arapça kelām)

[isim]

[eskimiş]

  • Söz

    Mecliste arif ol kelamı dinle / El iki söylerse sen birin söyle - Karacaoğlan

  • Söyleyiş biçimi, söyleme

[din bilgisi]

  • Başta Tanrı'nın varlığı, birliği, peygamberlik ve ahiret olmak üzere İslamiyetin ana ilkelerini konu edinen bilim

Birleşik Kelimeler: Kelam-ı Kadim, kelamıkibar, edebikelam, hasılıkelam, velhasılıkelam, dünya kelamı

ALKIM

[isim]

[meteoroloji]

  • Gökkuşağı

KALIM

[isim]

  • Kalma işi

Birleşik Kelimeler: ölüm kalım meselesi

KILMA

[isim]

  • Kılmak işi

    Kitabımı elimden bırakmadığımı görmek bile onları mutlu kılmaya yetiyordu. - Necati Cumalı

AYLIK

[isim]

  • Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş

    Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Bir ay içinde olan

    Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]

  • Bir ay süren, mahiye

    Aylık iş.

[sıfat]

  • Ayda bir kez yapılan veya çıkan

    Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.

[sıfat]

  • Belirli aydan beri var olan

    Üç aylık çocuk.

[zarf]

  • Bir ay için

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylığa geçmek
  • aylık almak
  • aylık bağlamak
  • aylık vermek

Birleşik Kelimeler: onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı

ILIMA

[isim]

  • Ilımak işi

KIMIL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yarım kanatlılardan, sap, çiçek, yaprak ve başakları emerek veya yiyerek ekin hastalığına yol açan, vücudu kalkana benzeyen zararlı bir böcek (Aelia rostrata)

Birleşik Kelimeler: kımıl kımıl

KAYME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)

[isim]

[halk ağzında]

  • Kâğıt para, kaime

LAYIK (Kelime Kökeni: Arapça lāyiḳ)

[sıfat]

  • Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan

    Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. - Peyami Safa

  • Bir kimseye uygun olan, yaraşan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • layığını bulmak
  • layık görmek
  • layık olmak

KIYMA

[isim]

  • Kıymak işi
  • Çekilmiş et

[halk ağzında]

  • Küçük kuşbaşı etlerden kavrularak yapılmış kışlık kavurma

Birleşik Kelimeler: türkkıyması

KIYAM (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyām)

[isim]

[din bilgisi]

  • İslam inancına göre, ölümden sonra yeniden dirilip ayağa kalkma

[din bilgisi]

  • Namazda ayakta durma

[eskimiş]

  • Ayağa kalkma, ayakta durma

[eskimiş]

  • Bir işe girişme, kalkışma, teşebbüs etme

[eskimiş]

  • Ayaklanma, başkaldırma, karşı gelme

    Planlı ihtilalin, planlı kurtuluş, kıyam ve savaşının ilk basamağı buydu. - Etem İzzet Benice

KALCI

[isim]

  • Kal işi yapan kimse