[isim]

[halk ağzında]

• Bir şeyin içindeki öz, lüp

• Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü, habbe

Ata Sözleri ve Deyimler

• evin bağlamak

[sıfat]

[halk ağzında]

• Özlü ve dolgun (tohum)

[sıfat]

[kimya]

[fizik]

• Evirtime uğramış

[isim]

[fizik]

• Evirtim

[mantık]

• Bir önermenin konusunu yüklem, yüklemini de konu durumuna getirerek vargısı doğru olan yeni bir önerme çıkarma, akis: `Hiçbir insan ölümsüz değildir` önermesinden evirme yoluyla `hiçbir ölümsüz insan değildir` önermesi çıkarılabilir

[isim]

• Mutfakta musluk altında bulaşık yıkamaya yarayan tekne

  Mutfak kirli ve dağınık, eviye de altüst, dağ gibi bulaşık. - Attila İlhan

[isim]

[müzik]

• Klasik Türk müziğinde bir tür birleşik makam

[isim]

• Evirtmek işi

[isim]

[kimya]

[fizik]

• Evirtme işi, akis

  Aynaların eşya görüntülerini ters göstermesi bir evirtimdir.

[-i]

• Döndürmek, çevirmek

• Yapısını değiştirmek, taklip etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

• evirip çevirmek

[-i]

[kimya]

• Sakkarozu glikoz ve levüloza çevirmek

[fizik]

• Bakışımlı olarak ters çevirmek

  Aynalar eşyanın görüntülerini evirterek gösterirler.

[isim]

• Evinlenmek işi

[nesnesiz]

[halk ağzında]

• Buğday, arpa vb. olgunlaşmak

[sıfat]

[halk ağzında]

• İşini bilen, ölçülü ve hesaplı iş gören

[sıfat]

[halk ağzında]

• Boş, kof