EVDEŞ ile Oluşan Kelimeler (EVDEŞ Kelime Türetme)
EVDEŞ harflerinden oluşan 10 kelime bulunuyor. EVDEŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Evdeş kelimesinin anlamı nedir? Evdeş ile başlayan kelimeler. İçinde evdeş olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
EVDEŞ16
4 Harfli Kelimeler
DEVE12
3 Harfli Kelimeler
ŞEV12, DEV11, EDE5
2 Harfli Kelimeler
EV8, VE8, EŞ5, ŞE5, DE4
DE
- Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu
EDE
- Ağabey
EŞ
-
Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri
Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. - Ömer Seyfettin
-
Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika
Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır. - Zeyyat Selimoğlu
-
Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri
Güvercin eşini arıyor.
-
İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner
Briçte kuvvetli bir eş seçti.
- Kuma, ortak
- Arkadaş
- Döl eşi
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşi benzeri (veya manendi veya menendi) olmamak (veya bulunmamak veya yok)
- eş tutmak
Birleşik Kelimeler: eş adlı, eş anlam, eş anlı, eş bacaklılar, eş basınç, eş başkan, eş biçim, eş cinsel, eş değer, eş deprem, eş dost, eş eksenli, eş güdüm, eş kanatlı, eşkenar, eş koşma, eş merkezli, eş ölçüm, eş sesli, eş sıcak, eş yapı, eş yapım, eş yükselti, eş zaman, döl eşi
ŞE
- Türk alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı, okunuşu
EV
- Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
-
Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane
Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. - Necati Cumalı
-
Aile
Evine bağlı bir adam.
- Soy, nesil
Ata Sözleri ve Deyimler
- ev açmak
- ev alma, komşu al
- ev bozmak
- evde kalmak
- evdeki pazar (veya hesap) çarşıya uymaz
- eve çıkmak
- ev ev dolaşmak (veya gezmek)
- evi ev eden avrat
- ev işletmek
- evlerden ırak (veya uzak)
- evlere şenlik
- ev tutmak
Birleşik Kelimeler: ev adamı, ev altı, ev bark, ev ekmeği, ev ekonomisi, ev eşyası, ev gezmesi, ev halkı, ev hanımı, ev işi, ev kadını, ev sahibi, ev sineği, ev yemeği, evi sırtında, genelev, konteyner ev, taşınır ev, yüzer ev, Allah'ın evi, arıtımevi, aşevi, ayevi, babaevi, bağ evi, bakımevi, basımevi, bıçkıevi, buğuevi, camevi, canevi, cemevi, cezaevi, ciltevi, çayevi, çiçekevi, dağ evi, dağıtımevi, damıtımevi, dernekevi, dikimevi, doğumevi, doyumevi, dökümevi, düğünevi, dümenevi, dünyaevi, düşkünlerevi, erkekevi, ezimevi, giyimevi, gökevi, gözevi, gözlemevi, hâkimevi, halkevi, hekimevi, huzurevi, hücre evi, ıslahevi, imamevi, kadınevi, kahveevi, kayakevi, kesimevi, kızevi, kitabevi, konukevi, kuş evi, merdivenevi, modaevi, müzikevi, oğlanevi, orduevi, orman evi, öğretmenevi, ölüevi, polisevi, radyoevi, randevuevi, sağlıkevi, sanatevi, sayrılarevi, sazevi, sergievi, sığınmaevi, taziyeevi, tecimevi, tutukevi, üretimevi, yapımevi, yargıevi, yarı açık cezaevi, yayınevi
VE
- Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu
-
İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz
Galiba bir vehme kapılıyorum ve galiba bir hastalık beynimi kemiriyor. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: ve benzeri, ve diğeri, vesair, vesaire, veya, veyahut
DEV (Kelime Kökeni: Farsça dīv)
-
Korkunç, çok iri ve olağanüstü güçlü masal yaratığı
Abdülhak Hamit Bey, fevkalbeşer bir devden daha güzel bir mahluktur. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Olağanüstü irilikte olan
Dev vücudu içinde bir genç kız hassasiyeti taşıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Çok büyük, çok önemli
Dev şirketler. Dev bir yazar.
Ata Sözleri ve Deyimler
- dev adımlarla ilerlemek
- dev gibi
Birleşik Kelimeler: dev anası, dev aynası, dev dalga, dev köpek balığıgiller
DEVE
- Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus)
Ata Sözleri ve Deyimler
- deve bir akçeye, deve bin akçeye
- deve boynuz ararken kulaktan olmuş
- deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
- deveden büyük fil var
- deve, deve yerine çöker
- deve gibi
- deve Kâbe'ye gitmekle hacı olmaz
- deve nalbanda bakar gibi
- devenin derisi eşeğe yük olur
- deve olmak
- deve yapmak (veya etmek)
- deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez
- deveye burç gerek olursa boynunu uzatır
- deveye hendek atlatmak
- deve yerine deve çöker
- deveyi düze çıkarmak
- deveyi havuduyla yutmak
- deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Birleşik Kelimeler: deveboynu, deve dikeni, deve dişi, deve döşlü, deveelması, devegözü, deve hamuru, deve kini, deve kolu, deve kuşu, devetabanı, deve tımarı, devetüyü, deve tüyü, deve yükü, deve yürekli, hacı devesi, peygamberdevesi
ŞEV (Kelime Kökeni: Farsça şīb)
- İnişli yer, bayır
- Eğik, meyilli
EVDEŞ
-
Aynı evde oturanlardan her biri
Evdeşi ile bakıştılar, o zaman ikisi de ağlamaya başladı. - Emine Işınsu
-
Eş
İsa Bey, işte bu doğmamış çocuğu ve onun öldürülmesiyle evdeşi Bala Hatun'un duyacağı korkunç kederi düşünüyordu. - Nihal Atsız