ETİKETLENMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ETİKETLENMEK harflerini içeren 7 harfli 25 kelime bulunuyor. 7 harfli ETİKETLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ETLENME8, ETKİMEK8, EKİLMEK8, EKLETME8, EKLENME8, EKLEMEK8, ELEMENT8, ELETMEK8, ELENMEK8, İNLETME8, İTLENME8, İTELEME8, İNLEMEK8, İLENMEK8, İLETMEK8, KEKLEME8, METELİK8, METİLEN8, TEKLEME8, ETENELİ7, ETEKLİK7, EKLENTİ7, İLETKEN7, KENETLİ7, TENTELİ7

ETENELİ

[sıfat]

  • Etenesi olan

ETEKLİK

[isim]

  • Etek

    O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü

    Davlumbazın etekliği.

[sıfat]

  • Etek yapmaya elverişli (kumaş)

EKLENTİ

[isim]

  • Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

    Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden

İLETKEN

[sıfat]

[fizik]

  • Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken

KENETLİ

[sıfat]

  • Kenedi olan
  • Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan

    İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin

[mecaz]

  • Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış

Birleşik Kelimeler: ağzı kenetli

TENTELİ

[sıfat]

  • Tentesi olan

    Uzun, tenteli, tek atlı muhacir arabalarına binilir. - Refik Halit Karay

ETLENME

[isim]

  • Etlenmek işi

ETKİMEK

[-e]

[kimya]

  • Etkide bulunmak, tesir etmek

    Sanatçının baskı altında bulunuşu, yapıtına da etkir. - Selim İleri

EKİLMEK

[nesnesiz]

  • Ekme işi yapılmak

    Tarlaya mısır ekildi.

EKLETME

[isim]

  • Ekletmek işi

Birleşik Kelimeler: yağ ekletme

EKLENME

[isim]

  • Eklenmek işi

EKLEMEK

[-i]

  • Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek

    Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir. - Tarık Buğra

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi ek olarak kullanmak

    Bu kumaşı örtüye eklemeli.

ELEMENT (Kelime Kökeni: Almanca Element)

[isim]

[kimya]

  • Kimyasal yöntemlerle ayrıştırılamayan veya bileşim yoluyla elde edilemeyen madde

    Grafit ve elmas, karbon elementinin iki değişik biçimidir.

ELETMEK

[-i]

  • Eleme işini yaptırmak

ELENMEK

[nesnesiz]

  • Eleme işine konu olmak veya eleme işi yapılmak
  • Sınavda başarısız sayılmak

    İstekliler birer birer elenince en heveslisi ile karşı karşıya kaldı. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Süzülmek

    Bahçeye, kafeslerde elenen solgun bir ışık vurmuş. - Yusuf Ziya Ortaç

[spor]

  • Yarışma dışı kalmak, yarışmadan çıkarılmak