Eti ile Biten Kelimeler

ETİ ile biten 17 kelime bulunuyor. Sonu ETİ olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Eti kelimesinin anlamı nedir? Eti ile başlayan kelimeler. İçinde eti olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BALDIRANŞERBETİ25

13 Harfli Kelimeler

YALOVAMİSKETİ24

11 Harfli Kelimeler

ŞEHREMANETİ19

8 Harfli Kelimeler

HOMOTETİ15, BALIKETİ11

7 Harfli Kelimeler

HALFETİ17, HALVETİ17, KONFETİ14, BENZETİ12, DİNLETİ9

6 Harfli Kelimeler

ÖĞRETİ19, AVDETİ14, EĞRETİ13

5 Harfli Kelimeler

İLETİ5

4 Harfli Kelimeler

BETİ6, YETİ6

3 Harfli Kelimeler

ETİ3

ETİ

[isim]

[tarih]

  • Hitit

İLETİ

[isim]

  • Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj

BETİ

[isim]

  • Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi

YETİ

[isim]

[felsefe]

  • İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, kuvve, meleke

    Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz. - Azra Erhat

[ruh bilimi]

  • Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke

DİNLETİ

[isim]

  • Sanat eserlerini bir topluluğa çalma veya söyleme, konser

Birleşik Kelimeler: şiir dinletisi

BALIKETİ

[sıfat]

[mecaz]

  • Balıketinde

BENZETİ

[isim]

[edebiyat]

  • Benzetme

Birleşik Kelimeler: benzeti ressamı

EĞRETİ

[sıfat]

  • Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat

    O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu. - Attila İlhan

  • İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış olan

    Konuk kadının durgunluğu evdeki tedirginliktendi, iğne üstünde oturuyormuşçasına eğretiydi duruşu. - Burhan Günel

  • Takma

    Eğreti diş. Eğreti bacak.

  • Belli belirsiz
  • Uyumsuz, yakışmamış

[zarf]

  • İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış bir biçimde

    Ayakları karada ama eğreti duruyorlar rıhtım taşları üzerinde. - Zeyyat Selimoğlu

[zarf]

  • Üstünkörü, ciddiye almadan

    Her işi eğreti yapar oldun, her işi ucundan tutar oldun. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eğreti almak
  • eğreti ata binen tez iner
  • eğreti kuyruk tez kopar
  • eğreti oturmak
  • eğreti vermek
  • eğretiye almak

KONFETİ (Kelime Kökeni: İtalyanca confetti)

[isim]

  • Düğün, balo vb. eğlencelerde, spor karşılaşmalarında serpilen, küçük yuvarlak pul biçiminde kesilmiş renkli kâğıt parçaları

    Maskeli maskesiz bütün bu halk avuç avuç, hiç bıkmadan, yorulmadan, muttasıl konfeti serpiyorlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

AVDETÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿavdetī)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • İslam dinine dönen (genellikle Musevi)

HOMOTETİ (Kelime Kökeni: Fransızca homothétie)

[isim]

[matematik]

  • Merkez olarak alınan bir noktaya göre birer noktasının geometrik yerleri karşılıklı olarak aynı olan iki nokta grubunun durumu

HALFETİ

[isim]

  • Şanlıurfa iline bağlı ilçelerden biri

HALVETİ (Kelime Kökeni: Arapça ḫalvetī)

[isim]

[din bilgisi]

  • İbadetlerini ıssız yerlerde yapan bir tarikat
  • Bu tarikattan olan kimse

ŞEHREMANETİ

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde, bugünkü belediye zabıtası görevini yapan, şehrin temizlik ve güzelliğiyle ilgilenen yerel yönetim
  • Belediye

ÖĞRETİ

[isim]

[felsefe]

  • Bilimde, felsefede bir görüşü bir sistem içinde belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olarak oluşturan ilke ve dogmalar bütünü, doktrin
  • Toplumda herhangi bir alanda çığır açan bir düşünce adamının ortaya koyduğu görüşler, ilkeler bütünü, doktrin

    Öğretisini başkalarına iletebilmekten umudunu kestiği anlar bile oluyordu. - Haldun Taner

  • Birbirine bağlı bilimsel veya felsefi düşünceler birliği, meslek
  • Belli bir görüşe dayalı çalışma anlayışının bütünü