[isim]

[halk ağzında]

• Etene

• Yemişlerin yenilen bölümü

[isim]

[bitki bilimi]

• Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)

[sıfat]

• Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)

  Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[isim]

[tıp]

• Kretenizme tutulmuş kimse

[zarf]

• Bir görevde temelli olarak, asıl olarak, vekâleten karşıtı

• Kendi adına hareket ederek

[zarf]

• Emanet olarak

[zarf]

[eskimiş]

• Eğreti olarak, ödünç olarak

[isim]

• Bilim kurumlarının çalışmaları ile ilgili yazı ve haberlerin yayımlandığı dergi

[zarf]

• Belli bir süre için, geçici olarak

  Üst üste yığılmış kutular, açılmamış koliler arasında üstünkörü bir yaşam, geçici ve idareten. - Elif Şafak

[zarf]

• Çabucak

[zarf]

• Nezaket olarak, nazik davranarak

  Nedret'in arkadaşları bizi nezaketen davet ettiler. - Mahmut Yesari

[zarf]

[eskimiş]

• Sonuç olarak

[isim]

• Çivi sökmeye veya diş çekmeye yarayan, hareketli bir eksen çevresinde çapraz iki parçadan oluşmuş, kıskaç biçimindeki araç

[zarf]

• Siyaset bakımından, siyaset açısından

[zarf]

[eskimiş]

• Maddi bakımdan, manen karşıtı

  Milletini maddeten ve manen yükseltmek istemeyen adam nasıl samimi Türkçü olabilir? - Orhan Seyfi Orhon

[zarf]

• Oranla

  Böylece hem kızı almaya taksiyle gelmiş olacak hem de taksiye nispeten daha az para ödemiş olacaktı. - Çetin Altan

• Bir dereceye kadar, oldukça, nispetle

  Keza, kaç zamandır apartman sakinlerine illallah dedirten çöp kokusunun nispeten en az hissedildiği yer de gene burasıydı. - Elif Şafak