Etek ile Başlayan Kelimeler

ETEK ile başlayan 6 kelime bulunuyor. Başında ETEK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Etek kelimesinin anlamı nedir? Etek ile biten kelimeler. İçinde etek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

ETEKSERPEN15

9 Harfli Kelimeler

ETEKLEYİŞ14, ETEKLEMEK10

8 Harfli Kelimeler

ETEKLEME9

7 Harfli Kelimeler

ETEKLİK7

4 Harfli Kelimeler

ETEK4

ETEK

[isim]

  • Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik

    Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

  • Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
  • Giysinin alt kenarı

    Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu. - Peyami Safa

  • Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
  • Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü

    Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü. - Halit Ziya Uşaklıgil

  • Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü

    Baca eteği. Boru eteği.

[argo]

  • Edep yeri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eteğe varmak
  • eteği ayağına dolaşmak
  • eteği kirlenmek
  • eteğindeki taşı dökmek
  • eteğinde namaz kılınmak
  • eteğinden ayrılmamak
  • eteğinden el çekmek
  • eteğine düşmek (veya sarılmak)
  • eteğine yapışmak (veya sığınmak)
  • eteğini başına atmak (veya sarmak)
  • eteğini çekmek
  • eteğini toplamak
  • eteğini tutmak
  • eteğiyle mum söndürmek
  • etek açmak
  • eteklerini indirmek
  • eteklerini toplamak
  • etekleri tutuşmak
  • etekleri uzamak
  • etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
  • etek öpmek
  • etek silkmek
  • etek takmak (veya giymek)

Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği

ETEKLİK

[isim]

  • Etek

    O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü

    Davlumbazın etekliği.

[sıfat]

  • Etek yapmaya elverişli (kumaş)

ETEKLEME

[isim]

  • Eteklemek işi

ETEKLEMEK

[-i]

  • Birinin eteğini saygı göstermek amacıyla öpmek veya öper gibi yapmak

    Sedirin yanına varıp hanımı etekledi. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]

  • Yaranmaya çalışmak, dalkavukluk etmek

ETEKLEYİŞ

[isim]

  • Etekleme işi

ETEKSERPEN

[sıfat]

[mecaz]

  • Kıyafeti toplu olmayan, pasaklı