Et ile Biten 7 Harfli Kelimeler
ET ile biten 7 harfli 172 kelime bulunuyor. Sonu ET olan 7 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Et ile başlayan 7 harfli kelimeler. İçinde Et olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
UHUVVET25,
KLARNET (Kelime Kökeni: Fransızca clarinette)
-
Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı
Önce klarnetle ezgisini çalar, arkasından gür bariton sesiyle bir dörtlük söylerdi. - Cahit Külebi
Birleşik Kelimeler: basklarnet
KANALET (Kelime Kökeni: Fransızca canalette)
- Küçük kanal
REKÂKET (Kelime Kökeni: Arapça rekāket)
- Kekemelik, pepemelik
İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)
-
İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar
- Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü
-
Bir şeyi oluşturan temel çatı
Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir eserin genel planı
Bir romanın iskeleti.
- Çok zayıf
-
Kuru, çıplak
Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- iskelete dönmek
- iskelet gibi
- iskeleti çıkmak
Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti
KUARTET (Kelime Kökeni: Fransızca quartette)
-
Dörtlü
Yaylı sazlar kuarteti.
KUİNTET (Kelime Kökeni: Fransızca quintette)
-
Beşli
Ses kuinteti. Yaylı sazlar kuinteti.
KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)
-
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum
Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Olağanüstü durum
Ata Sözleri ve Deyimler
- keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
- kerameti kendinden menkul
- keramette bulunmak
Birleşik Kelimeler: keramet sahibi
LİMİTET (Kelime Kökeni: İngilizce limited)
- Sınırlı
Birleşik Kelimeler: limitet ortaklık, limitet şirket
METANET (Kelime Kökeni: Arapça metānet)
-
Metin olma, dayanma, dayanıklılık, sağlamlık
Kalbimde lüzumundan fazla metanet var. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- metanet göstermek
MELANET (Kelime Kökeni: Arapça melʿanet)
- Büyük kötülük, lanetlenecek iş veya davranış
ARBALET (Kelime Kökeni: Fransızca arbalète)
- Kundaklı, tetikli yay
BEREKET (Kelime Kökeni: Arapça bereket)
-
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket - Orhan Veli Kanık
-
Yağmur
Bereket yağıyor.
-
İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda
Bereket, o sıralarda henüz bu sözü bilmiyordum. - Erhan Bener
Ata Sözleri ve Deyimler
- bereket ki (veya bereket versin ki)
- bereket versin
BEKÂRET (Kelime Kökeni: Arapça bekāret)
-
Kızlık
Hangi erkek aşk yapmadan evlendiği kızdan tam bir bekâret beklemez? - Etem İzzet Benice
-
Saflık, temizlik, masumluk
Ruhumun bekâretini sana verdim. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Sanat ve düşüncede özgünlük, yenilik
- Doğallık, tazelik
DELALET (Kelime Kökeni: Arapça delālet)
-
Kılavuzluk
Hemşehrilerinden birinin delaletiyle senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi. - Ercüment Ekrem Talu
- İz, işaret
Ata Sözleri ve Deyimler
- delalet etmek
DALALET (Kelime Kökeni: Arapça ḍalālet)
-
Sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. - Atatürk
Ata Sözleri ve Deyimler
- dalalete düşmek