ESTAĞFURULLAH Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ESTAĞFURULLAH harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli ESTAĞFURULLAH kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FERSAH17, HURAFE17, FELLAH16, TUĞRUL15, FALLUS14, ASFALT13, FATURA13, RUHSAT12, RUHSAL12, HASLET11, HASRET11, HASTEL11, SERHAT11, TURHAL11, HALTER10, LEHTAR10, USTURA9, ULUSAL9, SURETA8, ASALET7, ALESTA7

ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)

[isim]

  • Soyluluk

    Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Asillik
  • Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı

[edebiyat]

  • Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

ALESTA (Kelime Kökeni: İtalyanca allesta)

[sıfat]

  • Harekete hazır, tetikte

    Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alesta beklemek
  • alesta durmak
  • alesta tutmak

SURETA (Kelime Kökeni: Arapça ṣūretā)

[zarf]

  • Görünüşe göre, görünüşte
  • Yalandan

USTURA (Kelime Kökeni: Farsça usturre)

[isim]

  • Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü

    Tayyar ile kalfaları tertemiz giyinmişler, boyuna ellerindeki yepyeni usturaları kılağılıyorlar. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ustura tutunmak
  • usturayı kayışa çekmek

Birleşik Kelimeler: ustura taşı

ULUSAL

[sıfat]

  • Millî

    Evrensel değerlendirmede ise en sağlam ölçü, özgünlük, ulusal renkleri taşıma, kişiliği bulunmaktır. - Metin And

Birleşik Kelimeler: ulusal bayram, ulusal dil, ulusal ekonomi, ulusal gelir, ulusal savunma, arsıulusal

HALTER (Kelime Kökeni: Fransızca haltère)

[isim]

[spor]

  • Birbirine metal sapla bağlanmış iki gülle veya disklerden yapılmış araç
  • Bu aracı iki elle kaldırmayı amaçlayan spor dalı

LEHTAR (Kelime Kökeni: Arapça leh + Farsça -dār)

[isim]

[eskimiş]

  • Yandaş, taraftar

[ekonomi]

  • Senet metninde, senet bedelinin kendisine ödenmesi yazılı olan kişi

HASLET (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṣlet)

[isim]

[eskimiş]

  • İnsanın yaradılışından gelen özellik, huy

HASRET (Kelime Kökeni: Arapça ḥasret)

[isim]

  • Özlem

    Hasretimden deli olacak hâle geldim. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hasret bırakmak
  • hasret çekmek
  • hasret gidermek
  • hasret gitmek
  • hasretini çekmek
  • hasret kalmak

HASTEL (Kelime Kökeni: Fransızca hostel)

[isim]

  • Daha ziyade gençlerin ve araştırmacıların konaklaması için yapılmış ve belirli kurallara göre yönetilen ucuz tesisler

SERHAT (Kelime Kökeni: Farsça ser + Arapça ḥadd)

[isim]

[eskimiş]

  • Sınır boyu

    Keşke yolum bir yalıya değil bir serhat kışlasına gitseydi! - Yusuf Ziya Ortaç

TURHAL

[isim]

  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

RUHSAT (Kelime Kökeni: Arapça ruḫṣat)

[isim]

  • İzin, müsaade

    Resmî ruhsat tezkeresi dosyamda mevcuttur. - Necip Fazıl Kısakürek

  • İzin belgesi, ruhsatname

    Pazar ruhsatları tarifesi hakikaten ağırdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: ruhsatname, arama ruhsatı, çalışma ruhsatı, defin ruhsatı, satış ruhsatı

RUHSAL

[sıfat]

  • Ruhla ilgili olan, ruhi, tinsel, psikolojik, psişik
  • Ruh bilimi ile ilgili, ruh bilimsel, psikolojik

Birleşik Kelimeler: ruhsal çöküntü, ruhsal çözümleme, ruhsal gerilim

ASFALT (Kelime Kökeni: Fransızca asphalte)

[isim]

  • Siyah renkte şekilsiz bir cins bitüm
  • Ana maddesi katran olan ve yolların kaplanmasında kullanılan karışım

    Çatalca'ya on kilometre kala asfalttan ayrılıp toprak bir yola sapıyorum. - Ahmet Ümit

[sıfat]

  • Bu karışımla kaplanmış

    Otomobile bindik ve uzun bir asfalt yol üzerinde koşmaya koyulduk. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: asfalt kayağı