[isim]

[kimya]

• Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde

[isim]

• Sanatsal ürünler arasında güzeli en üstün, en yüce değer sayan kişi

[isim]

• Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat

  Boğaziçi'nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış projeler var. - Haldun Taner

[sıfat]

• Güzellik duygusu ile ilgili olan

[sıfat]

• Güzellik duygusuna uygun olan

  Büyük bir kısmında edebî ve estetik bir kültüre delalet eden bir lisan kullanılmıştır. - Asaf Halet Çelebi

[felsefe]

• Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu, güzel duyu, bedii

[sıfat]

[tıp]

• Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan (yöntemler)

  Estetik cerrahi.

[isim]

• Estirmek işi

[-i]

• Esmesini sağlamak

[isim]

• Estirilmek işi

[nesnesiz]

• Estirme işi yapılmak

[isim]

• Oyma baskı

[isim]

• Estetikle uğraşan kimse

[sıfat]

[felsefe]

• Estetikçilik kuramını benimseyen

[isim]

[felsefe]

• Estetikçilik

[isim]

• Kara kalem resimde çizgiyi veya pastel boyasını yaymak için kullanılan, kendi üzerine sarılmış kâğıt veya deri

[isim]

[kimya]

• Oksijenli asitlerle alkollerin birleşerek ester oluşturması

[isim]

[felsefe]

• Gerçeklik ve yarar kaygılarından sıyrılarak bir sanat veya felsefe konusunu salt güzelliği için sevme kuramı, güzel duyuculuk, estetizm

[isim]

• Metal, tahta vb. üzerine resim basma, çoğaltma yöntemi

[ünlem]

• İncelik ve alçak gönüllülük göstermek üzere teşekkür edilen veya övülen bir kimsenin söylediği bir söz