ESKALOP Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ESKALOP harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli ESKALOP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
POSA10,
KALE (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa)
-
Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen
Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı
- Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafından diğer tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş
- Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer
- Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- kale gibi
- kaleyi içinden fethetmek
Birleşik Kelimeler: kale bedeni, kalebent, kale çizgisi, kale vuruşu, uçankale
- Denizli iline bağlı ilçelerden biri
- Malatya iline bağlı ilçelerden biri
LAKE (Kelime Kökeni: Fransızca laqué)
-
Lak ile cilalanmış
Yaldızlı beyaz lake karyolasının yanındaki koltukta dadısı uyukluyordu. - Cahit Uçuk
AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)
- Hastalık nöbeti, kriz
Birleşik Kelimeler: kalp aksesi
EKOL (Kelime Kökeni: Fransızca école)
-
Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul
Bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız daha rahat anlaşırdık. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- ekol kurmak
KLAS (Kelime Kökeni: Fransızca classe)
- Sınıf
-
Üstün nitelikli, üstün yetenekli
Klas oyuncu.
KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)
- Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
- Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı
-
Kolalama
Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir. - Refik Halit Karay
- Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)
- Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir maddeyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılan içecek
Birleşik Kelimeler: kola cevizi
KÂSE (Kelime Kökeni: Farsça kāse)
-
Cam, çini, toprak vb.nden yapılmış derince çanak
Kocaman bakır kâsede kuskus çorbası vardı. - Nezihe Araz
Birleşik Kelimeler: kâseifağfur
SELA (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāʾ)
-
Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua
Su selası, gündüz, vakitli vakitsiz verilirdi. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- sela vermek (veya okumak)
SAKE (Kelime Kökeni: Fransızca saké)
- Pirinçten yapılan bir tür Japon rakısı
KOSA (Kelime Kökeni: Rusça)
- Bir tür uzun saplı orak
KAOS (Kelime Kökeni: Fransızca chaos)
- Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu
- Kargaşa
LASO (Kelime Kökeni: Fransızca lasso)
- Kement
SAKO (Kelime Kökeni: İtalyanca sacco)
-
Paltoya benzer bir tür üstlük
Hava sıcak, arkasındaki uzunca sako omuzlarından sarkıyor, fesi terden yapışıyor ancak aldırmıyor, yürüyordu. - Memduh Şevket Esendal
APEL (Kelime Kökeni: Fransızca appel)
- Anonim ortaklıklarda sermaye artırımı için yapılan ödeme çağrısı
KALP (Kelime Kökeni: Arapça ḳalb)
-
Göğüs orta boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kirli kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek
Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Kalp hastalığı
Kalpten öldü.
- Sevgi, gönül
- Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri
-
Duygu, his
İnsanı tekrar, kalp ve fikir cennetine eriştirebilecek tek kudret kadındır. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalbe (veya kalbine) doğmak
- kalbe dokunmak
- kalbe işlemek
- kalbi (veya kalbini) yerinden oynamak (veya fırlamak)
- kalbi ağzına gelmek
- kalbi boş olmak
- kalbi çarpmak
- kalbi dayanmamak
- kalbi dolu olmak
- kalbi ferahlamak
- kalbi kararmak
- kalbine girmek
- kalbine göre
- kalbine saplanmak
- kalbini açmak
- kalbini burmak
- kalbini çalmak
- kalbini doldurmak
- kalbini eritmek
- kalbini okumak
- kalbin yolu mideden geçer
- kalbi parçalanmak
- kalbi sıkışmak
- kalbi sızlamak
- kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur
- kalbi yırtılmak
- kalbiyle konuşmak
- kalp (veya kalbini) kazanmak (veya fethetmek)
- kalp (veya kalbini) kırmak
- kalp kalbe karşıdır
- kalp olmamak
Birleşik Kelimeler: kalp acısı, kalp ağrısı, kalp aksesi, kalp çarpıntısı, kalp çizgesi, kalp hastası, kalp kası, kalp krizi, kalp sektesi, kalp spazmı, kalp yarası, kalp yetmezliği, sekteikalp, suni kalp, yapay kalp, kalbi kırık, kalbiselim, kalbi temiz, açık kalp ameliyatı, kapalı kalp ameliyatı, kızkalbi
- Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalp etmek
-
Düzme, sahte, geçmez (para)
Aslı ile kalpı arasındaki farkı ancak o işin çilekeşleri bilir. - Orhan Veli Kanık
-
İşe yaramaz, tembel
Kalp adam.
-
Yalancı, kendine güvenilmeyen
Kalp herifin biri bu... - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalp olmak
Birleşik Kelimeler: kalp akçe, kalpazan