ESBABIMUCİBE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ESBABIMUCİBE harflerini içeren 4 harfli 30 kelime bulunuyor. 4 harfli ESBABIMUCİBE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BUCA10, BACI10, CUMA9, CEBE9, ABUS8, ACEM8, BUSE8, BABİ8, BASI8, BEBE8, İCMA8, SECİ8, CİMA8, CAMİ8, CEMİ8, ASIM7, ABES7, ABİS7, BESİ7, BEİS7, SUMA7, SABİ7, SIMA7, ESME6, ESMA6, ESİM6, SİMA6, SAMİ6, SEMA6, SEME6

ESME

[isim]

  • Esmek işi

    Meltemin esmeye başladığı güneyden yavaş yavaş rüzgârsız ölü dalgalar sallana sallana gelmeye koyuldu. - Halikarnas Balıkçısı

ESMA (Kelime Kökeni: Arapça esmāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esmayı üstüne sıçratmak

Birleşik Kelimeler: esmayıhüsna, esmayışerife

ESİM

[isim]

[halk ağzında]

  • Yelin esişi

SİMA (Kelime Kökeni: Farsça sīmā)

[isim]

  • Yüz (II)

    Beni bu sima altında tanımazsın. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Kimse, insan, tip

    Eski tanıdığımız simalar bize şimdi, ne kadar uzak görünüyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SAMİ (Kelime Kökeni: Arapça sāmī)

[isim]

  • Hz. Nuh'un oğlu Sam'dan türediklerine inanılan beyaz ırkın, Arapça, Asurca, İbranice ve Habeşçe konuşan çeşitli kavimlerinin toplandığı kolu

[sıfat]

  • Bu kola özgü olan

SEMA (Kelime Kökeni: Arapça semāʾ)

[isim]

  • Gök

    Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi. - Hüseyin Cahit Yalçın

Birleşik Kelimeler: alaimisema

[isim]

[eskimiş]

  • İşitme, duyma
  • Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin

Birleşik Kelimeler: semahane

SEME (Kelime Kökeni: Farsça seme)

[sıfat]

  • Sersem, ahmak, alık

Birleşik Kelimeler: seme tavuk, uyku semesi

ASIM

[isim]

  • Asma işi

Birleşik Kelimeler: asım takım

ABES (Kelime Kökeni: Arapça ʿabes̱)

[sıfat]

  • Gereksiz, yersiz, boş

    Gönlümde sevgi bir tatlı hevesti / Sevgisiz yaşamak bence abesti - Enis Behiç Koryürek

  • Akla ve gerçeğe aykırı

[zarf]

  • Gereksiz bir biçimde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abes bulmak
  • abes kaçmak
  • abesle iştigal etmek (veya uğraşmak)

ABİS (Kelime Kökeni: Fransızca abysse)

[isim]

[coğrafya]

  • Okyanusların güneş ışığının ulaşamadığı derin yerleri

BESİ

[isim]

  • Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
  • Bir şeyi istenilen durumda tutmak veya oturtmak için kullanılan takoz vb. şeyler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • besiye çekmek

Birleşik Kelimeler: besi doku, besihane, besi hayvanı, besi örü, besi suyu, besi yeri, aşırı besi, ham besi suyu, ongun besi suyu

BEİS (Kelime Kökeni: Arapça beʾs)

[isim]

[eskimiş]

  • Engel, uymazlık
  • Kötülük, zarar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beis görmemek
  • beis yok

SUMA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı

SABİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣabī)

[isim]

  • Küçük çocuk

    İki yaşında bir sabi masumluğuyla annemin yanına gidecek ve dizlerine kapanacaktır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SIMA

[isim]

  • Sımak durumu veya biçimi