Ermek ile Biten Kelimeler

ERMEK ile biten 278 kelime bulunuyor. Sonu ERMEK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ermek kelimesinin anlamı nedir? İçinde ermek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BÖLÜŞTÜRÜVERMEK39, ÇÖZÜMLEYİVERMEK39, BOĞAZLAYIVERMEK38, BAĞIŞLAYIVERMEK38, ÇÖZÜMLENİVERMEK37, ÇUVALLAYIVERMEK35, DEĞİŞTİRİVERMEK34, BUHARLAŞIVERMEK33, DAMGALAYIVERMEK32, CİDDİLEŞİVERMEK32, BOMBALAYIVERMEK31, BULUŞTURUVERMEK31, BURUŞTURUVERMEK31, BIÇAKLAYIVERMEK31, ÇALIŞTIRIVERMEK31, DEĞERLENİVERMEK31, BOŞALTILIVERMEK30, BULAŞTIRIVERMEK30, BELGELEYİVERMEK30, ÇEKİÇLEYİVERMEK30
Tümünü Gör

14 Harfli Kelimeler

AVUÇLAYIVERMEK34, AĞDALAŞIVERMEK34, BUĞULANIVERMEK33, DAĞITILIVERMEK33, ÇİVİLEYİVERMEK32, ALGILAYIVERMEK29, AÇIKLAYIVERMEK28, ALÇILAYIVERMEK28, ANIMSAYIVERMEK27, AYIKLAYIVERMEK27, AZARLAYIVERMEK27, ATIŞTIRIVERMEK27, ABANDIRIVERMEK27, ALEVLENİVERMEK27, ÇİSELEYİVERMEK27, ÇIKARILIVERMEK27, ARAŞTIRIVERMEK26, ATEŞLEYİVERMEK26, AYARLAYIVERMEK26, ALIKLAŞIVERMEK26
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

BOĞDURUVERMEK34, ÇAĞLAYIVERMEK33, BAĞLAYIVERMEK32, ÇİĞNEYİVERMEK32, ÇOĞALTIVERMEK32, ÇARPIŞIVERMEK32, DAĞLAYIVERMEK32, DEĞDİRİVERMEK31, BAĞLANIVERMEK30, ÇIRPINIVERMEK30, DAĞLANIVERMEK30, ÇÖKERTİVERMEK29, ÇARPILIVERMEK29, DIŞLAYIVERMEK29, ACILAŞIVERMEK28, BAŞLAYIVERMEK28, ÇILDIRIVERMEK28, DEVRİLİVERMEK28, BOLLAŞIVERMEK27, BOŞALTIVERMEK27
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

BÖĞÜRÜVERMEK38, ÇÖZÜLÜVERMEK35, BÖLÜŞÜVERMEK34, BÜZÜŞÜVERMEK33, BOĞULUVERMEK31, BÜYÜYÜVERMEK31, ÇOĞALIVERMEK31, ÇAĞIRIVERMEK31, DEĞİŞİVERMEK31, CIVITIVERMEK31, BÜZÜLÜVERMEK30, BOZUŞUVERMEK30, BAĞIRIVERMEK30, ÇÜRÜYÜVERMEK30, DAĞILIVERMEK30, DAĞITIVERMEK30, AĞLAYIVERMEK29, ÇÖMELİVERMEK29, DEFEDİVERMEK29, AVLAYIVERMEK28
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

AVUTUVERMEK26, AVUNUVERMEK26, AĞARIVERMEK26, ÇARPIVERMEK26, AŞINIVERMEK23, AŞIRIVERMEK23, ACIKIVERMEK23, ACITIVERMEK23, AÇILIVERMEK23, ALIŞIVERMEK23, AYIRIVERMEK22, BURKUVERMEK22, ARAYIVERMEK21, ABANIVERMEK21, ATILIVERMEK20, AKITIVERMEK20

10 Harfli Kelimeler

ÇÖZÜVERMEK31, BOĞUVERMEK28, ÇÖKÜVERMEK28, COŞUVERMEK25, BOZUVERMEK24, BÜKÜVERMEK23, ÇİZİVERMEK23, CAYIVERMEK23, BİÇİVERMEK22, ÇIKIVERMEK22, DİZİVERMEK22, BIKIVERMEK21, BULUVERMEK21, BASIVERMEK21, ÇALIVERMEK21, ÇAKIVERMEK21, ÇATIVERMEK21, DEYİVERMEK21, KOYUVERMEK21, BAKIVERMEK20
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

GÖNDERMEK22, GÖSTERMEK21, AŞIVERMEK20, AÇIVERMEK20, KOYVERMEK19, ASIVERMEK18, ANIVERMEK17, ATIVERMEK17, ALIVERMEK17, AKIVERMEK17, TEPSERMEK15

8 Harfli Kelimeler

GÖVERMEK25, GÖÇERMEK22, GÖLERMEK19, ÇÖKERMEK18, ÖLÇERMEK18, ELVERMEK15, GEBERMEK15, GİDERMEK15, ÜRPERMEK15, BECERMEK14, YEŞERMEK14, BELERMEK11

7 Harfli Kelimeler

EVERMEK14, ÖNERMEK14, AŞERMEK11, İÇERMEK11, ESERMEK9

6 Harfli Kelimeler

VERMEK13, GERMEK11, DERMEK9, YERMEK9, SERMEK8

5 Harfli Kelimeler

ERMEK6

ERMEK

[-e]

  • Erişmek

    Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı

  • Kavuşmak
  • Yetişip dokunmak

    Eli tavana ermek.

[nesnesiz]

  • İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek

[nesnesiz]

  • Ürün olgunlaşmak

    Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü

[nesnesiz]

[din bilgisi]

  • Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erdiğine erer, ermediğine taş atar

Birleşik Kelimeler: aşermek

SERMEK

[-e]

[-i]

  • Kurutmak için asmak

    Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. - Oktay Rifat

  • Göstermek amacıyla asmak veya yaymak

    Çeyiz sermek.

  • Düz bir yere yaymak

    Üzüm sermek. Bulgur sermek.

  • Açarak yaymak veya döşemek

    Çerçeveli çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masanın üzerine serdi. - Aka Gündüz

  • Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek veya hırpalamak

    Onun için bir an önce leşlerini köpek leşi gibi İstanbul'un çamurlu kaldırımlarına sermek zamanı gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Boşlamak, savsaklamak

Birleşik Kelimeler: sere serpe

ESERMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bakmak, beslemek, yetiştirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esermek besermek

DERMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bir araya getirmek, derlemek, toplamak, devşirmek

    Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben - Faruk Nafiz Çamlıbel

YERMEK

[-i]

  • Kötülüklerini söylemek, zemmetmek
  • Birinin veya bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı
  • Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek

Birleşik Kelimeler: kireçyeren

BELERMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Göz, akı iyice belirecek bir biçimde açılmak

AŞERMEK

[nesnesiz]

  • Hamilelikte bazı yiyeceklere karşı aşırı düşkünlük göstermek, çok arzulamak veya nefret etmek, tiksinmek

İÇERMEK

[-i]

  • İçine almak, içinde bulundurmak, ihtiva etmek

    Düpedüz tehdit içeren yazıların sayısı da hayli kabarıktı. - Elif Şafak

[felsefe]

  • Bir şey, başka bir şeyin varlığını gerektirmek, biri ötekini ister istemez düşündürmek, tazammun etmek

    Cins kavramları tür kavramlarını, tür kavramları birey kavramlarını içerir.

GERMEK

[-i]

  • Bir şeyin uçlarından veya kenarlarından çekerek gergin duruma getirmek

    Yayı daha germe / Kıracaksın - Behçet Necatigil

[-e]

[-i]

  • Gergin bir şeyle örtmek
  • Kol, bacak, uzatmak

[mecaz]

  • Gergin duruma getirmek, gerginlik yaratmak, sinirlendirmek

Birleşik Kelimeler: gergevşet

VERMEK

[-e]

[-i]

  • Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek

    Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. - Ömer Seyfettin

  • Bırakmak veya bağışlamak
  • Ondan bilmek, atfetmek

    Bilgin'in bu çekingen tavırlarını kusurlu ve zayıf oluşuna verdi. - Falih Rıfkı Atay

  • Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek

    Geçenlerde bir derginin, 'Eski ünlüler ne yapıyor?' adlı bir röportajına verdiği cevapları okudum. - Haldun Taner

  • Döndürmek, çevirmek, yöneltmek

    Arabanın burnunu en tenha kahvelerden birinin önünde rıhtıma verdiler. - Attila İlhan

  • Herhangi bir duruma yol açmak

    Kendilerine iyi bir çalışma fırsatı verdim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Satmak

    Ucuz pahalı deme de ver gitsin; ver de kurtul.

  • Kızı, kadını biriyle evlendirmek

    Uzun Osman, Zeynep'le Süleyman'a, ikisini birbirine vereceğini söylediği zaman şaşmadılar. - Halide Edip Adıvar

[-i]

  • Ödemek

    Haydi ... arabaya atlayın... Köşkten parayı verirler. - Peyami Safa

  • Yaymak

    Ses vermek. Korku vermek. Işık vermek.

  • Bitki ve ağaç, ürün üretmek

    Dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak

    Kendisi de muhakkak artistlerden, güzel eser veren, güzel konuşan, hayalleri işlek adamlardan hoşlanıyor. - Refik Halit Karay

  • Hepsini herhangi bir duruma sokmak

    Ateşe vermek. Ortalığı heyecana vermek.

  • Sahip olmasını sağlamak
  • Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek

    Hareket vermek. Biçim vermek.

  • Tespit etmek

    Randevu vermek. Ad vermek.

  • Kazandırmak, katmak

    Tat, çeşni vermek.

  • Ayırmak, harcamak

    Emek vermek. Zaman vermek.

  • Dayamak

    Duvara sırtını verip çömeldi. Gözünü hamamcının geleceği yola çiviledi. - Abbas Sayar

  • Doğurmak

    Kezban, ona yedi evlat vermişti.

[argo]

  • Cinsel yönden kendisini kullandırmak

[yardımcı fiil]

  • Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur

    alıvermek, dizivermek, yapıvermek, görüvermek.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ver elini ...
  • verip veriştirmek
  • vermeyince (veya vermemiş) mabut, neylesin Sultan Mahmut

Birleşik Kelimeler: verkaç, elvermek, ısıveren, işveren, özveren, yediveren

BECERMEK

[-i]

  • Güç görünen bir iş veya duruma çözüm bulmak, üstesinden gelmek

    Birinin yardım etmesi gerek. Tek başına beceremezsin. - Ahmet Ümit

[alay yollu]

  • Bir şeyi kullanılmaz duruma getirmek, bozmak, kirletmek

    Bayramlık elbiseni ilk giyişte becerdin.

[argo]

  • Irzına geçmek, kirletmek

[argo]

  • Birini öldürmek

YEŞERMEK

[nesnesiz]

  • Bitki yaprak vermek, yapraklanmak
  • Yeşil renk almak, yeşillenmek

    Okulun arkasındaki tepeler, yağan yağmurlardan sonra yeşermişti. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Canlanmak, yeniden ortaya çıkmak

    Türklük ülküsünün biraz daha köklendiğini, büyüdüğünü, yeşerdiğini duyarız. - Orhan Seyfi Orhon

EVERMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Evlendirmek

    Kız everdik diye azıcık da biz gerinelim bakalım. - Nezihe Meriç

ÖNERMEK

[-i]

  • Tavsiye etmek
  • Bir sorunu çözmek üzere bir şey öne sürmek, teklif etmek

    Şimdilik, bu amaçla özel bir komisyonun hazırlığı niteliğinde bir kurul oluşturulmasını öneriyorum. - Nazım Hikmet

TEPSERMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Kuruyup çatlamak

    Astar düzgün değilse tepserir boya / Islak duvarlar gibi dökülür pul pul - Behçet Necatigil