Er ile Biten Kelimeler
ER ile biten 749 kelime bulunuyor. Sonu ER olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Er kelimesinin anlamı nedir? Er ile başlayan kelimeler. İçinde er olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
GÖKKUZGUNGİLLER38,
14 Harfli Kelimeler
ÖRÜMCEĞİMSİLER35, GÜVERCİNGİLLER33, HÜRRİYETPERVER32, AKÇAAĞAÇGİLLER31, ZENCEFİLGİLLER30, SUİBRİĞİGİLLER29, BOYNUZLUGİLLER28, GERGEDANGİLLER28, KARAAĞAÇGİLLER28, SÜTLEĞENGİLLER28, YÜKSEKLİKÖLÇER28, KIZILCIKGİLLER27, KÖSTEBEKGİLLER27, MİLLİYETPERVER27, MAYDANOZGİLLER27, YELKOVANGİLLER27, ÇİNÇİLYAGİLLER26, PATLICANGİLLER26, BARBUNYAGİLLER25, BALIKÇILGİLLER25
Tümünü Gör
13 Harfli Kelimeler
YOĞUNLUKÖLÇER34, PAPAĞANGİLLER32, MİSAFİRPERVER31, GENLEŞMEÖLÇER30,
Tümünü Gör
12 Harfli Kelimeler
BUĞDAYGİLLER30, GİRİŞİMÖLÇER29, BAHÇELİEVLER27, ZÜRAFAGİLLER27, AÇIKLIKÖLÇER26, GÜRGENGİLLER26, GERİLİMÖLÇER26, HÜNNAPGİLLER26, ÖGLENAGİLLER26, KIRMIZIFENER25, TAVŞANGİLLER25, BAYKUŞGİLLER24, GALVANOKOTER24, MEZGİTGİLLER24, SİNCAPGİLLER24, FLAMANGİLLER23, KIRMIZIBİBER23, KARINCASEVER23, PORSUKGİLLER23, SÜMSÜKGİLLER23
Tümünü Gör
11 Harfli Kelimeler
KUVVETÖLÇER33, SÖĞÜTGİLLER31, YAĞMURÖLÇER31, ÇAPRAZÖLÇER30,
Tümünü Gör
10 Harfli Kelimeler
YAĞIŞÖLÇER32, SOĞUMÖLÇER30, BİÇERDÖVER29, YUVARÖLÇER28, GRİZUÖLÇER27, SAYGIDEĞER27, TEPEGÖZLER27, DUYUMÖLÇER26, SULHPERVER26, DALGAÖLÇER25, MUTASAVVER25, YANIŞÖLÇER25, AMPERÖLÇER24, DIŞKISEVER24, HAYIRSEVER24, KONARGÖÇER24, POLARÖLÇER24, YÜZERGEZER24, BARIŞSEVER23, BELGEGEÇER23
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
SIVIÖLÇER27, DOĞASEVER26, EĞİMÖLÇER26, TAYFÖLÇER26, İVMEÖLÇER25, HİDROSFER23, IŞINÖLÇER23, IŞIKÖLÇER23, OZONÖLÇER23, AZOTÖLÇER22, BASIÖLÇER22, DEVELOPER22, EHVENİŞER22, OZONOSFER22, PEYGAMBER22, SULHSEVER22, SPORSEVER22, ŞIRAÖLÇER22, TROPOSFER22, HAMBURGER21
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
BUZÇÖZER26, YAĞÖLÇER26, FRİJİDER25, HIZÖLÇER25, MUZAFFER25, MÜDEVVER25, GAZÖLÇER24, MÜCEVHER24, FOTOSFER23, MUSAVVER23, MÜNEVVER23, AÇIÖLÇER21, BAŞYAVER21, PRÖMİYER21, REVOLVER21, CANCİĞER21, CENGAVER21, BİYOSFER20, ISIÖLÇER20, LEJYONER20
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
ÖZSEVER23, JÜPİTER22, GRAVYER19, STAJYER19, İŞGÜDER18, POPÜLER18, SUÖLÇER18, VİZİYER18, AKCİĞER17, MENAJER17, ŞVESTER17, EVCİLER16, SÜVETER16, BİHABER15, DİLAVER15, GREYDER15, NİLÜFER15, SEMAVER15, ŞAHESER15, NEVESER14
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
GEVHER20, MİĞFER20, CEVHER19, GÖNDER18, KÖFTER18, MÜCVER18, ÖZEZER18, BERJER17, MİHVER17, MUĞBER17, DÖRDER16, MAVZER16, ŞEŞPER16, ETAJER15, GAYZER15, KÖLÇER15, KÖŞKER15, MÜRVER15, OOSFER15, DÜLGER14
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
FUJER21, GÖZER18, GÖÇER18, DÖGER17, EJDER16, DÜVER15, JOKER15, CİĞER15, DEĞER14, DİĞER14, ÖLÇER14, ZAFER14, DÖNER13, FİBER13, LÜFER13, MEĞER13, ÖNDER13, YAVER13, ÇEPER12, GEÇER12
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
EĞER11, FRER10, ÜÇER9, EPER8, EYER6, EDER6, ESER5, STER5, ETER4
3 Harfli Kelimeler
FER9, HER7, ŞER6, ZER6, CER6, YER5, SER4, KER3, TER3
2 Harfli Kelimeler
ER2
ER
-
Erkek
Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç
- Kahraman, yiğit
-
Rütbesiz asker, nefer
Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel
- Koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
-
Erken
Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
- Erbiyum elementinin simgesi
KER (Kelime Kökeni: Farsça ker)
- Kuvvet, kudret
Birleşik Kelimeler: kerli ferli
TER
-
Derinin gözeneklerinden sızan, kendine özgü bir kokusu olan, yapışkan, renksiz, tuzlu sıvı, arak (I)
O kadar sırsıklam ter içinde idi ki cesaret edemedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ter alıştırmak
- ter atmak
- ter basmak
- ter boşanmak
- ter dökmek
- tere batmak
- terini soğutmak
Birleşik Kelimeler: ter bezi, alın teri, ayak teri, ecel teri
ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)
- Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar
- Hekimlikte kullanılan, çok uçucu, renksiz ve kendine özgü kokusu olan bir sıvı, lokman ruhu
- Bir tür organik yağ çözücü
SER (Kelime Kökeni: Farsça ser)
- Baş, kafa
-
Başkan, reis
Sertabip. Sermürettip.
Ata Sözleri ve Deyimler
- serde ... var
- ser verip sır vermemek
Birleşik Kelimeler: serasker, serazat, serdengeçti, serdümen, serencam, serhat, serlevha, sermaye, sermest, sermestane, sermuharrir, sermürettip, serpuş, sersefil, sertabip, seryaver
-
Limonluk
Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir. - Aydın Boysan
ESER (Kelime Kökeni: Arapça es̱er)
-
Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt
Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Yayın, kitap, yapıt
Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
İz, işaret, im
Yüzünde biraz önceki elemden, kızgınlıktan, çaresizlikten eser yoktu. - Ayşe Kulin
-
Soyut kavramlarda belirti
Acaba, bir yolunu bulup bir talih eseri olarak gidemez miydik? - Azra Erhat
Ata Sözleri ve Deyimler
- eser kalmamak
Birleşik Kelimeler: eser miktarda, esericedit, başeser, edebî eser, neveser, şaheser, tarihî eser, yazma eser, sanat eseri, saz eseri, tesadüf eseri, eski eserler
STER (Kelime Kökeni: Fransızca stère)
- Yığın durumundaki yakacak odun için kullanılan, bir metreküpe eşit hacim ölçüsü birimi
YER
-
Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân
İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? - Memduh Şevket Esendal
-
Gezinilen, ayakla basılan taban
Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu. - Haldun Taner
-
Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge
Anadolu'nun bazı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır. - Reşat Nuri Güntekin
-
Durum, konum, vaziyet
Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir.
- Ülke
-
Görev, makam
Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz? - Memduh Şevket Esendal
-
Önem
Uçağın yurt savunmasındaki yeri.
- İz
-
Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa
Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar.
-
Ekime elverişli toprak parçası, arazi
Çorak yerde ot bitmez.
-
Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal
Toplantı yeri. Kaza yeri.
-
Otel, motel vb.nde kalınacak oda
Yeriniz var mı?
- Yerküre
-
Durum, konum
Sen benim yerimde olsan ne yapardın?
Ata Sözleri ve Deyimler
- yer açmak
- yer almak
- yer bakır gök demir kesilmek
- yer bulmak
- yer çevirmek
- yer değiştirmek
- yerde kalmak
- yer demir gök bakır
- yerden göğe kadar
- yerden yere çalmak
- yerden yere vurmak
- yere bakan (veya bakıp) yürek yakan
- yere bakmak
- yere baktırmak
- yere batasıca (veya batsın)
- yere batmak
- yere çalmak
- yere göğe koymamak
- yere sağlam basmak
- yere sermek
- yer etmek
- yere vurmak
- yere yığılmak
- yere yıkılmak
- yeri başka
- yeridir
- yeri gelmek
- yeri göğü ben yarattım demek
- yeri göğü birbirine katmak
- yeri göğü inletmek
- yeri göğü tırmalamak
- yeri göğü tutmak
- yerinde duramamak
- yerinde kalmak
- yerinden fırlamak
- yerinden oynamak
- yerinden oynatmak
- yerinde olmak
- yerinde saymak
- yerinde su çıkmak
- yerinde yeller esmek
- yerin dibine batırıp çıkarmak
- yerin dibine geçmek (veya batmak veya girmek)
- yerine geçmek
- yerine gelmek
- yerine getirmek
- yerine koymak
- yerine oturmak
- yerini almak
- yerini beğenmek
- yerini bulmak
- yerini doldurmak
- yerini ısıtmak
- yerini sevmek
- yerini tutmak
- yerini yapmak
- yerin kulağı var
- yeri olmak
- yeri öpmek
- yeri soğumadan
- yeri var!
- yeri yurdu belirsiz olmak
- yer kabul etmez
- yer kaplamak
- yer kapmak
- yerle beraber
- yerle bir etmek
- yerle gök bir olsa
- yerlerde sürünmek
- yerlere geçmek
- yerlere kadar eğilmek
- yerleri süpürmek
- yerle yeksan etmek
- yer öpmek
- yer tutmak
- yer vermek
- yer yarılıp içine girmek (veya geçmek)
- yer yerinden oynamak
Birleşik Kelimeler: yer adı, yer alıştırmaları, yeraltı, yer altı, yer belirteci, yerberi, yer biçimleri, yer bilimi, yer cücesi, yer çamı, yer çekimi, yer çekirdeği, yer çöküntüsü, yer değiştirme, yer domuzu, yer elması, yereşeği, yer fesleğeni, yer fıstığı, yer geçidi, yer hostesi, yer istasyonu, yer kabuğu, yer katı, yerküre, yer mantarı, yermerkezcilik, yer merkezli, yer meşesi, yer minderi, yer mumu, yer odası, yer ölçümü, yer örümceği, yeröte, yer özekçil, yer palamudu, yer pelidi, yer pırasası, yer sakızı, yer sarmaşığı, yer sarsıntısı, yer servisi, yer sıçanı, yer sofrası, yer solucanı, yer üstü, yer yağı, yer yatağı, yer yer, yer yurt, yer yuvarı, yer yuvarlağı, yeryüzü, yer zarfı, yerdegezen, yerden bitme, yerden selam, yerden temenna, yerden yapma, yere doğrulum, yeregeçen, yere yönelim, geometrik yer, kapalı yer korkusu, kara yer, köylük yer, ortalık yer, ara yerde, başı yerde, beşibiryerde, yüzü yerde, beyhude yere, boş yere, gereksiz yere, haksız yere, lüzumsuz yere, nafile yere, nahak yere, sebepsiz yere, yanlış yere, yok yere, atıştırma yeri, atış yeri, bayram yeri, bekleme yeri, besi yeri, bitirim yeri, buluşma yeri, çıkarma yeri, çıkış yeri, dalyan yeri, demir yeri, dizgi yeri, doğum yeri, edep yeri, gezinti yeri, hacet yeri, harman yeri, iş yeri, ivinti yeri, kabul yeri, kalafat yeri, kaşan yeri, kilit yeri, köy yeri, panayır yeri, park yeri, pazar yeri, piknik yeri, piyasa yeri, pot yeri, sargı yeri, satış yeri, şeref yeri, tan yeri, tırnak yeri, toplantı yeri, uğrak yeri, ut yeri, voli yeri, yangın yeri, yapı yeri, yargı yeri, yönetim yeri, ziyaret yeri, yerli yerine, ayıp yerler
EYER
-
Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne
Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- eyer boşaltmak
- eyere de gelir semere de
- eyeri boş kalmak
- eyer kapatmak (veya kapamak)
- eyer vurmak
Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı
EDER
-
Fiyat, paha, değer
Bu kitabın ederi ne kadar?
ŞER (Kelime Kökeni: Arapça şerr)
-
Kötülük, fenalık
Abdülhak Hamit'in Kemal'e galebesi, şerrin hayra galebesi demekti. - Yahya Kemal Beyatlı
- Kötü, fena
Ata Sözleri ve Deyimler
- şerrine lanet
Birleşik Kelimeler: ehvenişer
ZER (Kelime Kökeni: Farsça zer)
- Altın
CER (Kelime Kökeni: Arapça cerr)
- Çekme, sürükleyerek götürme
Ata Sözleri ve Deyimler
- cerre çıkmak
Birleşik Kelimeler: cer hocası
HER (Kelime Kökeni: Farsça her)
-
Önüne geldiği ismin benzerlerini `teker teker hepsi, birer birer hepsi, birer birer tamamı` anlamıyla kapsayacak biçimde genelleştiren söz
Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- her ağacın meyvesi olmaz
- her ağaçtan kaşık olmaz
- her aşın kaşığı olmak
- her boyaya girip çıkmak
- her boyayı boyadı, bir fıstıki yeşil (mi) kaldı?
- her çiçek koklanmaz
- her çok azdan olur
- her dağın derdi kendine göre
- her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan
- her derde deva olmak
- her düşüş bir öğreniş
- her firavunun bir Musa'sı çıkar
- her gördüğü sakallıyı babası sanmak
- her gün baklava börek yense bıkılır
- her horoz kendi çöplüğünde öter
- her ihtimale karşı
- her işin (veya şeyin) başı sağlık
- her işte bir hayır vardır
- her kafadan bir ses çıkmak
- her kaşığın kısmeti bir olmaz
- her koyun kendi bacağından asılır
- her kuşun eti yenmez
- her lafın altından kalkmak
- her ne pahasına olursa olsun
- her sakaldan bir tel çekseler köseye sakal olur
- her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter
- her şeyin yenisi, dostun eskisi
- her şeyin yokluğu yokluktur
- her tarakta bezi olmak
- her taş baş yarmaz
- her telden çalmak
- her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır
- her yiğidin gönlünde bir aslan yatar
- her yokuşun bir inişi, her inişin bir yokuşu vardır
- her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz
- her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez
- her ziyan bir öğüttür
Birleşik Kelimeler: her bir, her biri, hercai, her daim, her dem, her gün, herhâlde, her hâlde, her hâlükârda, herhangi, herkes, her yerdelik, her zaman
EPER
- Işığa karşı bakıldığında kâğıt tabakasının yapısal görünümü