[sıfat]

• Başlıklı

[sıfat]

• Vücudu gelişmiş, biçimli, atlet gibi

[spor]

• Atletleri ilgilendiren

  Atletik oyunlar.

[sıfat]

• Etenesi olan

[isim]

• Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

  Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden

[sıfat]

[fizik]

• Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı

• Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

[isim]

• Nicelik

[sıfat]

• Kenedi olan

• Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan

  İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin

[mecaz]

• Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış

[sıfat]

• Lanetlenmiş, kargınmış, kargışlı, melun

[sıfat]

• Tentesi olan

  Uzun, tenteli, tek atlı muhacir arabalarına binilir. - Refik Halit Karay

[isim]

[eskimiş]

• Bir tür sağlam, yumuşak dana veya öküz derisi

[isim]

• Etlenmek işi

[isim]

• Ekletmek işi

[isim]

• Eklenmek işi

[sıfat]

• Eklemi olan

[isim]

[kimya]

• Kimyasal yöntemlerle ayrıştırılamayan veya bileşim yoluyla elde edilemeyen madde

  Grafit ve elmas, karbon elementinin iki değişik biçimidir.