Enk ile Biten Kelimeler
ENK ile biten 23 kelime bulunuyor. Sonu ENK olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İçinde enk olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
10 Harfli Kelimeler
ORNİTORENK12
9 Harfli Kelimeler
MÜHRESENK17, MÜRDESENK15, RENGARENK13, ŞEKERRENK12
8 Harfli Kelimeler
PEZEVENK21, FELEMENK15, PELESENK13
7 Harfli Kelimeler
PÖHRENK21, PERSENK12, NARDENK9
6 Harfli Kelimeler
HEVENK16, FİLENK12, MİHENK11, KEPENK10, PELENK10, ÇELENK9
5 Harfli Kelimeler
FRENK11, AHENK9
4 Harfli Kelimeler
ÇENK7, CENK7, DENK6, RENK4
RENK (Kelime Kökeni: Farsça reng)
-
Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum
Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu Amerikan boksörlerine benziyordu. - Aka Gündüz
-
Nitelik
İşin rengi değişti.
- Çeşitlilik
Ata Sözleri ve Deyimler
- rengi atmak (veya kaçmak veya uçmak)
- rengini belli etmek
- rengi solmak
- renk almak
- renk gelmek
- renk katmak
- renkten renge girmek
- renk vermek
- renk vermemek
Birleşik Kelimeler: renk bilimi, renk cümbüşü, renkgideren, renk körü, renkölçer, renk ölçme, renk yuvarı, basit renk, metalik renk, ölü renk, pastel renk, rengârenk, sağır renk, şekerrenk, açık kahverengi, alev rengi, altın rengi, bakır rengi, bal rengi, barut rengi, buğday rengi, çivit rengi, demir rengi, duman rengi, erguvan rengi, fes rengi, fildişi rengi, gurup rengi, fındık rengi, fıstık rengi, filiz rengi, gül rengi, gümüş rengi, hardal rengi, kahverengi, kemik rengi, kestane rengi, kimyon rengi, kiremit rengi, koyu kahverengi, kurşun rengi, kül rengi, leylak rengi, lila rengi, limon rengi, menekşe rengi, nohut rengi, pas rengi, portakal rengi, saman rengi, sincap rengi, saz rengi, şarap rengi, tahin rengi, tarçın rengi, ten rengi, toprak rengi, tütün rengi, zeytin rengi, sıcak renkler, soğuk renkler
DENK
-
Yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri
Yükün bir dengi fasulye, bir dengi nohut.
-
Yatak, yorgan, kumaş vb. eşyanın sarılıp bağlanmış biçimi, balya
Denklerin üstünde zayıf bir delikanlı hazin bir ayrılık türküsü çağırıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
- Destekleri paralel, yönleri aynı, şiddetleri eşit bulunan güçler
Ata Sözleri ve Deyimler
- denk yapmak
- Ağırlık bakımından eşit olan
- 0,80175 gram olan ağırlık ölçü birimi
-
Uygun, nitelik yönünden eşit
Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- dengi dengine
- dengine getirmek
- dengiyle karşılamak
- denk düşmek
- denk gelmek
- denk getirmek
Birleşik Kelimeler: denk küme, kafa dengi
ÇENK (Kelime Kökeni: Farsça çeng)
- Arpı andıran, telli bir çalgı
CENK (Kelime Kökeni: Farsça ceng)
-
Kahramanca mücadele, çarpışma, savaş
Kale burçlarında cenge çağrı davulları vuruldu. - Nezihe Araz
-
Büyük çaba, uğraş, kavga, çekişme
Her dakikam bir ayrı cenk ile geçiyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- cenk etmek
NARDENK (Kelime Kökeni: Farsça nārdeng)
- Nar, erik, kızılcık vb. yemişlerden yapılan pekmez
ÇELENK
-
Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka
Duvara dayalı çelenkleri görür. - Nazım Hikmet
- Kadınların başlarına taktıkları mücevher veya madenden yapılmış sorguç
Ata Sözleri ve Deyimler
- çelenk koymak
AHENK (Kelime Kökeni: Farsça āheng)
-
Uyum
Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay
-
Uzlaşma
Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız. - Haldun Taner
-
Ezgi
Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahengi bozulmak
- ahenk almak
- ahenk kurmak
- ahenk sağlamak
- ahenk vermek
- ahenk yapmak
Birleşik Kelimeler: ahenk kaidesi, ahenk tahtası
KEPENK
-
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
Akşamüstü, bütün kepenkler indikten sonra sokağa çıktık. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- kepenk kapatmak
- kepenkleri indirmek
PELENK (Kelime Kökeni: Farsça peleng)
- Pars
MİHENK (Kelime Kökeni: Arapça miḥekk)
- Mihenk taşı
- Birinin değerini, ahlakını anlamaya yarayan ölçüt
Ata Sözleri ve Deyimler
- mihenge vurmak
Birleşik Kelimeler: mihenk taşı
FRENK (Kelime Kökeni: Farsça freng)
-
Anglosakson, Cermen veya Latin ırklarının birinden olan kimse
Frenklere mahsus, şen, latifeci bir ihtiyarla genç kadına doğru ilerledi. - Peyami Safa
- Osmanlıların Avrupalılara, özellikle Fransızlara verdikleri ad
Birleşik Kelimeler: Frenk asması, Frenk çileği, Frenk gömleği, Frenk inciri, Frenk lahanası, Frenk maydanozu, Frenk menekşesi, Frenk üzümü, tatlısu Frengi
ORNİTORENK (Kelime Kökeni: Fransızca ornithorynque)
- Gagalı memeli
ŞEKERRENK (Kelime Kökeni: Farsça şeker + reng)
- Sarıya çalan renk
- Bu renkte olan
- İki kişi arasında dostluk ilişkilerinin bozuk olması
PERSENK (Kelime Kökeni: Farsça pārseng)
- Pelesenk
FİLENK (Kelime Kökeni: Rumca)
- Ağır cisimleri bir yerden bir yere kaydırmak ve özellikle deniz teknelerini karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç