ENFLASYONİST Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ENFLASYONİST harflerini içeren 5 harfli 100 kelime bulunuyor. 5 harfli ENFLASYONİST kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SOFYA15,
ANTEN (Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)
- Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz
- Duyarga
- Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar
Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten
ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)
-
Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan
Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: aleni tadat
İNTAN (Kelime Kökeni: Arapça intān)
-
Mikrop
Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş. - Reşat Nuri Güntekin
- Kokuşma, kötü kokma
LİNET (Kelime Kökeni: Arapça līnet)
- İshal
LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)
-
Tanrı'nın merhametinden yoksun olma
Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Kötü, berbat, çok kötü
Lanet bir adam.
-
Bir ilenme sözü
Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- lanet etmek
- lanet okumak
- lanet olsun!
LATİN
- İtalya'da Latium bölgesi halkından olan kimse
- Latin halkları
Birleşik Kelimeler: Latin çiçeği, Latin dilleri, Latin halkları, Latin harfleri, Latin yelkeni
NİTEL
- Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif
TANİN (Kelime Kökeni: Arapça ṭanīn)
- Tınlama
TANEN (Kelime Kökeni: Fransızca tanin)
- Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde
TELİN (Kelime Kökeni: Arapça telʿīn)
- Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış
Ata Sözleri ve Deyimler
- telin etmek
Birleşik Kelimeler: telin mitingi
TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)
- Yükselme, yücelme
ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)
- Kök veya soy bakımından
ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)
- Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
- Bu unvanı taşıyan kimse
İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)
- Akıtma
İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)
- Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
-
Âdemoğlu, âdem evladı
O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. - Haldun Taner
- Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
- insan ayaktan, at tırnaktan kapar
- insan beşer, kuldur şaşar
- insan çeşit çeşit, yer damar damar
- insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
- insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
- insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
- insan eti yemek
- insan gibi
- insan gönlünün artığını söyler
- insanın adı çıkacağına canı çıksın
- insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
- insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
- insan içine çıkmak
- insan insanın şeytanıdır
- insan kendini beğenmese çatlar
- insan kıymetini insan bilir
- insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
- insan kuş misali
- insan sözünden, hayvan yularından tutulur
- insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
- insan yükü (veya eti) ağırdır
Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı