ENDÜSTRİYEL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ENDÜSTRİYEL harflerini içeren 5 harfli 77 kelime bulunuyor. 5 harfli ENDÜSTRİYEL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SEDYE10, DİYET9, DÜNİT9, DENEY9, DİREY9, LEDÜN9, RÜYET9, DEİST8, DESTE8, DESEN8, NEYSE8, SİYER8, SÜTRE8, SEYİT8, SEYİR8, SEDİR8, ÜSTEL8, ÜLSER8, DENET7, DİREN7, DERİN7, DENLİ7, ELDEN7, ERDEN7, ENDER7, LİDER7, LÜNET7, NİYET7, RENDE7, TEYEL7, TÜNEL7, TÜREL7, TREND7, ÜNİTE7, YELİN7, YENLİ7, YEREL7, YERLİ7, YETER7, ESTER6, ESİRE6, ETSEL6, ENSER6, İRSEN6, İSTER6, LİSTE6, NESİR6, NESİL6, RESEN6, SİREN6, SİNLE6, SEREN6, SENİT6, SENİR6, SENET6, SELEN6, SERİN6, SETRE6, SETİR6, SETER6, TESRİ6, TENİS6, TELSİ6, TELİS6, TELES6, TESİR6, TERES6, ENTEL5, LİRET5, LİNET5, LİTRE5, NELER5, NİTEL5, TİRLE5, TİNER5, TELİN5, TERLİ5

ENTEL (Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)

[sıfat]

  • Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)

[isim]

[mecaz]

  • Sahte aydın

    Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar. - Tomris Uyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entel takılmak

LİRET (Kelime Kökeni: Fransızca lirette)

[isim]

[eskimiş]

  • İtalya'nın para birimi

LİNET (Kelime Kökeni: Arapça līnet)

[isim]

[eskimiş]

  • İshal

LİTRE (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[matematik]

  • Sıvıları ölçmede kullanılan, bir desimetreküp hacminde ölçü birimi

[sıfat]

  • Bu birimde bir kabın alabileceği miktarda olan

    Şimdi yedek iki litre kan var elimizde. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: dekalitre, desilitre, hektolitre, mililitre, santilitre

NELER

  • çok ve çeşitli şeyler

    Bugün neler gördük.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ne âlem
  • ne âlemde?
  • ne alıp veremiyor?
  • ne arar (veya onda ... ne gezer)
  • ne arıyor
  • ne biçim?
  • ne buyrulur?
  • ne çare
  • ne çıkar
  • ne çiçektir, biliriz
  • ne dedim de
  • ne demek?
  • ne demek olsun
  • ne demeye
  • ne denir (veya dersin)
  • ne denli
  • ne de olsa
  • ne dese beğenirsin?
  • nedir ki
  • ne diye?
  • ne ekersen onu biçersin
  • ne fayda
  • ne gam
  • ne gezer
  • ne gibi?
  • ne gözle bakmak
  • ne güne duruyor?
  • ne günlere kaldık!
  • ne haber?
  • ne hacet
  • ne haddine!
  • ne hâlde?
  • ne hâli varsa görsün
  • ne hikmetse (veya hikmettir)
  • ne idiği belirsiz
  • ne imiş?
  • ne ise
  • ne istediğini bilmek
  • ne iyi!
  • ne kadar
  • ne kadar olsa
  • ne kadar varsa
  • ne lazım
  • neler de neler, maydanozlu köfteler
  • neler neler
  • ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
  • ne mene
  • ne menem
  • ne mümkün
  • ne münasebet!
  • ne o?
  • ne olacak!
  • ne olduğunu bilememek
  • ne oldum delisi olmak
  • ne olur (veya olursun veya olursunuz)
  • ne olursa olsun
  • ne oluyor?
  • ne pahasına olursa olsun
  • ne söylüyorsun?
  • ne var ki
  • ne yaparsın (veya yapmalı) ki
  • ne yapıp yapıp
  • ne yaptığını bilmemek
  • ne yazar
  • ne yazık ki
  • neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
  • neyin nesi (kimin fesi)
  • neyleyim
  • neymiş
  • ne yüzle

NİTEL

[sıfat]

  • Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif

TİRLE (Kelime Kökeni: Fransızca tire-lait)

[isim]

  • Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç

TİNER (Kelime Kökeni: İngilizce thinner)

[isim]

[kimya]

  • İnceltici

TELİN (Kelime Kökeni: Arapça telʿīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telin etmek

Birleşik Kelimeler: telin mitingi

TERLİ

[sıfat]

  • Terlemiş olan

    O günkü gibi terli değil, ateşli değil. - Tarık Buğra

ESTER (Kelime Kökeni: Almanca Ester)

[isim]

[kimya]

  • Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde

ESİRE (Kelime Kökeni: Arapça esīre)

[isim]

[eskimiş]

  • Dişi tutsak
  • Cariye, dişi köle

ETSEL

[sıfat]

  • Ete ait
  • Cinselliğe ait

    Zavallı geçkin kız, yerleşik ahlak kurallarının dışında etsel duyarlığa yaklaşırsa başına bunların geleceğini düşünüyordu. - Selim İleri

İRSEN (Kelime Kökeni: Arapça irs̱en)

[zarf]

[eskimiş]

  • Kalıtım yoluyla

İSTER

[isim]

  • Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum

[bağlaç]

  • Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrı ayrı her birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığını anlatan bir söz

    İster gitsin ister kalsın.

Birleşik Kelimeler: ister istemez