ENDOSKOPİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ENDOSKOPİ harflerini içeren 4 harfli 38 kelime bulunuyor. 4 harfli ENDOSKOPİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEPO11, EDİP10, PİDE10, PESO10, SNOP10, KESP9, PİKO9, PENS9, SEPİ9, EPİK8, EKİP8, İPEK8, KİPE8, PİKE8, PEKİ8, PENİ8, DİSK7, DONE7, DİNK6, DİNE6, DENK6, DENİ6, EDİK6, KEDİ6, SONE6, ESKİ5, ESİN5, ESİK5, EKSİ5, İKON5, KONİ5, NESİ5, SİNE5, SEKİ5, ENİK4, EKİN4, İNEK4, İKEN4

ENİK

[isim]

  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]

  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı

EKİN

[isim]

  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

  • Kültür, hars

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası

İNEK

[isim]

  • Dişi sığır

[argo]

  • Çok çalışan öğrenci

[kaba konuşmada]

  • İbne

[sıfat]

[mecaz]

  • Aptal, bön

Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği

ESKİ

[sıfat]

  • Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı

    Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç

  • Önceki, sabık

    Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal. - Ayla Kutlu

  • Geçerli olmayan
  • Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan
  • Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan

    Eski öğretmen.

[isim]

  • Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey

    Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

[alay yollu]

  • Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz

    Mebus eskisi. Müdür eskisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eski ağza yeni taam
  • eski çamlar bardak oldu
  • eski defterleri kapatmak
  • eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
  • eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
  • eski düşman dost olmaz
  • eski hamam eski tas
  • eski hayratı da berbat etmek
  • eski kimliğine bürünmek
  • eski köye yeni âdet getirmek
  • eski kulağı kesiklerden olmak
  • eskisi kadar (veya gibi)
  • eskisini aratmamak
  • eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
  • eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı

Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski

ESİN

[isim]

  • Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham

    Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]

  • Sabah yeli

ESİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çukur yer

EKSİ

[isim]

[matematik]

  • Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs

[sıfat]

[matematik]

  • Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), menfi, nakıs, negatif, artı karşıtı

[mecaz]

  • Eksiklik

    Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: eksi sayı, eksi uç

İKON (Kelime Kökeni: Fransızca icône)

[isim]

[bilişim]

  • Bilgisayarda kullanılacak herhangi bir programı simgeleyen küçük resim

KONİ (Kelime Kökeni: Fransızca cône)

[isim]

[matematik]

  • Durağan bir noktadan geçen ve kapalı bir eğriye dayanarak hareket eden bir doğrunun çizdiği yüzey, mahrut

[sıfat]

  • Bu biçiminde olan
  • Çembersel bölge üzerindeki her noktanın çember düzlemi dışındaki bir nokta ile birleşiminden oluşan geometrik cisim
  • Bu yüzeyle sınırlı katı cisim

Birleşik Kelimeler: kesik koni, birikinti konisi, dirim konisi

NESİ

[zamir]

  • Akrabası mı, yakını mı?

    Ali, Ahmet'in nesidir?

  • Hangi yönü, hangi tarafı?

    Bunun nesi iyi? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nesi var
  • nesi var nesi yok

SİNE (Kelime Kökeni: Farsça sīne)

[isim]

  • Göğüs

[mecaz]

  • Gönül, yürek

    Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar - Karacaoğlan

[mecaz]

  • Bağır, iç

    Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sineye çekmek

Birleşik Kelimeler: sineyimillet

SEKİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Oturmak için evlerin önüne taş ve çamurdan yapılan set
  • Oturulacak sedir biçiminde taş veya set
  • Toprak üstündeki yükseklik, doğal set, taraça

[coğrafya]

  • Akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda, bazı deniz ve göl kıyılarında görülen basamak biçiminde yeryüzü şekli, teras

Birleşik Kelimeler: çökerti sekisi

[isim]

  • Sekil

DİNK

[isim]

[halk ağzında]

  • Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulgur dövmek için kullanılan dibek
  • Şayak, aba vb.ni dövmek için kullanılan araç

DİNE

[isim]

[halk ağzında]

  • Konaklama yeri

    İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti. - Falih Rıfkı Atay

DENK

[isim]

  • Yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri

    Yükün bir dengi fasulye, bir dengi nohut.

  • Yatak, yorgan, kumaş vb. eşyanın sarılıp bağlanmış biçimi, balya

    Denklerin üstünde zayıf bir delikanlı hazin bir ayrılık türküsü çağırıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[fizik]

  • Destekleri paralel, yönleri aynı, şiddetleri eşit bulunan güçler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • denk yapmak

[sıfat]

  • Ağırlık bakımından eşit olan

[isim]

[eskimiş]

  • 0,80175 gram olan ağırlık ölçü birimi

[mecaz]

  • Uygun, nitelik yönünden eşit

    Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dengi dengine
  • dengine getirmek
  • dengiyle karşılamak
  • denk düşmek
  • denk gelmek
  • denk getirmek

Birleşik Kelimeler: denk küme, kafa dengi