ENDOKRİN Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ENDOKRİN harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli ENDOKRİN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Endokrin ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Endokrin olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DONE7, DİNK6, DİNE6, DREN6, DERK6, DERİ6, DENK6, DENİ6, EDİK6, KEDİ6, İKON5, KONİ5, KRON5, NEON5, ERİN4, ERİK4, ENİK4, EKİN4, ENİR4, İNEK4, İKEN4, NİNE4, RENK4

ERİN

[sıfat]

  • Ergen

ERİK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
  • Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi

Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği

ENİK

[isim]

  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]

  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı

EKİN

[isim]

  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

  • Kültür, hars

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası

ENİR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir tür yaban mersini

İNEK

[isim]

  • Dişi sığır

[argo]

  • Çok çalışan öğrenci

[kaba konuşmada]

  • İbne

[sıfat]

[mecaz]

  • Aptal, bön

Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği

NİNE

[isim]

  • Torunu olan kadın, büyükanne, nene

    Altmışlık bir ninenin evinde oda tutmuştum. - Aka Gündüz

  • Yaşlı kadın

    Deminki ihtiyar nine, bu sağlam yapılı Türk evlerini, yerlilerin nasıl yaktıklarını, kendilerini şehirden nasıl kovduklarını bize anlattı. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[ünlem]

  • Yaşlı kadınlar için kullanılan bir seslenme sözü

Birleşik Kelimeler: kadınnine, sütnine

RENK (Kelime Kökeni: Farsça reng)

[isim]

  • Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum

    Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu Amerikan boksörlerine benziyordu. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Nitelik

    İşin rengi değişti.

[mecaz]

  • Çeşitlilik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rengi atmak (veya kaçmak veya uçmak)
  • rengini belli etmek
  • rengi solmak
  • renk almak
  • renk gelmek
  • renk katmak
  • renkten renge girmek
  • renk vermek
  • renk vermemek

Birleşik Kelimeler: renk bilimi, renk cümbüşü, renkgideren, renk körü, renkölçer, renk ölçme, renk yuvarı, basit renk, metalik renk, ölü renk, pastel renk, rengârenk, sağır renk, şekerrenk, açık kahverengi, alev rengi, altın rengi, bakır rengi, bal rengi, barut rengi, buğday rengi, çivit rengi, demir rengi, duman rengi, erguvan rengi, fes rengi, fildişi rengi, gurup rengi, fındık rengi, fıstık rengi, filiz rengi, gül rengi, gümüş rengi, hardal rengi, kahverengi, kemik rengi, kestane rengi, kimyon rengi, kiremit rengi, koyu kahverengi, kurşun rengi, kül rengi, leylak rengi, lila rengi, limon rengi, menekşe rengi, nohut rengi, pas rengi, portakal rengi, saman rengi, sincap rengi, saz rengi, şarap rengi, tahin rengi, tarçın rengi, ten rengi, toprak rengi, tütün rengi, zeytin rengi, sıcak renkler, soğuk renkler

İKON (Kelime Kökeni: Fransızca icône)

[isim]

[bilişim]

  • Bilgisayarda kullanılacak herhangi bir programı simgeleyen küçük resim

KONİ (Kelime Kökeni: Fransızca cône)

[isim]

[matematik]

  • Durağan bir noktadan geçen ve kapalı bir eğriye dayanarak hareket eden bir doğrunun çizdiği yüzey, mahrut

[sıfat]

  • Bu biçiminde olan
  • Çembersel bölge üzerindeki her noktanın çember düzlemi dışındaki bir nokta ile birleşiminden oluşan geometrik cisim
  • Bu yüzeyle sınırlı katı cisim

Birleşik Kelimeler: kesik koni, birikinti konisi, dirim konisi

KRON

[isim]

  • Danimarka, Estonya, İsveç, İzlanda Norveç ve Slovakya'nın para birimi

NEON (Kelime Kökeni: Fransızca néon)

[isim]

[kimya]

  • Atom sayısı 10, atom ağırlığı 20,2, yoğunluğu 0,7 olan, sıvı durumuna getirilmiş havadan elde edilerek ışık araçlarında kullanılan, havada pek az olarak bulunan, asal gazlar sınıfından bir element (simgesi Ne)
  • Neon lambası

    O koca çınarın altındaki fıskiyeli, kameriyeli, neon ışıklı havuz kaça çıkardı? - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: neon lambası, neon tüpü

DİNK

[isim]

[halk ağzında]

  • Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulgur dövmek için kullanılan dibek
  • Şayak, aba vb.ni dövmek için kullanılan araç

DİNE

[isim]

[halk ağzında]

  • Konaklama yeri

    İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti. - Falih Rıfkı Atay

DREN (Kelime Kökeni: Fransızca drain)

[isim]

  • Ark

[tıp]

  • Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp, akıtaç