EMEKTARLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

EMEKTARLIK harflerini içeren 5 harfli 81 kelime bulunuyor. 5 harfli EMEKTARLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARTIM7, ATMIK7, ALKIM7, IRMAK7, KATIM7, KALIM7, KAKIM7, KIRMA7, KILMA7, MARTI7, RAKIM7, TIMAR7, TIKMA7, TARIM7, TAKIM7, ARKIT6, ARTIK6, AMELE6, ALTIK6, AKLIK6, ERMEK6, ETMEK6, EKLEM6, EKMEK6, ELMEK6, EMARE6, EMLAK6, ITLAK6, ILTAR6, KITAL6, KREMA6, KARIK6, KAMET6, KAMER6, KARLI6, KATIK6, KATKI6, KATLI6, KATIR6, KALEM6, KALIT6, KALIK6, KEREM6, KIRAT6, KEMAL6, KEMER6, KEMRE6, KELAM6, KELEM6, METAL6, METRE6, MARKE6, MAKET6, MELEK6, MERET6, MEREK6, MERAK6, REMEL6, TIRAK6, TEMEL6, TEMEK6, TELEM6, TERME6, TEKME6, ERKEK5, EKLER5, KATRE5, KERTE5, KETAL5, KELER5, KEKRE5, KELEK5, RAKET5, REKAT5, TRAKE5, TAKKE5, TELEK5, TEREK5, TEKKE5, TEKER5, TEKEL5

ERKEK

[isim]

  • Yetişkin adam, bay, er kişi

    Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

  • İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı

    Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler. - Tarık Buğra

  • Koca

    Kadın erkeğini uğurladı.

[biyoloji]

  • Sperma oluşturan organizma

[sıfat]

[mecaz]

  • Sözüne güvenilir, mert

[sıfat]

  • Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı

[sıfat]

  • Sert, kolay bükülmez

    Erkek demir, erkek bakır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
  • erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?
  • erkek gibi
  • erkek koyun kasap dükkânına yaraşır
  • erkek olmak
  • erkek sel, kadın göl

Birleşik Kelimeler: erkek anahtar, erkek bakır, erkek berberi, erkek demir, erkek erkeğe, erkekevi, erkek Fatma, erkek fiş, erkek işi, erkek milleti, erkek organ, erkek terzisi, erkekler hamamı

EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)

[isim]

  • İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)

[isim]

[eskimiş]

  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)

KERTE

[isim]

  • İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti

[mecaz]

  • Derece, radde

    Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kertesine gelmek
  • kertesine getirmek

Birleşik Kelimeler: son kerte

KETAL

[isim]

  • Çirişli bir tür parlak bez

KELER

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri

KEKRE

[sıfat]

  • Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan

KELEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Olgunlaşmamış, ham kavun
  • Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir tür sal

[sıfat]

  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]

  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat]

[argo]

  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak

RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)

[isim]

[spor]

  • Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)

[isim]

[din bilgisi]

  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Soluk borusu
  • Eklem bacaklılarda bulunan özel solunum kanalları

TAKKE (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳiye)

[isim]

  • İnce kumaştan dikilmiş veya ipten örülmüş, çoğunlukla yarım küre biçiminde başlık

    Yatarken beyaz gecelik entarisini giyer ve başına da küçücük gecelik takkesini geçirirmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mimarlık]

  • Yarım küre biçimindeki kubbenin üst bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takke düştü, kel göründü

TELEK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy

TEREK

[isim]

[eskimiş]

  • Evlerin veya dükkânların yüksekçe yerinde bulunan raf
  • Başlık veya şapkanın öndeki çıkıntılı bölümü, terek

    Şapkamın tereği düz / Var onda ayla yıldız - Halk türküsü

TEKKE (Kelime Kökeni: Arapça tekye)

[isim]

[tarih]

  • Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh

    Hemen her ev yarı saray ve yarı tekke gibi bir şeydi. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • İşsiz güçsüz kimselerin buluşup sığındıkları yer

[argo]

  • Esrar içilen üstü kapalı yer

[argo]

  • Hapishane

    Bakıyorum, tekke sana yaramış, dedi. Ne zaman çıktın? - Tahsin Yücel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekkeyi bekleyen çorbayı içer

Birleşik Kelimeler: esrar tekkesi, miskinler tekkesi