Em ile Biten Kelimeler

EM ile biten 149 kelime bulunuyor. Sonu EM olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Em kelimesinin anlamı nedir? Em ile başlayan kelimeler. İçinde em olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KIYASIMUKASSEM24

12 Harfli Kelimeler

BUHURUMERYEM25

11 Harfli Kelimeler

CEFFELKALEM27, DEVERANIDEM23

10 Harfli Kelimeler

SARIÇİĞDEM25, HALİSÜDDEM22, ALLAHUALEM16, SABİTKADEM16, İBRETİALEM13

9 Harfli Kelimeler

MÜSTAHDEM20, DEVRİALEM18, HARCIALEM18, MÜSTAHKEM18, NURUDİDEM16, LALÜEBKEM14, ÇALAKALEM13, KRİZANTEM13

8 Harfli Kelimeler

YÖNEYLEM19, BAŞHAKEM18, MUHTEŞEM18, SAĞİSTEM18, MÜCESSEM17, DEMBEDEM16, CEHENNEM16, DENGELEM15, MUKADDEM15, MUHTEREM15, MUHARREM15, MÜTERCEM15, ÖRNEKLEM15, AYİNİCEM14, NAMAHREM14, BENİADEM13, EPİKEREM13, MUKASSEM13,

MÜSELLEM13, MÜRTESEM13
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

AMFİZEM18, PROBLEM15, İMGELEM13, LACEREM11, DENKLEM10, ENTİMEM9, EKSTREM9

6 Harfli Kelimeler

GÖZLEM20, ÇİĞDEM19, MÜPHEM18, ÇİĞNEM17, GÖRKEM17, SÖYLEM16, GÜNDEM15, MORFEM15, YÖNTEM15, DİZYEM14, DÜZLEM14, DÜŞLEM14, MÜLHEM14, PERÇEM14, ZEMZEM14, DİRHEM13, DEPREM13, MUHKEM13, MÜBREM12, MAHREM12
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

GÖĞEM23, GÖVEM22, DÖŞEM17, ÖZLEM15, DÖNEM14, BOHEM13, DÜZEM13, FONEM13, GİZEM13, KÖSEM13,

ÖNLEM12, VEREM12, BİÇEM11, DİZEM11, BADEM10, HİKEM10, HAKEM10, HAREM10, MODEM10, ÇEKEM9
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ÖDEM13, ÖNEM11, EHEM9, ACEM8, ADEM7, ÜREM7, ALEM5, ELEM5, KREM5

3 Harfli Kelimeler

GEM8, HEM8, ŞEM7, ZEM7, CEM7, DEM6, YEM6, SEM5, KEM4, NEM4, TEM4

2 Harfli Kelimeler

EM3

EM

[isim]

[halk ağzında]

  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak

KEM (Kelime Kökeni: Farsça kem)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kötü, fena (göz, söz vb.)
  • Noksan, eksik

    Kem akçe.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kem söz, kalp (veya kem) akçe sahibinindir

Birleşik Kelimeler: kem göz

NEM (Kelime Kökeni: Farsça nem)

[isim]

  • Havada bulunan su buharı
  • Hafif ıslaklık, rutubet

Birleşik Kelimeler: nemçeker, nemdenetir, nemölçer, neme yönelim, bağıl nem, mutlak nem, salt nem, ağaç nemi

TEM (Kelime Kökeni: Fransızca thème)

[isim]

[edebiyat]

  • Tema

ÂLEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿālem)

[isim]

[gök bilimi]

  • Evren
  • Dünya, cihan

    İnsan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Aynı konu ile ilgili kimseler
  • Bu kimselerin uğraşlarının bütünü

    Geçen kışın tiyatro, cambazhane âlemlerini uzun uzun tasvir ediyordu. - Osman Cemal Kaygılı

  • Belli bir grupraki canlıların bütünü

    Hayvanlar âlemi.

  • Durum ve şartlar

    Evlilik âlemi.

[zamir]

  • Herkes, başkaları

    Bu yaptığından dolayı âleme rezil oldun.

  • Ortam, çevre

    Fakat onun Türk ve Müslüman dostları hep alafranga ve zengin bir âlemde yaşarlardı. - Halide Edip Adıvar

  • Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey
  • Farklı davranış içinde bulunan kimse

[mecaz]

  • Eğlence

    O gün evde iki gün önceki araba âlemlerini düşünüyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âleme verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı
  • âlemin ağzı torba değil ki büzesin
  • âlemi var mı?
  • âlem yapmak

Birleşik Kelimeler: bir âlem, cümle âlem, devriâlem, dış âlem, dünya âlem, el âlem, harcıâlem, ibretiâlem, içki âlemi, kibarlar âlemi, masal âlemi, oturak âlemi, rakı âlemi

[isim]

  • Bayrak
  • Minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça

[mecaz]

  • Simge

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alem olmak

ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)

[isim]

  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek

KREM (Kelime Kökeni: Fransızca crème)

[isim]

  • Tene yumuşaklık vermek veya güneş, yağmur vb. dış etkilerden korunmak için sürülen koyu kıvamlı madde

[sıfat]

  • Bu kıvamda hazırlanmış olan

    Krem deterjan.

  • Açık saman rengi, krem rengi

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Vücutlarının yumuşaklığını gösteren açık renk, krem veya beyaz elbiseler içinde... - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: nemlendirici krem, patakrem, toparlayıcı krem, göz altı kremi, güneş kremi, saç kremi, tıraş kremi

SEM (Kelime Kökeni: Arapça semm)

[isim]

[eskimiş]

  • Zehir

[isim]

[eskimiş]

  • İşitme

DEM (Kelime Kökeni: Farsça dem)

[isim]

  • Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu
  • Zaman, çağ

    Âdem'den bu deme neslim getirdi / Bana türlü türlü meyve yetirdi - Âşık Veysel

[halk ağzında]

  • Pişirilen yemeklerin yenecek kıvamda olması

[eskimiş]

  • Soluk, nefes

[eskimiş]

  • İçki

[eskimiş]

  • Koku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dem çekmek
  • dem tutmak
  • dem vurmak

Birleşik Kelimeler: her dem

[isim]

[eskimiş]

  • Kan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dem dökmek

Birleşik Kelimeler: deveranıdem

YEM

[isim]

  • Hayvan yiyeceği

    Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam

  • Kuş ve balık tutmak için tuzağa bırakılan, oltaya takılan yiyecek veya yiyecek görüntüsündeki nesne

    Orfozun görünmesiyle yemin kaybolması bir oldu, çocuğun da kolu koparılırcasına sarsıldı. - Halikarnas Balıkçısı

  • Ağızotu

[mecaz]

  • Birini aldatabilmek için hazırlanmış düzen, kullanılan kimse veya şey

[argo]

  • Rüşvet

[argo]

  • Kumarda ütülecek kimseye oyunun başında bilinçli olarak kazandırılan para

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yem dökmek (veya koymak)
  • yem istemez, su istemez
  • yem kestirmek
  • yem olmak

Birleşik Kelimeler: yem borusu, yem torbası, yem verimi, ak yem, balast yem, kesif yem, balık yemi, bitiriş yemi, hayvan yemi, kuşyemi, kuş yemi, papağanyemi, silo yemi, tahıl yemi, tavuk yemi

ADEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿadem)

[isim]

[eskimiş]

  • Yokluk

    Ne civarda bir köy var ne bir evin hayali / Sonun ademdir, diyor insana yolun hâli - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: ademimerkeziyet

[isim]

  • Dinî inanışlara göre dünya üzerindeki ilk insan, Âdem Baba

Birleşik Kelimeler: Âdem Baba

[isim]

  • İnsan, insanoğlu, adam

Birleşik Kelimeler: âdembaba, âdemelması, âdem evladı, âdemoğlu, beniâdem

ÜREM

[isim]

[ekonomi]

  • Faiz, getiri

ŞEM (Kelime Kökeni: Arapça şemʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Mum, balmumu

    Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı / Felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı? - Fuzuli

ZEM (Kelime Kökeni: Arapça ẕemm)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi

Birleşik Kelimeler: zemmetmek

CEM (Kelime Kökeni: Arapça cemʿ)

[isim]

  • Toplama, bir araya getirme

    Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler. - Atatürk

[eskimiş]

[dil bilgisi]

  • Çokluk

[eskimiş]

[matematik]

  • Toplama

Birleşik Kelimeler: cem ayini, cemetmek, cemevi, ayinicem