ELVERDİĞİNCE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ELVERDİĞİNCE harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli ELVERDİĞİNCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İVEĞEN19, DEVECİ17, EVDECİ17, EĞRİCE16, İĞNECİ16, DEĞİNİ15, DİĞERİ15, İVECEN15, VERİCİ15, DEVREN14, DEVELİ14, EREĞLİ13, EĞRİLİ13, İĞNELİ13, EVİNLİ12, DİRİCE11, DELİCİ11, DELİCE11, DERİCİ11, DERECE11, ELDECİ11, CERİDE11, ENLİCE9, DİNERİ8, DERİLİ8, DERELİ8, EDİRNE8, NEREDE8, LİNEER6, NERELİ6

LİNEER (Kelime Kökeni: Fransızca linéaire)

[sıfat]

[matematik]

  • Çizgilerle ilgili olan
  • Değişmesi bir doğru ile gösterilebilen

    Lineer bir fonksiyon, birinci dereceden bir fonksiyondur.

NERELİ

[sıfat]

  • Birinin memleketini sormak için kullanılan bir söz

    Arkadaşınız nereli?

DİNERİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo

DERİLİ

[sıfat]

  • Derisi olan
  • Deri ile kaplanmış olan

Birleşik Kelimeler: Kızılderili

DERELİ

[isim]

  • Giresun iline bağlı ilçelerden biri

EDİRNE

[isim]

  • Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

NEREDE

[zarf]

  • Hangi yerde?

    Şimdi sen, kızın nerede olduğunu bilmiyor musun? - Ahmet Ümit

[ünlem]

  • `İmkânsız` anlamında kullanılan bir söz

    Sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım. Nerede! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... nerede ... orada
  • nerede akşam, orada sabah
  • nerede bu bolluk
  • nerede hareket, orada bereket
  • nerede kaldı
  • nerede kaldı ki

ENLİCE

[sıfat]

  • Eni biraz geniş

    Enlice bir kumaş parçası.

DİRİCE

[sıfat]

  • Biraz diri

DELİCİ

[isim]

  • Delen, delme işini yapan kimse veya nesne

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok etkili, etkileyici

    Delici bakış.

Birleşik Kelimeler: delici kılıç

DELİCE

[sıfat]

  • Davranışları aşırı, deli gibi olan

    Bu defterin içine ne delice saadetler yazmıştı. - Ömer Seyfettin

[zarf]

  • (deli'ce) Delicesine

    Sadi Nahit'i delice kıskanıyordu, içi bir barut fıçısı gibi hasetle doluydu. - Tarık Buğra

[isim]

[bitki bilimi]

  • Buğdaygillerden, genellikle buğday tarlalarında yetişen, tohumu zehirli, yabani bir bitki (Lolium temulentum)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Aşılanmamış zeytin ağacı, yabani ağaç

[isim]

[halk ağzında]

  • Atmaca, şahin

Birleşik Kelimeler: delice bakla, delice doğan

[isim]

  • Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri

DERİCİ

[isim]

  • Belirli bir amaçla kullanmak için hayvan derisini işleyen kimse

DERECE (Kelime Kökeni: Arapça derece)

[isim]

  • Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe

    Hukuk tahsilini Paris'te bitirmiş, birinci derece diploma almıştı. - Ömer Seyfettin

[edat]

  • Denli, kadar

    Beyoğlu'nda bu derece itibar görmemişti. - Ercüment Ekrem Talu

[fizik]

  • Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri

    Sıcakölçerin dereceleri.

[fizik]

  • Sıcaklıkölçer

    Hastaların ateşini ölçen aletle, dereceyle ancak asker ocağında karşılaşabilirdi. - Nazım Hikmet

[kimya]

  • Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim

[matematik]

  • Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi

    Dik açılar doksan derecedir.

[spor]

  • Başarı gösterme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derece almak
  • dereceye girmek

Birleşik Kelimeler: derece derece, bir derece, ifrat derecede, arz derecesi, donma derecesi, eşitlik derecesi, karşılaştırma derecesi, polimerleşme derecesi, tavlama derecesi, tul derecesi, üstünlük derecesi, yakınlık derecesi

ELDECİ

[isim]

[hukuk]

  • Zilyet

CER (Kelime Kökeni: Arapça cerr)

[isim]

[eskimiş]

  • Çekme, sürükleyerek götürme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cerre çıkmak

Birleşik Kelimeler: cer hocası