[nesnesiz]

[biyoloji]

• Oğulcuk veya eklentileriyle ana arasında ilgi kurmak

[nesnesiz]

• Birçok sirke türemek

• İçine sirke konmak

  Sakalının rengi kınaya, kokusu sirkelenmiş tarçına benzer. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]

• Silkeleme işine konu olmak

• Ani bir hareket yaparak vücudu sarsılmak, silkinmek

[mecaz]

• Elenmek

[nesnesiz]

• Tekme vurulmak

[nesnesiz]

• Maskeleme işi yapılmak veya maskeleme işine konu olmak

[mecaz]

• Gerçek görünüşünü saklamak, gizlemek

  Nefsine itimadı o kadar kuvvetli idi ki aşırı bir resmiyetle maskelenen nazik istiskalleri anlamamazlığa vurur. - Haldun Taner

[nesnesiz]

• Rendeleme işi yapılmak

[nesnesiz]

• Besteleme işine konu olmak, bestesi yapılmak

  Kimimiz şiirlerinden bestelenmiş türküleri söyledik. - Reşat Enis

[nesnesiz]

• Desteleme işi yapılmak

[nesnesiz]

• Çelme takılmak

[mecaz]

• Bir iş veya kimse engellenmek, baltalanmak

  Gene kötüler ve kötülükler vardı, gene iyi, seven ve sevilen çelmeleniyordu, engelleniyordu. - Tarık Buğra

[nesnesiz]

• Pelte kıvamında olmak

[nesnesiz]

• Sürmeleme işi yapılmak

[nesnesiz]

• Helme durumuna gelmek

[mecaz]

• Karışmak, birbirinin içinde erimek

  Yerli ve yabancı muhtelif lengüistik elemanların tarih kazanında kaynaya kaynaya helmelenip hamur olmasından meydana gelen Türkçemiz. - Orhan Veli Kanık

[nesnesiz]

• Oyun sahneye konulmak

  Okulda yazdığım bir oyun sahnelenince yüreklendiğimi anlattım. - Refik Erduran

[mecaz]

• Bir durum, bir olay ortaya çıkmak, görünür olmak

[mecaz]

• Bir durum, bir olay gerçekleştirilmek

[nesnesiz]

• Üzerinde bombe oluşmak

[nesnesiz]

• Belgeleme işine konu olmak

  Ankara treniyle gelen kadının o odada yattığı belgelenmeden kaldı. - Yusuf Atılgan

• İki yıl üst üste aynı sınıfta kalan öğrenci okuldan çıkarılmak