ELEKTROMIKNATIS Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
ELEKTROMIKNATIS harflerini içeren 7 harfli 114 kelime bulunuyor. 7 harfli ELEKTROMIKNATIS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ASTIMLI11,
KLARNET (Kelime Kökeni: Fransızca clarinette)
-
Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı
Önce klarnetle ezgisini çalar, arkasından gür bariton sesiyle bir dörtlük söylerdi. - Cahit Külebi
Birleşik Kelimeler: basklarnet
REKÂKET (Kelime Kökeni: Arapça rekāket)
- Kekemelik, pepemelik
EMEKTAR (Kelime Kökeni: Türkçe emek + Farsça -dār)
-
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu
-
Çok kullanılmış, eski
Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim. - Çetin Altan
ELEKTRO
- Elektrokardiyografi
KONTRAT (Kelime Kökeni: Fransızca contrat)
-
Sözleşme
Onunla, kontratı imzalamaya geldiğim zaman tanıştım. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kontrat yapmak
Birleşik Kelimeler: kira kontratı
KIRLENT (Kelime Kökeni: Fransızca guirlande)
- Çiçek veya yaprak işlemeli süs
- İşlemeli veya işlemesiz bir tür küçük yastık
KRETASE (Kelime Kökeni: Fransızca crétacé)
- Genellikle alt bölümü killi ve kumlu, üst bölümü tebeşir olan İkinci Çağ'ın son dönemi
KENARLI
-
Herhangi bir biçimde kenarı olan
Başında da geniş kenarlı, tüylü ama yine simsiyah bir şapka var. - Adalet Ağaoğlu
- Kenarı süslü, işlenmiş
KENTSEL
- Kentle ilgili, şehirle ilgili
Birleşik Kelimeler: kentsel dönüşüm
KESTANE (Kelime Kökeni: Rumca)
- Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 metre kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)
- Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi
- Kestane rengi
Ata Sözleri ve Deyimler
- kestane kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş
- kestane suyu gibi
Birleşik Kelimeler: kestane dorusu, kestane fişeği, kestane kabağı, kestane kargası, kestane rengi, kestane şekeri, açık kestane, at kestanesi, dağ kestanesi, denizkestanesi, göl kestanesi, Hint kestanesi, kuzu kestanesi
KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)
-
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum
Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Olağanüstü durum
Ata Sözleri ve Deyimler
- keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
- kerameti kendinden menkul
- keramette bulunmak
Birleşik Kelimeler: keramet sahibi
KERTMEK
- Bir şeyin kenarında kertik açmak, çentmek
-
Sertçe sürtünmek
Kayık rıhtımı kerterek geçti.
KATETME
- Katetmek işi
KARTLIK
- Kart olma durumu
- Kart konulan gereç
METANET (Kelime Kökeni: Arapça metānet)
-
Metin olma, dayanma, dayanıklılık, sağlamlık
Kalbimde lüzumundan fazla metanet var. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- metanet göstermek