ELEKTROMANYETİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ELEKTROMANYETİK harflerini içeren 5 harfli 310 kelime bulunuyor. 5 harfli ELEKTROMANYETİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOYMA9, OYMAK9, YOLMA9, YOMRA9, YONMA9, YORMA9, ALYON8, EYLEM8, EYTAM8, EMAYE8, KOLYE8, KOLAY8, KONYA8, KİMYA8, KOYAK8, KOYAR8, KAYME8, MİYAR8, MEYİL8, MEYAN8, ORTAY8, OYNAK8, REYON8, TONYA8, YİTME8, YETME8, YETİM8, YELME8, YEMEK8, YEMİN8, YENME8, YERME8, YOLAK8, ENAYİ7, KOMAR7, KOMİK7, KONMA7, KOKMA7, KROME7, KARYE7, KENYA7, LİMON7, LİYAN7, LOKMA7, MİKRO7, METOT7, METRO7, MOTEL7, MOREN7, MORAL7, MONTE7, MONAT7, MARON7, MANTO7, MAKRO7, MELON7, NOTAM7, NİYET7, ORTAM7, ORMAN7, ONMAK7, OMLET7, OLMAK7, ROMEN7, ROMAN7, RİYAL7, TOMAR7, TOMAK7, TEYİT7, TEYEL7, TOTEM7, TENYA7, TAYİN7, YETKİ7, YELEK7, YELİN7, YENİK7, YENLİ7, YEREL7, YERLİ7, YETER7, YETİK7, YETKE7, YEKTA7, YAKİN7, YAREN7, ANİME6, ANEMİ6, AMELİ6, AMELE6, AKKOR6, AKEMİ6, AKONT6, AKORT6, ERMEK6, ERMİN6, EROİN6, ETMEK6, ETMEN6, ERİME6, EKLEM6, EKMEK6, ELEME6, ENLEM6, ENEME6, ELMEK6, EMARE6, EMLAK6, EMLİK6, EMTİA6, İRKME6, İNMEK6, İTMEK6, İMREN6, İMALE6, İMKAN6, İLMEK6, İMLEK6, İKAME6, İKMAL6, İKRAM6, KONAK6, KONİK6, KOLİK6, KOKET6, KOLİT6, KOLAN6, KORTE6, KOTAN6, KORNA6, KORAL6, KOTRA6, KLİMA6, KREMA6, KRİKO6, KROKİ6, KANTO6, KAMET6, KAMİL6, KAMER6, KATOT6, KALEM6, KAİME6, KEREM6, KERİM6, KETON6, KEMAL6, KEMAN6, KEMER6, KEMİK6, KEMRE6, KELAM6, KELEM6, LİMAN6, LORTA6, LENTO6, MİLAT6, MİRAT6, METİN6, METİL6, METAN6, METAL6, METRE6, MALİK6, MALEN6, MARKİ6, MARKE6, MANTİ6, MAKET6, MAİLE6, MELEK6, MEKİK6, MEKAN6, MERET6, MEREK6, MERAK6, MELİK6, NEMLİ6, NİMET6, NOTER6, NOKTA6, NOKRA6, ORTAK6, ORKİT6, OTLAK6, OKTAN6, ONLAR6, OLEİN6, OLEİK6, ROKET6, ROTİL6, RİMEL6, REMİL6, REMEL6, TONLA6, TONİK6, TONER6, TOKAT6, TORNA6, TORİK6, TORAK6, TOTAL6, TRİKO6, TAMİR6, TAMİK6, TALİM6, TAKİM6, TEMİN6, TEMEL6, TEMEK6, TELEM6, TENOR6, TEORİ6, TERME6, TERİM6, TEKME6, ANKET5, ANELE5, ANTET5, ANTİK5, ANTRE5, ATLET5, ALENİ5, AKLEN5, ERKAN5, ERKEK5, ERKEN5, ERKİN5, ERKLİ5, ERLİK5, ETENE5, ETKEN5, ETKİN5, ETLİK5, ETNİK5, ERİKA5, EKLER5, EKRAN5, ENTEL5, İNKAR5, İNTAK5, KİKLA5, KİLER5, KİTLE5, KRANK5, KARNE5, KATİL5, KARNİ5, KATRE5, KERKİ5, KERTE5, KERTİ5, KETAL5, KETEN5, KELİK5, KENAR5, KENET5, KELER5, KEKRE5, KELEK5, LİRET5, LİNET5, LİKEN5, LİTRE5, LAKİN5, LANET5, LATİN5, NİKEL5, NELER5, NEKRE5, NİTEL5, NAKLİ5, NAKİT5, NAKİL5, RAKİT5, RAKİK5, RAKET5, REKAT5, TİTAN5, TİRLE5, TİRAN5, TETİR5, TETİK5, TİRAT5, TİNER5, TİKEL5, TRAKE5, TARİK5, TARET5, TALİK5, TAKTİ5, TAKKE5, TELİN5, TELEK5, TENTE5, TERLİ5, TERKİ5, TEREK5, TATİL5, TEKNE5, TEALİ5, TEKLİ5, TEKKE5, TEKİT5, TEKİR5, TEKİN5, TEKİL5, TEKER5, TEKEL5, TEATİ5

ANKET (Kelime Kökeni: Fransızca enquête)

[isim]

  • Sormaca

    Öteden beri zaman zaman yapılagelen bu anketler ne güzel anketlerdir! - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anket yapmak

ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ANTET (Kelime Kökeni: Fransızca en-tête)

[isim]

  • Başlık

ANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca antique)

[sıfat]

[tarih]

  • İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika

Birleşik Kelimeler: Antik Çağ

ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)

[isim]

  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas

  • Başlangıç yemeği

ATLET (Kelime Kökeni: Fransızca athlète)

[isim]

  • Kolsuz, askılı fanila

[spor]

  • Atletizmle uğraşan kimse, atletizmci

Birleşik Kelimeler: atlet fanilası

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)

[sıfat]

  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat

AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Akıl gereğince, akıl yönünden

ERKÂN (Kelime Kökeni: Arapça erkān)

[isim]

  • Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler

    Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. - Refik Halit Karay

  • Yol, yöntem

    Onun arkasına bu yolda, bu erkânda gelmiş geçmiş ustalar, pirler vardı. - Ömer Seyfettin

[askerlik]

  • General veya amiral aşamasındaki askerler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkân göstermek

Birleşik Kelimeler: erkânıharbiyeiumumiye, erkânıharp, erkân kürkü, erkân minderi, adap erkân, yol erkân, hükûmet erkânı, çarıklı erkânıharp

ERKEK

[isim]

  • Yetişkin adam, bay, er kişi

    Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

  • İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı

    Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler. - Tarık Buğra

  • Koca

    Kadın erkeğini uğurladı.

[biyoloji]

  • Sperma oluşturan organizma

[sıfat]

[mecaz]

  • Sözüne güvenilir, mert

[sıfat]

  • Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı

[sıfat]

  • Sert, kolay bükülmez

    Erkek demir, erkek bakır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
  • erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?
  • erkek gibi
  • erkek koyun kasap dükkânına yaraşır
  • erkek olmak
  • erkek sel, kadın göl

Birleşik Kelimeler: erkek anahtar, erkek bakır, erkek berberi, erkek demir, erkek erkeğe, erkekevi, erkek Fatma, erkek fiş, erkek işi, erkek milleti, erkek organ, erkek terzisi, erkekler hamamı

ERKEN

[zarf]

  • Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı

    Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim

  • Sabahın ilk saatlerinde

    Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
  • erken kalktım işime, şeker kattım aşıma

Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı

ERKİN

[sıfat]

  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ERKLİ

[sıfat]

  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK

[isim]

  • Erkeklik, yiğitlik

[askerlik]

  • Er olma durumu

ETENE

[isim]

[anatomi]

  • Döl eşi

[bitki bilimi]

  • Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm