ELEKTROGİTAR Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ELEKTROGİTAR harflerini içeren 6 harfli 32 kelime bulunuyor. 6 harfli ELEKTROGİTAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GOTLAR11, LEGATO11, GALERİ10, KARGİR10, TERGAL10, EROTİK7, KOLERA7, KORELİ7, KOTLET7, KALORİ7, TEORİK7, TORLAK7, TELARO7, ARTRİT6, ETİKET6, EKARTE6, KRATER6, KRİTER6, KARTEL6, KARELİ6, KALİTE6, TERLİK6, TİTREK6, TRAKİT6, TAKTİR6, TAKRİR6, TAKLİT6, TELAKİ6, TEKRİR6, TEKRAR6, TEKİLA6, TELTİK6

ARTRİT (Kelime Kökeni: Fransızca arthrite)

[isim]

[tıp]

  • Eklem romatizması

ETİKET (Kelime Kökeni: Fransızca étiquette)

[isim]

  • Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt

[mecaz]

  • Kimlik

    Avrupa'da bir Şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak bir faydasını gördüm. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]

  • Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol

    İki teklifsiz dost olmakla beraber Sevim'le Mükerrem etiketten ayrılmazlar, birbirlerine daima 'siz' derler. - Reşat Nuri Güntekin

EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)

[sıfat]

  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

KRATER (Kelime Kökeni: Fransızca cratère)

[isim]

[jeoloji]

  • Yanardağ ağzı

Birleşik Kelimeler: krater gölü

KRİTER (Kelime Kökeni: Fransızca critère)

[isim]

  • Ölçüt

KARTEL (Kelime Kökeni: Fransızca cartel)

[isim]

[ekonomi]

  • Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı

KARELİ

[sıfat]

  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek

KALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca qualité)

[isim]

  • Nitelik

    Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski

TERLİK

[isim]

  • Genellikle ev içinde giyilen, deri, naylon vb. şeylerden yapılan, arkası açık, hafif ve türlü biçimlerde ayak giysisi

    Bu sıcak mevsimde tozlu ve yün terliklerini sürüyerek gidiyor. - Refik Halit Karay

[halk ağzında]

  • Beyaz patiskadan dikilen veya yünden örülen takke, başlık

    Kenarları dört parmak yağ bağlamış fesinin eski terlikten hiç farkı kalmamış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: mercan terliği

TİTREK

[sıfat]

  • Titreyen, lerzan

    O gece şu çinilerin üstünde titrek mum ışıkları kim bilir ne korkunç gölgeler koşturdu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: titrek kavak

TRAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca trachyte)

[isim]

[jeoloji]

  • Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü

TAKTİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Damıtma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taktir etmek

TAKRİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳrīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Yerleştirme, yerleştirilme
  • Anlatma, ders verme

    Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi? - Haldun Taner

  • Önerge

[hukuk]

  • Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takrir etmek
  • takrir vermek

TAKLİT (Kelime Kökeni: Arapça taḳlīd)

[isim]

  • Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma, öykünme

    Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme

    Hele taklitleri? Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taklidini yapmak
  • taklit etmek

Birleşik Kelimeler: taklit mobilya

TELAKİ (Kelime Kökeni: Arapça telāḳī)

[isim]

[eskimiş]

  • Buluşma, kavuşma