ELEKTRİKSİZLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ELEKTRİKSİZLİK harflerini içeren 6 harfli 46 kelime bulunuyor. 6 harfli ELEKTRİKSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ERKSİZ10, TELSİZ10, İKİZLİ9, RİZELİ9, TEZLİK9, TERZİL9, ZİLLET9, ERTESİ7, ERİKSİ7, EKSERİ7, EKSTRE7, İSİLİK7, İSKETE7, İSKELE7, İSTERİ7, İLİKSİ7, KİLİSE7, KERKES7, KESELİ7, KESRET7, KESTEL7, LİSELİ7, RİSKLİ7, STERİL7, SERİLİ7, SEKTER7, SEKİLİ7, TEKSİR7, TELEKS7, ETKİLİ6, İRİLİK6, İKİLİK6, İKİTEK6, İLETKİ6, İLİKLİ6, KİRTİL6, KİRKİT6, KRİKET6, KRİTİK6, KERTİK6, KEKLİK6, KELKİT6, KELLİK6, LEKELİ6, TERLİK6, TEKLİK6

ETKİLİ

[sıfat]

  • Etkisi olan, kuvvetli, tesirli, müessir, patetik

    Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etkili olmak

Birleşik Kelimeler: etkili madde

İRİLİK

[isim]

  • İri olma durumu

İKİLİK

[isim]

  • İki değişik kullanımı veya uygulaması olma durumu

    Yaz tarifesi, kış tarifesi diye bir ikilik de gerek değildir. - Nazım Hikmet

  • Birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık, tefrika

[sıfat]

  • İkisi bir arada, iki taneden oluşmuş, iki tane alabilen

    İkilik cezve.

[mecaz]

  • Görüş veya düşüncede ikiye bölünmüş olma durumu, anlaşmazlık

    Kasabanın tarihi, bir bakıma ikiliklerinin tarihiydi. - Necati Cumalı

[eskimiş]

  • İki kuruşluk gümüş akçe

[müzik]

  • Birlik notanın yarı süre değerindeki nota

Birleşik Kelimeler: kırkikilik, duyum ikiliği

İKİTEK

[isim]

[spor]

  • Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde ayrı ayrı oturaklarda ve sadece birer küreği olan tekne

İLETKİ

[isim]

[matematik]

  • Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale

İLİKLİ

[sıfat]

  • İliği olan
  • İliklenmiş

    Küçük küçük kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı. - Sait Faik Abasıyanık

KİRTİL

[isim]

[denizcilik]

  • Büyük kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan, ince dallardan örülmüş sepet

KİRKİT

[isim]

[halk ağzında]

  • Dokumacılıkta atkı ipliğini sıkıştırmak için kullanılan, demirden veya ağaçtan yapılmış dişli araç

    Kirkit, bıçak sesleri hep bir anda kesildi. - Ömer Bedrettin Uşaklı

KRİKET (Kelime Kökeni: Fransızca cricket)

[isim]

[spor]

  • On birer kişilik iki takım arasında, küçük ve ağır bir topu, ucu kıvrılmış sopalarla vurarak karşı kaleye sokmak amacıyla oynanan bir oyun

KRİTİK (Kelime Kökeni: Fransızca critique)

[sıfat]

  • Ciddi

[isim]

  • Eleştiri

    Ressam, boyacının kritiğini doğru bulmuş ve pırıltıları düzeltmiş. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Nazik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kritik etmek

KERTİK

[isim]

  • Kertilmiş yer, gedik, çentik

[sıfat]

  • Kertilmiş olan

Birleşik Kelimeler: beşik kertiği

KEKLİK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix)

    Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim - Ruhsati

[mecaz]

  • Alımlı, güzel kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keklik gibi

Birleşik Kelimeler: çantada keklik, kınalı keklik, torbada keklik

KELKİT

[isim]

  • Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri

KELLİK

[isim]

  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin

  • Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  • Çıplak, bitkisiz yer

LEKELİ

[sıfat]

  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma