EKŞİTİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

EKŞİTİLMEK harflerini içeren 5 harfli 62 kelime bulunuyor. 5 harfli EKŞİTİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EŞLEM9, EŞMEK9, İŞEME9, İŞLEM9, MELEŞ9, ŞİLEM9, ŞETİM9, EŞLEK8, EŞLİK8, İŞKİL8, İŞLEK8, İŞLİK8, KLİŞE8, KEŞİK8, KEŞKE8, KEŞKİ8, KELEŞ8, ŞİLTE8, ŞELEK8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, ŞEKEL8, ETMEK6, EKLEM6, EKMEK6, ELMEK6, EMLİK6, İTMEK6, İMLİK6, İLMİK6, İLMEK6, İMLEK6, İKLİM6, KİLİM6, KEMİK6, KELEM6, LİMİT6, MİTİL6, METİL6, MELEK6, MEKİK6, MELİK6, TEMEL6, TEMEK6, TELEM6, TEKME6, ETLİK5, EKİLİ5, İTLİK5, İLETİ5, KİTLE5, KİLİT5, KELİK5, KELEK5, LİKİT5, TİLKİ5, TİKEL5, TELEK5, TEKLİ5, TEKKE5, TEKİL5, TEKEL5

ETLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
  • Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

İTLİK

[isim]

  • İtçe davranış

    Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı

İLETİ

[isim]

  • Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj

KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)

[isim]

  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

  • Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle

[tıp]

  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle

KİLİT (Kelime Kökeni: Farsça kelīd, kilīd)

[isim]

  • Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti

    Sonunda kapının kilidi gözyaşlarıma dayanamadı. - Yusuf Ziya Ortaç

[denizcilik]

  • Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka

[halk ağzında]

  • Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilidi küreği olmamak
  • kilit altına almak
  • kilit gibi olmak
  • kilit kürek altına almak
  • kilit kürek olmak
  • kilit vurmak

Birleşik Kelimeler: kilit dili, kilit mevki, kilit nokta, kilit sarma, kilit taşı, kilit yeri, asma kilit, bindirme kilit, gömme kilit, ispanyolet kilit, komple kilit, şifreli kilit, topuzlu kilit, bagaj kilidi, baston kilidi, donanım kilidi, emniyet kilidi

KELİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Eski ayakkabı

KELEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Olgunlaşmamış, ham kavun
  • Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir tür sal

[sıfat]

  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]

  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat]

[argo]

  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak

LİKİT (Kelime Kökeni: Fransızca liquide)

[sıfat]

[fizik]

  • Sıvı

    Likit gaz.

[isim]

[ekonomi]

  • Nakit

Birleşik Kelimeler: likit fon

TİLKİ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Köpekgillerden, uzunluğu 90, kuyruğu 30 santimetre kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir tür memeli (Vulpes)
  • Bu hayvanın postundan yapılan manto vb

    İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına tilkilerini almış, kurulmuşlar. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok kurnaz

    Ne tilkidir o, bilmezsiniz.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tilki gibi
  • tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
  • tilki tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider

Birleşik Kelimeler: tilkikuyruğu, tilki uykusu, tilki üzümü, beyaztilki, deniztilkisi

TİKEL

[sıfat]

  • Kısmi

[felsefe]

  • Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tikel önerme

TELEK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy

TEKLİ

[isim]

  • Tek yataklı otel odası

[müzik]

  • Bir sanatçının tek eserinin veya o eserin değişik yorumlarının kaydedildiği kaset, plak vb

TEKKE (Kelime Kökeni: Arapça tekye)

[isim]

[tarih]

  • Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh

    Hemen her ev yarı saray ve yarı tekke gibi bir şeydi. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • İşsiz güçsüz kimselerin buluşup sığındıkları yer

[argo]

  • Esrar içilen üstü kapalı yer

[argo]

  • Hapishane

    Bakıyorum, tekke sana yaramış, dedi. Ne zaman çıktın? - Tahsin Yücel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekkeyi bekleyen çorbayı içer

Birleşik Kelimeler: esrar tekkesi, miskinler tekkesi

TEKİL

[isim]

[dil bilgisi]

  • Teklik