EKLEŞTİRMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

EKLEŞTİRMEK harflerini içeren 7 harfli 35 kelime bulunuyor. 7 harfli EKLEŞTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ekleştirmek ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Ekleştirmek olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ERİŞMEK11, EŞLEMEK11, EŞİLMEK11, EŞTİRME11, EKLEŞME11, EKŞİTME11, EKŞİMEK11, İTLEŞME11, İŞETMEK11, İŞLETME11, İŞLEMEK11, KEŞLEME11, MEŞELİK11, ŞEKERİM11, EŞEKLİK10, ŞEKERLİ10, ERİTMEK8, ETKİMEK8, EKİLMEK8, EKLETME8, EKLEMEK8, EKTİRME8, ELETMEK8, İTELEME8, İLETMEK8, KEKLEME8, KEMERLİ8, KERTMEK8, MERTLİK8, METELİK8, TERLEME8, TEKLEME8, ERKEKLİ7, ETEKLİK7, TEKERLİ7

ERKEKLİ

[sıfat]

  • Erkeği olan

Birleşik Kelimeler: erkekli kadınlı, kadınlı erkekli, kızlı erkekli

ETEKLİK

[isim]

  • Etek

    O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü

    Davlumbazın etekliği.

[sıfat]

  • Etek yapmaya elverişli (kumaş)

TEKERLİ

[sıfat]

  • Tekeri olan, tekerlekli

ERİTMEK

[-i]

  • Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak

    Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör... - Haldun Taner

[mecaz]

  • Harcayıp tüketmek

[mecaz]

  • Çok üzmek

[mecaz]

  • Zayıflatmak

[mecaz]

  • Yok etmek

ETKİMEK

[-e]

[kimya]

  • Etkide bulunmak, tesir etmek

    Sanatçının baskı altında bulunuşu, yapıtına da etkir. - Selim İleri

EKİLMEK

[nesnesiz]

  • Ekme işi yapılmak

    Tarlaya mısır ekildi.

EKLETME

[isim]

  • Ekletmek işi

Birleşik Kelimeler: yağ ekletme

EKLEMEK

[-i]

  • Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek

    Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir. - Tarık Buğra

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi ek olarak kullanmak

    Bu kumaşı örtüye eklemeli.

EKTİRME

[isim]

  • Ektirmek işi

    Bu ektirmeyi yapınca dökülmemiş saçlarınızı da korumuş oluyorsunuz. - Selçuk Erez

ELETMEK

[-i]

  • Eleme işini yaptırmak

İTELEME

[isim]

  • İtelemek işi

İLETMEK

[-i]

  • Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek

    Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir. - Salâh Birsel

[fizik]

  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek

KEKLEME

[isim]

  • Keklemek işi

KEMERLİ

[sıfat]

  • Üzerinde kemeri olan veya kemer takılmış olan

    Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin

  • Kemer biçiminde olan

    Orhan'ın kemerli kapıdan içeriye koşa koşa girdiğini görmedi. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Kavisli olan

    Kemerli burun.

KERTMEK

[-i]

  • Bir şeyin kenarında kertik açmak, çentmek

[halk ağzında]

  • Sertçe sürtünmek

    Kayık rıhtımı kerterek geçti.