Ek ile Başlayan Kelimeler

EK ile başlayan 143 kelime bulunuyor. Başında EK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ek kelimesinin anlamı nedir? Ek ile biten kelimeler. İçinde ek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

EKSPRESYONİZM26, EKSİBİSYONİZM24, EKSPRESYONİST23

12 Harfli Kelimeler

EKSTRASİSTOL16

11 Harfli Kelimeler

EKSPOZİSYON24, EKSİKSİZLİK16, EKLEMSİZLER16, EKLEŞTİRMEK15, EKSERİYETLE14, EKSİLTİLMEK13, EKSİKLENMEK13, EKLEMLENMEK13

10 Harfli Kelimeler

EKSKAVATÖR23, EKŞİMİKSİZ18, EKŞİMTIRAK15, EKZOTERMİK15, EKLEŞTİRME14, EKMEKÇİLİK14, EKŞİTİLMEK14, EKONOMETRİ13, EKLEMLEMEK12, EKLEMLENME12, EKSİKLENME12, EKSİLTİLME12, EKLEMLİLER11, EKLENTİLER10

9 Harfli Kelimeler

EKOLOJİZM24, EKOLOJİST21, EKSPERTİZ17, EKSTRAFOR17, EKONOMİZM16, EKVATORAL16, EKOPRAKSİ15, EKSPERLİK14, EKLEKTİZM13, EKONOMİST13, EKŞİKULAK13, EKŞİMİKLİ13, EKŞİTİLME13, EKİNCİLİK12, EKSERİYET12, EKALLİYET11, EKLEMLEME11, EKSİLTMEK11, EKSANTRİK10, EKSİLTİLİ10

8 Harfli Kelimeler

EKOLOJİK19, EKLEMSİZ13, EKMEKSİZ13, EKSİKSİZ13, EKLEŞMEK12, EKLİPTİK12, EKŞİTMEK12, EKTODERM12, EKİCİLİK11, EKONOMİK11, EKSERİYA11, EKİNOKOK10, EKSELANS10, EKSİLMEK10, EKSİLTME10, EKLEMELİ9, EKLENMEK9, EKLETMEK9, EKMEKLİK9, EKSİKLİK9
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

EKİNÖZÜ18, EKOLOJİ18, EKSPOZE16, EKVATOR14, EKSPRES13, EKİPMAN12, EKŞİMSİ12, EKSİLİŞ11, EKLEŞME11, EKMEKÇİ11, EKŞİTME11, EKŞİMİK11, EKŞİMEK11, EKONOMİ10, EKŞİLİK10, EKİNOKS9, EKSİLME9, EKMEKSİ9, EKSTREM9, EKİLMEK8
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

EKOLOG12, EKSPER11, EKŞİME10, EKECEK9, EKİNCİ9, EKSİBE9, EKŞİLİ9, EKABİR8, EKİLME7, EKLEME7, EKSERİ7, EKSTRA7, EKSTRE7, EKARTE6, EKENEK6, EKİNTİ6

5 Harfli Kelimeler

EKSİZ9, EKİCİ8, EKOSE7, EKÜRİ7, EKLEM6, EKMEK6, EKSEN6, EKSER6, EKSİN6, EKSİK6, EKİLİ5, EKLER5, EKRAN5

4 Harfli Kelimeler

EKİP8, EKŞİ7, EKİM5, EKME5, EKOL5, EK5, EKİN4, EK4, EK4

3 Harfli Kelimeler

EKÜ5, EKO4, EKE3

2 Harfli Kelimeler

EK2

EK

[isim]

  • Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça

    Yazının ekleri.

  • Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave

    Gazetenin haftalık sanat ve edebiyat eki.

  • Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
  • İki borunun birbirine birleştirildiği yer

[sıfat]

  • Eklenmiş, katılmış

    Okul müdürüyken okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış. - Haldun Taner

[dil bilgisi]

  • Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ek bent olmak
  • ekini belli etmemek

Birleşik Kelimeler: ek bileziği, ek bütçe, ek ders, ek eylem, ek fiil, ek görev, ek gün, ek kart, ek kök, ek oylum, ek ödenek, ek poliçe, ek süre, ek tahsisat, iç ek, işlek ek, ön ek, son ek, aidiyet eki, bildirme eki, çekim eki, çoğul eki, çokluk eki, durum eki, edilgenlik eki, eşitlik eki, hâl eki, ilgi eki, iyelik eki, kişi eki, küçültme eki, nispet eki, olumsuzluk eki, soru eki, şahıs eki, topluluk eki, türetme eki, yapım eki, yokluk eki, yön eki, yön gösterme eki, zaman eki, çatı ekleri

EKE

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Büyük, yetişkin, yaşlı, kart

[isim]

[mecaz]

  • Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk

EKİN

[isim]

  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

  • Kültür, hars

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası

EKLİ

[sıfat]

  • Eklenmiş olan
  • Eki olan

Birleşik Kelimeler: ekli püklü

EKTİ

[sıfat]

  • Her yiyeceği canı çeken
  • Asalak
  • Cimri

[isim]

  • Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk

[halk ağzında]

  • Arsız, yüzsüz, görgüsüz

[halk ağzında]

  • Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)

    Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: ekti püktü

EKO (Kelime Kökeni: Fransızca eco)

[isim]

  • Yankı

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)

[isim]

  • İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

EKRAN (Kelime Kökeni: Fransızca écran)

[isim]

  • Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük
  • Beyaz perde, görüntülük

[sinema]

[televizyon]

  • Televizyon camı, görüntülük

Birleşik Kelimeler: ekran koruyucu, sayfa ekran

EKİM

[isim]

  • Ekme işi

    Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin

  • Yılın onuncu ayı, teşrinievvel

Birleşik Kelimeler: doku ekimi

EKME

[isim]

  • Ekmek işi

EKOL (Kelime Kökeni: Fransızca école)

[isim]

  • Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul

    Bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız daha rahat anlaşırdık. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekol kurmak

EKSİ

[isim]

[matematik]

  • Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs

[sıfat]

[matematik]

  • Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), menfi, nakıs, negatif, artı karşıtı

[mecaz]

  • Eksiklik

    Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: eksi sayı, eksi uç

EKÜ (Kelime Kökeni: Fransızca écu)

[isim]

[eskimiş]

  • Avro

EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)

[sıfat]

  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz