EHLİYETSİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
EHLİYETSİZ harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli EHLİYETSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ehliyetsiz ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Ehliyetsiz olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
EHLİ8,
ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)
-
Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu
Etil klorür.
Birleşik Kelimeler: etil alkol
ETLİ
- İçinde et bulunan
-
Eti çok olan
Etli koyun.
-
Dolgun, kalın
Aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Yenecek kısmı çok olan (meyve)
Etli, lezzetli bir zeytin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- etliye sütlüye karışmamak
Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide
ELTİ
- Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
- elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz
Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü
ELİT (Kelime Kökeni: Fransızca élite)
- Seçkin
LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)
- Şarkı
İSLİ
-
İsi olan, islenmiş, is bulaşmış
Bu bakış yosunlu, isli kahve pencerelerinden dikenli tarlalara bakmak değildir. - Nazım Hikmet
- İs verecek bir biçimde (yanmak)
Birleşik Kelimeler: isli küf
LİSE (Kelime Kökeni: Fransızca lycée)
-
Sekiz yıllık ilköğretimden sonra en az dört yıllık bir eğitimle hayata veya yükseköğretime hazırlayan ortaöğretim kurumu
İlkokulu, liseyi birlikte okuduk, belki onda nostalji uyandırıyorum. - İnci Aral
- Üç yıllık ortaokuldan sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yükseköğretime hazırlayan ortaöğretim kurumu
Birleşik Kelimeler: açık lise, süper lise, teknik lise
SİLİ
- Kilim, yünden dokunmuş yaygı
- Arı, temiz
- İffetli
Birleşik Kelimeler: arı sili
SİTE (Kelime Kökeni: Fransızca cité)
- Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi
- Şehir
- Kentlerde, belirli bir merkezden yönetilen, genellikle güvenliği sağlanmış toplu yerleşim merkezi
- İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet
- Kişi veya kuruluşların genel ağda oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici veya eğlendirici sayfalar
Birleşik Kelimeler: kültür sitesi, sanayi sitesi
STİL (Kelime Kökeni: Fransızca style)
- Üslup, biçem
Birleşik Kelimeler: stil mobilya
SELE (Kelime Kökeni: Arapça selle)
-
Yayvan, genişçe sepet
İş önlükleri bağlandı, sele denilen hasır sepetlerle tarlaya dalındı. - Orhan Kemal
Birleşik Kelimeler: sele zeytini
- Bisikletin oturulacak yeri
- Sere
YETİ
-
İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, kuvve, meleke
Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz. - Azra Erhat
- Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke
YELE
-
At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar
Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim. - Nazım Hikmet
- Balıklarda sırt yüzgeci
EZEL (Kelime Kökeni: Arapça ezel)
-
Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: ezel ebet
YEİS (Kelime Kökeni: Arapça yeʾs)
-
Umutsuzluktan doğan karamsarlık, üzüntü
Seni bu derece derin bir ızdıraba, karanlık bir yeise düşüren şey nedir? - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- yeis duymak
- yeise bürünmek
- yeise kapılmak