[isim]

• Etkilemek işi, tesir

[-i]

• Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek

  Bu, insanı yanlış yollara itelese de bir çıkış noktası bulunmasına omuz verebilir. - Salâh Birsel

[isim]

• İteklemek işi

[isim]

• İkiletmek işi

[isim]

• Eksiltmek işi

• Bir işin kimin tarafından daha ucuz yapılacağının anlaşılması için istekliler arasında açılan fiyat kırma işi, ihale

  O gün eksiltmeye kendi yerine onu yollamıştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

• eksiltmeye çıkarmak

[isim]

• Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke

• Bir kimsenin doğup büyüdüğü yer, şehir, yurt

  Memleket isterim / Ne başta dert ne gönülde hasret olsun - Cahit Sıtkı Tarancı

• İklim ve üretim bakımından ele alınan bölge

  Lübnan portakal, turunç, hurma ve muz memleketiydi. - Refik Halit Karay

[isim]

• Sekilemek işi, teraslama

[sıfat]

• Tilkiyi andıran, tilkiye benzeyen, tilki gibi

[isim]

• Telesimek durumu

[isim]

• Yetim olma durumu, babasızlık

  Eşyam mektebe geldiği andan itibaren artık hayata benim için ebedî yalnızlık, ebedî yetimlik ikinci defa tahakkuk etmiş oluyordu. - Etem İzzet Benice

[-i]

• İzlemesini sağlamak

[sıfat]

• Kilidi olmayan

• Kilitlenmemiş

[isim]

• Meyletmek işi, temayül

[-i]

[halk ağzında]

• Bir şeyi çabuklaştırmak

[isim]

• Temiz olma durumu, arılık (I), saffet, nezafet

  Kırk beş sene geçti, servi sandığının temizlik kokusu hâlâ burnumdadır. - Refik Halit Karay

• Temiz durma veya tutma durumu

  Çocukları temizliğe alıştırmalı.

• Temizleme işi

  Yaşlı, ak saçlı, temizlik meraklısı, temizlik mütehassısı bir adamdı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[argo]

• Ortadan kaldırma, yok etme, öldürme

Ata Sözleri ve Deyimler

• temizlik yapmak