EFSANEVİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
EFSANEVİ harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli EFSANEVİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
VEFA16,
İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)
-
Yardım
Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal
ESİN
-
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham
Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu
- Sabah yeli
ESEN
- Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim
Ata Sözleri ve Deyimler
- esen kalmak
Birleşik Kelimeler: sağ esen
ESNA (Kelime Kökeni: Arapça es̱nāʾ)
-
Bir işin yapıldığı an, sıra
O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında. - Elif Şafak
ENSE
-
Boynun arkası
Kendine geldiğinde ensesinde müthiş bir ağrı vardı. - Ayşe Kulin
-
Art, arka
Saydığın üç iskelenin ensesindeki İsmail Ağa'nın dükkânı, en emin emanetçi idi. - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- ense kulak yerinde olmak
- ensesinde boza pişirmek
- ensesine binmek
- ensesine yapışmak
- ense yapmak
- enseyi karartmak
Birleşik Kelimeler: ense çukuru, ense kökü, ensesi kalın, elense
NESİ
-
Akrabası mı, yakını mı?
Ali, Ahmet'in nesidir?
-
Hangi yönü, hangi tarafı?
Bunun nesi iyi? - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- nesi var
- nesi var nesi yok
NİSA (Kelime Kökeni: Arapça nisā)
- Kadın
SİNE (Kelime Kökeni: Farsça sīne)
- Göğüs
-
Gönül, yürek
Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar - Karacaoğlan
-
Bağır, iç
Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir? - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- sineye çekmek
Birleşik Kelimeler: sineyimillet
SENA (Kelime Kökeni: Arapça s̱enā)
- Övme
Birleşik Kelimeler: hamdüsena, methüsena
SENE (Kelime Kökeni: Arapça sene)
-
Yıl
Önde zeytin ağaçları, arkasında yâr / Sene 1946 / Mevsim sonbahar - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Birleşik Kelimeler: seneidevriye, seneikebise, sittinsene, yeni sene
ANİF (Kelime Kökeni: Arapça ʿanīf)
-
Sert, kaba
Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi. - Ömer Seyfettin
-
Sert, kaba bir biçimde
Lakin babam şiddetli ve anif hareket ediyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
ENVA (Kelime Kökeni: Arapça envāʿ)
- Türler, çeşitler
Birleşik Kelimeler: envaiçeşit, envaitürlü
EVİN
- Bir şeyin içindeki öz, lüp
- Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü, habbe
Ata Sözleri ve Deyimler
- evin bağlamak
FÂNİ (Kelime Kökeni: Arapça fānī)
-
Ölümlü, gelip geçici, kalımsız
Her fâni güneşten, çimden nasibini alıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
- İnsanoğlu
Birleşik Kelimeler: fâni dünya
- İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti
FENA (Kelime Kökeni: Arapça fenāʾ)
-
İyi nitelikte olmayan, kötü
Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir. - Burhan Felek
-
Üzücü
Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki... - Halide Edip Adıvar
-
İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse)
Fena bir öğrenci.
-
Hoşa gitmeyen, rahatsız edici
Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım. - Refik Halit Karay
-
Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan
Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum. - Peyami Safa
-
Çok
Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- fena değil (veya sayılmaz)
- fena etmek
- fena gözle bakmak
- fena olmak
- fenasına gitmek
- fenaya çekmek
- fena yapmak
- fenaya sarmak
Birleşik Kelimeler: fena hâlde, fena kalpli
- Ölümlülük
Ata Sözleri ve Deyimler
- fena bulmak
Birleşik Kelimeler: fenafillah