EFSANESİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
EFSANESİZ harflerini içeren 4 harfli 32 kelime bulunuyor. 4 harfli EFSANESİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FAİZ13,
İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)
-
Yardım
Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal
ESİN
-
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham
Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu
- Sabah yeli
ESEN
- Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim
Ata Sözleri ve Deyimler
- esen kalmak
Birleşik Kelimeler: sağ esen
ESNA (Kelime Kökeni: Arapça es̱nāʾ)
-
Bir işin yapıldığı an, sıra
O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında. - Elif Şafak
ENSE
-
Boynun arkası
Kendine geldiğinde ensesinde müthiş bir ağrı vardı. - Ayşe Kulin
-
Art, arka
Saydığın üç iskelenin ensesindeki İsmail Ağa'nın dükkânı, en emin emanetçi idi. - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- ense kulak yerinde olmak
- ensesinde boza pişirmek
- ensesine binmek
- ensesine yapışmak
- ense yapmak
- enseyi karartmak
Birleşik Kelimeler: ense çukuru, ense kökü, ensesi kalın, elense
NESİ
-
Akrabası mı, yakını mı?
Ali, Ahmet'in nesidir?
-
Hangi yönü, hangi tarafı?
Bunun nesi iyi? - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- nesi var
- nesi var nesi yok
NİSA (Kelime Kökeni: Arapça nisā)
- Kadın
SİNE (Kelime Kökeni: Farsça sīne)
- Göğüs
-
Gönül, yürek
Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar - Karacaoğlan
-
Bağır, iç
Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir? - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- sineye çekmek
Birleşik Kelimeler: sineyimillet
SENA (Kelime Kökeni: Arapça s̱enā)
- Övme
Birleşik Kelimeler: hamdüsena, methüsena
SENE (Kelime Kökeni: Arapça sene)
-
Yıl
Önde zeytin ağaçları, arkasında yâr / Sene 1946 / Mevsim sonbahar - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Birleşik Kelimeler: seneidevriye, seneikebise, sittinsene, yeni sene
ASES (Kelime Kökeni: Arapça ʿases)
- Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi
- Gece bekçisi
Birleşik Kelimeler: asesbaşı
ESAS (Kelime Kökeni: Arapça esās)
- Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
-
Bir iş veya sözde doğru biçim
Bu işin esası böyle değil.
-
Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi
Esas düşünce. Esas görev.
Ata Sözleri ve Deyimler
- esasa bağlamak
- esasına bakarsan
- esası olmamak
Birleşik Kelimeler: esas duruş, esas vaziyet
EZAN (Kelime Kökeni: Arapça eẕān)
-
Müslümanlıkta namaz vaktini bildirmek için müezzinin yüksek sesle yaptığı çağrı
Emirgân Camiinden yankılanan sabah ezanını duydular. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: ezan saati, ezan vakti, akşam ezanı, ikindi ezanı, öğle ezanı, sabah ezanı, yatsı ezanı
ENEZ
- Hantal, vurdumduymaz
- Edirne iline bağlı ilçelerden biri
İZAN (Kelime Kökeni: Arapça iẕʿān)
- Anlayış, anlama yeteneği
Ata Sözleri ve Deyimler
- izanı yok