EFLATUNUMSU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
EFLATUNUMSU harflerini içeren 5 harfli 53 kelime bulunuyor. 5 harfli EFLATUNUMSU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AFSUN13,
LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)
-
Tanrı'nın merhametinden yoksun olma
Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Kötü, berbat, çok kötü
Lanet bir adam.
-
Bir ilenme sözü
Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- lanet etmek
- lanet okumak
- lanet olsun!
ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)
- Kök veya soy bakımından
ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)
- Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
- Bu unvanı taşıyan kimse
LANSE (Kelime Kökeni: Fransızca lancé)
- Önceleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- lanse etmek
METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)
- Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)
METAL (Kelime Kökeni: Fransızca métal)
- Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde
-
Bu maddeden yapılmış
Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar. - Elif Şafak
- Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı
Birleşik Kelimeler: metal bilimi, metal yatak, metal yorulması, alkali metaller
MALEN (Kelime Kökeni: Arapça mālen)
- Malca
SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)
- Atlas (I)
-
Parlak, pamuklu kumaş
Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin
- Bu kumaştan yapılmış
ELMAS (Kelime Kökeni: Arapça elmās)
- Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
-
Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş
Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Bu taşlarla yapılmış
Elim değmişken elmas kılıcımla canını cehenneme yollayayım. - Turan Oflazoğlu
- Elmastıraş
Ata Sözleri ve Deyimler
- elmas gibi
Birleşik Kelimeler: elmastıraş, kara elmas, camcı elması
EMSAL (Kelime Kökeni: Arapça ems̱āl)
-
Benzer, eş, denk
Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı. - Ercüment Ekrem Talu
- Yaşıt
- Örnek
- Katsayı
Ata Sözleri ve Deyimler
- emsal olmak
- emsal oluşturmak
- emsal vermek
MELAS (Kelime Kökeni: Fransızca mélasse)
- Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa
MELUN (Kelime Kökeni: Arapça melʿūn)
-
Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli
Melun şeytan.
-
Lanetlenmiş kimse
Kendisini Müslüman adıyla takdim eden bu kır saçlı melunu da tanıdım. - Aka Gündüz
-
Nefretle karşılanan, kötü
Baykuşlar uğursuzdu ama yeterince melun değil. - Elif Şafak
NAMLU (Kelime Kökeni: Farsça nāmlū)
- Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
- Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü
SUNTA (Kelime Kökeni: Arapça ṣunʿī + Farsça taḫte)
- Doğramacılıkta kereste olarak kullanılan, sıkıştırılmış talaş ve yongadan yapılan tahta
SULTA (Kelime Kökeni: Arapça sulṭa)
-
Otorite
Hepimiz insanız Süleyman, aynı mayanın sultasındayız. - Turan Oflazoğlu
- Yetke