Edi ile Biten Kelimeler
EDİ ile biten 19 kelime bulunuyor. Sonu EDİ olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Edi kelimesinin anlamı nedir? Edi ile başlayan kelimeler. İçinde edi olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
TRAJİKOMEDİ24,
9 Harfli Kelimeler
MUHAMMEDİ19, MİRASYEDİ15
8 Harfli Kelimeler
ORTOPEDİ16
7 Harfli Kelimeler
TRAJEDİ18, MÜPTEDİ16, MÜHTEDİ16
6 Harfli Kelimeler
BELEDİ10, KOMEDİ10, TÜREDİ10
5 Harfli Kelimeler
İVEDİ13, ADEDİ9, EBEDİ9, KREDİ7
4 Harfli Kelimeler
CEDİ9, YEDİ8, KEDİ6
3 Harfli Kelimeler
EDİ5
EDİ
- İş yapma
- Yapılan iş
- Birbiriyle iyi anlaşan iki yaşlının baş başa kalışını anlatan Edi ile Büdü, Şakire Dudu deyiminde geçen bir söz
KEDİ
-
Kedigillerden, memeli, köpek dişleri iyi gelişmiş, çevik ve kuvvetli, evcil, küçük hayvan, pisik (Felis domesticus)
Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kedi ciğere bakar gibi bakmak (veya süzmek veya seyretmek)
- kedi gibi
- kedi gibi dört ayak üzerine düşmek
- kedi ile harara (veya çuvala) girmek
- kedi ile köpek gibi
- kedi ne, budu ne?
- kedinin boynuna ciğer asılmaz
- kedinin gideceği samanlığa kadar
- kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler
- kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı
- kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar
- kedi olalı bir fare tuttu
- kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir
- kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak
- kedi yetişemediği (veya uzanamadığı) ciğere pis (veya murdar) dermiş
- kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır
Birleşik Kelimeler: kediayağı, kedi balı, kedi balığı, kedibastı, kedidili, kedigözü, kedi nanesi, kedi otu, kediyaladı, Ankara kedisi, bozkır kedisi, denizkedisi, külkedisi, Siyam kedisi, Van kedisi, yaban kedisi
KREDİ (Kelime Kökeni: Fransızca crédit)
-
Borç ödemede güvenilir olma durumu
Piyasada kredisi var.
-
Ödünç alınan veya verilen mal, para
Kredi almada, senet ödemede, şunda bunda oldum olası kolaylık göstermişlerdir. - Attila İlhan
- Güven, saygınlık, itibar
- Belli bir öğrenimin tamamlanması için öğrencilerden istenen her türlü kuramsal ve uygulamalı çalışmalar göz önünde tutularak bir yarıyıl veya bir öğretim yılı okutulan herhangi bir dersin, okul programı bütünlüğü içindeki değerini nicelik olarak gösteren birim
Ata Sözleri ve Deyimler
- kredi açmak
- kredisi düşmek
Birleşik Kelimeler: kredi anlaşması, kredi kartı, kredi limiti, kredi mektubu, kredi sözleşmesi, açık kredi, bağlı kredi, dış kredi, emlak kredisi, kabul kredisi, konut kredisi, acil ihtiyaç kredisi
YEDİ
- Altıdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 7 ve VII rakamlarının adı
-
Altıdan bir artık
Yedi kalem.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yedi iklim dört bucak
- yedi kat yerin dibine geçmek
- yedi kubbeli hamam kurmak
Birleşik Kelimeler: yedialtmışbeşlik, yedi bela, yedi canlı, yedi cet, yedi düvel, yedi göbek, yedi gömlek uzak, Yedikardeş, yedi kat el, Yedikızkardeş, yedi mahalle, yediveren, yediden yetmişe
ADEDÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿadedī)
- Sayıca
EBEDÎ (Kelime Kökeni: Arapça ebedī)
-
Sonsuz, ölümsüz, bengi
Geçtik hepimiz dörtnala cennet kapısından / Gördük ebedî cetleri bir anda yakından - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: ebedî uyku
BELEDİ (Kelime Kökeni: Arapça beledī)
-
Şehirle ilgili
Millî hükûmet arzu eder ki tamamıyla sınai bir şehir olsun; bu beledi bir fikir olamaz, millî bir fikirdir. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Yerleşik
Beledi hastalık.
- Pamuklu, kalın bir tür kumaş
KOMEDİ (Kelime Kökeni: Fransızca comédie)
- Güldürü
- Gülmeye neden olan olay veya olaylar
- Yalan ve yapmacık söz veya davranış
Birleşik Kelimeler: komedi yazarı, acıklı komedi, trajikomedi
TÜREDİ
-
Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı
Görgülü rolüne çıkmış zekâsız bir türediye benzeyecek. - Refik Halit Karay
-
Nereden geldiği, nasıl ortaya çıktığı belirsiz, gerçek bir değeri olmayan
Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti. - Tarık Buğra
İVEDİ
- Acele
- Acil
-
Acele olarak
İvedi yanıma yaklaştı, mavi gözleri ışıl ışıldı. - Muzaffer İzgü
MİRASYEDİ
-
Kendisine önemli bir miras kalan, mirasa konan kimse
Kiraladıkları otlakların sahibi yıllardır Manastır'a yerleşmiş bir mirasyediydi. - Necati Cumalı
-
Çok savurgan kimse
Hayatını, gençliğini bir mirasyedi gibi hiç düşünmeden yiyip bitirmiş. - Mahmut Yesari
ORTOPEDİ (Kelime Kökeni: Fransızca orthopédie)
- Kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan organların bozukluklarını düzelten, tedavi eden cerrahi kolu
MÜPTEDİ (Kelime Kökeni: Arapça mubtedī)
- Başlayıcı
MÜHTEDİ (Kelime Kökeni: Arapça muhtedī)
- Dönme
TRAJEDİ (Kelime Kökeni: Fransızca tragédie)
- Konusunu efsanelerden veya tarihsel olaylardan alan, acıklı sonuçlarla bağlanan bir tür tiyatro eseri, facia, tragedya, ağlatı
- Facia