EDEPSİZCESİNE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

EDEPSİZCESİNE harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli EDEPSİZCESİNE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İPSİZ13, NİZİP12, NECİP12, SİZCE12, EZİCİ11, SİPSİ11, SECDE11, ZENCİ11, DİZİN10, DENİZ10, DİNCE10, DİNCİ10, NESEP10, NİSPİ10, PİNES10, PİSİN10, PENSE10, PENİS10, PENES10, ZİNDE10, ENSİZ9, SENCE9, CİNSİ9, DESEN8, EZİNE8, ENEZE8, İNDİS8, SİNSİ7

SİNSİ

[sıfat]

  • Gizli ve kurnazca kötülük yapan

    Bu kadın ne kadar inatçı, sinsi bir kadın! - Memduh Şevket Esendal

  • Gizlilik ve kurnazlık belirten

    Beklenilmeyen, sessiz, sinsi bir giriş. - Refik Halit Karay

  • Gizlice başlayan, yavaş gelişen ve ağır sonuçlar doğurabilen (hastalık vb.)

DESEN (Kelime Kökeni: Fransızca dessin)

[isim]

  • Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim
  • Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, tasvir etme
  • Görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi resimlerin hepsi
  • Desen yapma sanatı

    O, desen öğreniyor.

EZİNE

[isim]

  • Çanakkale iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: Ezine peyniri

ENEZE

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Cılız, zayıf, güçsüz

İNDİS (Kelime Kökeni: Fransızca indice)

[isim]

  • Bir harf üzerine konulan işaret

[matematik]

  • Bir harf, benzer fakat yine de değişik biçimlerde iki veya daha çok kez kullanılmak istendiğinde harfin üstüne veya altına eklenen ayırıcı işaret

[matematik]

  • Bir kökün derecesini göstermek için kök işaretinin kolları arasına konulan sayı

ENSİZ

[sıfat]

  • Eni küçük olan, dar

    Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek

SENCE

[zarf]

  • Sana göre, senin düşüncene göre

C

[kimya]

  • Karbon elementinin simgesi
  • Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

DİZİN

[isim]

  • Bir kitabın veya derginin kişi, konu, yer adı vb. bakımından içindekileri yer numarasıyla belirten ve eserin arkasında yer alan alfabetik liste, endeks, indeks, fihrist
  • Belli bir konuda çıkan kitap ve dergideki yazılarla ilişkiyi sağlayan ve ayrı bir kitap veya süreli yayın biçiminde çıkan eser
  • Kitaplık, belge vb. için düzenlenen belli bir bilginin veya belgenin bulunduğu yeri gösteren düzenli liste

Birleşik Kelimeler: zaman dizini

DENİZ

[isim]

  • Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi
  • Bu su kütlesinin belirli bir parçası

    Marmara Denizi. Karadeniz.

  • Aydaki düzlükler

[mecaz]

  • Geniş alan

    Tarife kalkma bizi / Ne şuyuz ne de buyuz / Adem denen denizi / Arayan birer suyuz - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Çokluk, yoğunluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deniz bindirmek
  • deniz çıkmak
  • deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz
  • deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız
  • denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapmak
  • denizdeki balığın pazarlığı olmaz
  • denizde kum, onda para
  • denizden (veya denizi) geçip çayda boğulmak
  • denizden çıkmış balığa dönmek
  • deniz durmak (veya düşmek)
  • denize açılmak
  • denize çıkmak
  • denize düşen yılana sarılır
  • denize indirmek
  • deniz kenarında dalga eksik olmaz
  • deniz tutmak

Birleşik Kelimeler: deniz akıntısı, deniz alası, denizaltı, deniz altı, denizanası, denizaslanı, denizaşırı, deniz ataşesi, denizatı, denizaygırı, denizayısı, deniz aynası, deniz basması, deniz bilimi, deniz boyu, deniz buzu, denizçakısı, deniz çulluğu, deniz depremi, deniz feneri, deniz geçişi, denizgergedanı, denizgülü, denizgüzeli, deniz hamamı, deniz haritası, deniz hırsızı, denizhıyarı, deniz hukuku, denizısırganları, denizibiği, deniziğnesi, deniz iklimi, denizineği, deniz kabuğu, denizkadayıfı, deniz kaplumbağası, deniz kazı, denizkedisi, denizkestanesi, deniz kırlangıcı, denizkızı, deniz kızı, denizkozalağı, denizköpüğü, denizkulağı, deniz kulağı, deniz kurdu, deniz kuvvetleri, denizlaleleri, deniz marulu, deniz mavisi, denizmaymunu, deniz menekşesi, deniz mili, deniz motoru, deniz otobüsü, deniz ördeği, denizörümceği, denizpalamudu, denizpelidi, denizpırasası, deniz piyadesi, deniz rezenesi, deniz sarmaşığı, deniz seviyesi, deniz suyu, denizşakayığı, deniztarağı, deniz tavşancılı, deniztavşanı, deniztilkisi, deniz tutması, deniz uçağı, deniz üssü, denizüzümü, deniz yeli, deniz yılanı, denizyıldızı, deniz yolu, deniz yosunu, deniz yüksekliği, açık deniz, Akdeniz humması, Akdeniz mavisi, ana deniz, ara deniz, bulaşık deniz, dâhilî deniz, iç deniz, inik deniz, kabarık deniz, ölü deniz

DİNCE

[zarf]

  • Dinî bakımdan, dine göre

DİNCİ

[isim]

  • Dinî görüşleri her alana yaymak isteyen kimse

Birleşik Kelimeler: kökten dinci

NESEP (Kelime Kökeni: Arapça neseb)

[isim]

[eskimiş]

  • Soy, baba soyu

Birleşik Kelimeler: nesebi gayrisahih, nesebi sahih

NİSPİ (Kelime Kökeni: Arapça nisbī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Birbirine göre (olan), önceki duruma göre

    Bugün hastada nispi bir iyileşme var.

[felsefe]

  • Göreceli

    Zenginlik, fukaralık nispi durumlardır.

Birleşik Kelimeler: nispi çoğunluk, nispi temsil, yayınispi

PİNES (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yumuşakçalardan, midye biçiminde, ondan daha büyük kabuklu bir deniz hayvanı (Pinna nobilis)