EDEBİYATSEVER Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
EDEBİYATSEVER harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli EDEBİYATSEVER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DEVRİYE17,
BASİRET (Kelime Kökeni: Arapça baṣīret)
-
Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, sağgörü, vizyon
Kanal'ı müdafaa edenler, yüz millik cephe üzerinde çok basiretle vazife görmeye mecbur idiler. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- basireti bağlanmak
DESTARİ (Kelime Kökeni: Farsça destār + Arapça -ī)
- Sarıkla ilgili
- Sarık yapan kimse
RİYASET (Kelime Kökeni: Arapça riyāset)
-
Başkanlık
Öğleden sonra Posta ve Telgraf Nezaretinin üst katındaki salonda içtimaya bizzat riyaset edecekti. - Yahya Kemal Beyatlı
SİRAYET (Kelime Kökeni: Arapça sirāyet)
-
Hastalık başkalarına geçme, bulaşma
Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yayılma, dağılma
Vehbi'nin bu şüphesi büyüklere sirayete başladı, çocuk bu fırtınada başka köye gitmiş olamaz. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- sirayet etmek
DİRAYET (Kelime Kökeni: Arapça dirāyet)
-
İnce şeyleri kavrayış
Dikkat ve dirayetiyle her işin yolunda yürümesini temin etmişti. - Osman Aysu
- Zekâ
- Beceriklilik
TERBİYE (Kelime Kökeni: Arapça terbiye)
-
Eğitim
Hepsi de karşılıklı bir iyilik ve bir terbiyeden istifade etmekteydiler. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Görgü
Davudi sesi, şetareti, terbiyesi kendisini hem kadınlara hem erkeklere sevdirmişti. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
- Bazı yemeklerin suyunu türlü yollarla koyulaştırma
- Eti, pişirmeden önce çeşitli baharatlar, yağ, salça vb. şeyler içinde bir süre bekletme
-
Hayvanı alıştırma
Sessiz sinema filminde bir yabani atın terbiye sahnesi gösteriliyordu. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- terbiye almak (veya görmek)
- terbiye etmek
- terbiyesini bozmak
- terbiyesini vermek
Birleşik Kelimeler: beden terbiyesi
- Araba hayvanlarının dizginleri
TARDİYE (Kelime Kökeni: Arapça ṭardiyye)
- Beş dizelik bentlerden oluşan nazım parçası
TEBRİYE (Kelime Kökeni: Arapça tebriʾe)
- Aklama, temize çıkarma
Ata Sözleri ve Deyimler
- tebriye etmek
BİDAYET (Kelime Kökeni: Arapça bidāyet)
-
Başlama, başlangıç
Sevdasını, bidayette kıyısından köşesinden paylaşırken, zamanla tamamen sahiplenmiş. - Attila İlhan
DİYABET (Kelime Kökeni: Fransızca diabète)
- Şeker hastalığı
Birleşik Kelimeler: diyabet bilimi, diyabet uzmanı
VESAİRE (Kelime Kökeni: Arapça ve + sāʾire)
-
Ve benzeri
Biz yollarda eğer bulabilirsek başımıza gölge verecek kadar hurma dalı, ot vesaire topluyorduk. - Falih Rıfkı Atay
VARESTE (Kelime Kökeni: Farsça vāreste)
-
Kurtulmuş
Endişeden vareste.
- Uzak
Ata Sözleri ve Deyimler
- vareste kalmak
- vareste tutmak (veya kılmak)
VERASET (Kelime Kökeni: Arapça verās̱et)
- Kalıtım
-
Mirasta hak sahibi olma
Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti. - Tarık Buğra
Birleşik Kelimeler: veraset ilamı, veraset ve intikal vergisi
RİVAYET (Kelime Kökeni: Arapça rivāyet)
-
Söylenti
O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir olay, bir haber veya sözü nakletme
Bir rivayete göre, kaplanın dayısı olan kedinin keyiflenip miyavlaması işte bu zamandan kalmadır. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- rivayet olunmak (veya edilmek)
Birleşik Kelimeler: rivayet birleşik zamanı
TEVRİYE (Kelime Kökeni: Arapça tevriye)
- Bir anlatım inceliği elde etmek için birden çok anlamı olan bir sözün yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılması sanatı