Dık ile Biten Kelimeler
DIK ile biten 19 kelime bulunuyor. Sonu DIK olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İçinde dık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
ALIŞILMADIK20
10 Harfli Kelimeler
FECRİSADIK23, KARAYANDIK15
9 Harfli Kelimeler
ALIŞILDIK17
7 Harfli Kelimeler
ŞIPIDIK19, ONMADIK12, OLMADIK12, TANIDIK11
6 Harfli Kelimeler
DIĞDIK19, FINDIK16, BIZDIK15, DIZDIK15, ZINDIK13, YANDIK11, SANDIK10
5 Harfli Kelimeler
GIDIK13, BIDIK11, SADIK9, ANDIK8
ANDIK
- Sırtlan
SADIK (Kelime Kökeni: Arapça ṣādiḳ)
- Doğru, gerçek
-
Sadakatli
Birisi onu alsa en sadık kadın olacak, en güzel yemekleri pişirecekmiş. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- sadık kalmak
Birleşik Kelimeler: fecrisadık
SANDIK (Kelime Kökeni: Arapça ṣandūḳ)
-
İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası
Dolabını, sandığını, kitaplarını, defterlerini didik didik aradık, bulamadık. - Yusuf Atılgan
- Meyve, sebze koymaya yarayan, tahta veya plastikten yapılmış, dört köşe kap
-
Bir kurumda para alınıp verilen yer
Mal sandığı. Sandık emini.
-
Kamu kesiminde çalışan personelin sosyal güvenlik işlerini yürüten kuruluş
Emekli Sandığı.
- Yapılarda kum, çakıl vb. şeyleri ölçmek için kullanılan, üstü ve altı açık, dört köşeli tahtadan ölçü aleti
- Kamu kesiminde çalışan personelin kendi durumunda düşük faiz ve taksitler hâlinde geri ödemek üzere borç para aldığı birim
- Seçimlerde oy pusulalarının atıldığı kutu
- Mahalle tulumbacılarının omuzda taşıdıkları sandık biçimi tulumba
Ata Sözleri ve Deyimler
- sandığa gitmek
- sandığa gömmek
- sandık başına gitmek
- sandık düzmek
- sandıktaki sırtında, ambardaki karnında
- sandıktan çıkmak
Birleşik Kelimeler: sandık balığı, sandık başkanı, sandık çevresi, sandık emini, sandık eşyası, sandık gözlemcisi, sandık kurulu, sandık lekesi, sandık müşahidi, sandık odası, sandık sepet, sepet sandık, boyacı sandığı, mal sandığı, oy sandığı, seçim sandığı, yardım sandığı
TANIDIK
-
Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı. - Ahmet Haşim
-
Daha önceden bilinen, görülen, aşina
Küçük kız, bir tanıdık edasıyla konuşan bu esrarlı adamı yadırgamadı. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- tanıdık çıkmak
YANDIK
- Baklagillerden, sıcak ve kurak bölgelerde yetişen, sarımtırak küçük tohumlarından kudret helvasına benzer bir madde elde edilen bitki (Alhagi maurorum)
Birleşik Kelimeler: karayandık
BIDIK
- Kısa ve tıknaz
ONMADIK
- Talihi yaver gitmeyen, başı beladan kurtulmayan
- Bereketsiz
Ata Sözleri ve Deyimler
- onmadık yılın yağmuru harman vakti yağar
OLMADIK
-
Daha önce olmamış, alışılmamış, beklenmeyen, olağan karşıtı
Aslı olmadık şeye nasıl inanırım? - Ömer Seyfettin
ZINDIK (Kelime Kökeni: Arapça zindīḳ)
-
Tanrı'ya ve ahirete inanmayan (kimse)
Nazarında herkes zındıktı, hırsızdı, yalancıydı. - Ömer Seyfettin
GIDIK
- Çene altı, gerdan
KARAYANDIK
- Deve dikeni
BIZDIK
- Ufak çocuk
DIZDIK
- Akrabalığın uzak olduğunu anlatan dızdığının dızdığı deyiminde kullanılır
FINDIK (Kelime Kökeni: Arapça funduḳ)
- Kayıngillerden, kuzey yarım kürenin ılık yerlerinde ve yurdumuzun genellikle Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen, boyu 6-7 metre, yaygın tepeli bir ağaççık (Corylus avellana)
- Bu ağaççığın sert bir kabuk içinde bulunan yağlı, nişastalı ürünü
- Hileli zar
Ata Sözleri ve Deyimler
- fındık kabuğunu doldurmaz
- fındık kırmak
Birleşik Kelimeler: fındık altını, fındık ateşi, fındık biti, fındık faresi, fındık içi, fındıkkabuğu, fındıkkıran, fındık kurdu, fındık rengi, fındık sıçanı, fındık yağı, fındık yuvası, iç fındık, Değirmendere fındığı, kuyu fındığı
ALIŞILDIK
-
Alışılmış olan
Evlendikleri kadına bağlanırlar, evliliği alışıldık toplumsal kurallar içinde yürütürler. - Tomris Uyar
- Her zaman görülen, sık rastlanılan, yaygın