DÜŞKÜNLEŞME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DÜŞKÜNLEŞME harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli DÜŞKÜNLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Düşkünleşme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Düşkünleşme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DÜŞÜŞ17, DÜŞEŞ15, DÜŞKÜ14, DÜŞÜN14, DÜŞÜK14, DÜŞME13, KÜŞÜM13, ÜŞÜME13, ÜNDEŞ12, DÜNKÜ11, DEŞME11, ÜŞMEK11, DÜMEN10, KÜŞNE10, EŞLEM9, EŞMEK9, KÜNDE9, LEDÜN9, MELEŞ9, MENŞE9, DEMEK8, DELME8, DENME8, EŞLEK8, KEŞEN8, KELEŞ8, LÜMEN8, ŞELEK8, ŞEKEL8, ÜNLEM8, DENEK7, ELDEN7, EKLEM6, ENLEM6, ELMEK6, KELEM6, MELEK6

EKLEM

[isim]

[anatomi]

  • Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi

ENLEM

[isim]

[coğrafya]

  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi

ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))

[isim]

[bilişim]

  • Elektronik posta

KELEM (Kelime Kökeni: Farsça kelem)

[isim]

[halk ağzında]

  • Lahana

Birleşik Kelimeler: etsiz kelem

MELEK (Kelime Kökeni: Arapça melek)

[isim]

[din bilgisi]

  • Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte

[mecaz]

  • Terbiyeli, uysal kimse

    Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melek gibi

Birleşik Kelimeler: melek otu

DENEK

[isim]

  • Üzerinde deney yapılan canlı veya şey

    Yeni denek adaylarıyla uğraşmak onun göreviydi. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: denek taşı

ELDEN

[zarf]

  • Doğrudan
  • Başkasıyla

    Parayı elden yolladı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elden almak

Birleşik Kelimeler: elden düşme, art elden, bir elden, ilk elden, tezelden

DEMEK

[nesnesiz]

  • Söylemek, söz söylemek

    Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Burhan Felek

[-e]

  • Ad vermek

    Muşmulaya döngel de derler.

  • Bir dilde karşılığı olmak

    Kamer `ay` demektir.

  • Herhangi bir ses çıkarmak

    Küt dedi, düştü.

[-e]

  • Herhangi bir kanıya, yargıya varmak

    Bu işe herkes ne der?

  • Düşünmek
  • Oranlamak

    Güzellik desen onda, zenginlik desen onda.

  • Ummak

    Bundan sonra gelir mi dersin?

  • Erişmek

    Saat yedi dedi mi uyanırım.

  • Bir işe kalkışmak, yeltenmek

    Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun.

  • Saymak, kabul etmek

    Yarım milyon dediğin nedir? - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dediği çıkmak
  • dediğinden (dışarı) çıkmak
  • dediğine gelmek
  • dedi mi
  • deme!
  • demediğini bırakmamak (veya koymamak)
  • deme gitsin
  • demek istemek
  • demek ki (veya demek oluyor ki)
  • demek olmak
  • dememek
  • der oğlu der
  • deyip de geçmemek
  • diyecek yok

Birleşik Kelimeler: dedikodu, dediği dedik, dediğim dedikçi

  • bir şey anlamına gelmek

    Okuryazar olmak adam olmak demek değildir.

  • öyle mi

    Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! - Sait Faik Abasıyanık

  • yani, anlaşılan

    Demek gideceksin.

  • inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dediği çıkmak
  • dediğinden (dışarı) çıkmak
  • dediğine gelmek
  • dedi mi
  • deme!
  • demediğini bırakmamak (veya koymamak)
  • deme gitsin
  • demek istemek
  • demek ki (veya demek oluyor ki)
  • demek olmak
  • dememek
  • der oğlu der
  • deyip de geçmemek
  • diyecek yok

DELME

[isim]

  • Delmek işi

[sıfat]

  • Delinerek yapılmış

[halk ağzında]

  • Yelek

DENME

[isim]

  • Denmek işi

EŞLEK

[isim]

[coğrafya]

  • Ekvator

Birleşik Kelimeler: gök eşleği

KEŞEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Zincirden yular veya ayak kösteği

KELEŞ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Yiğit, cesur, bahadır
  • Çok yakışıklı, çok güzel
  • Vücut yapısı gösterişsiz
  • Çirkin, kötü
  • Kel

    Kayseri Çarşısı'nın tavanını, kubbesini kökünden kazıtmış. O canım mimariyi bir keleşe döndürmüş. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleş keleş sırıtmak

LÜMEN (Kelime Kökeni: Fransızca lumen)

[isim]

[fizik]

  • Işık şiddeti 1 mum olan, eşit dağıtımlı bir nokta kaynağının 1 steradyan içine yayımladığı ışık akısı

Birleşik Kelimeler: lümensaat

ŞELEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Sırtta taşınan yük
  • Boynuzunun biri kırık hayvan