DÜZENLEŞİM Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
DÜZENLEŞİM harflerini içeren 4 harfli 38 kelime bulunuyor. 4 harfli DÜZENLEŞİM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DÜZE11,
ENLİ
-
Eni büyük olan, geniş
Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk
EMİN (Kelime Kökeni: Arapça emīn)
-
Güvenli
Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba? - Ayşe Kulin
-
Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz
Dağlar hiçbir zaman emin değildir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Şüphesi olmayan
Pek büyük bir serveti olduğundan emin idiler. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi
Şehremini.
Ata Sözleri ve Deyimler
- emin olmak
Birleşik Kelimeler: yediemin, defter emini, sandık emini, sürre emini, şehremini
EMEN
- Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur
EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)
-
Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek
Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- emel beslemek
- emeline alet etmek
ELİM (Kelime Kökeni: Arapça elīm)
-
Acıklı
Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı
ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)
-
Acı, üzüntü, dert, keder
Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek
İNME
-
İnmek işi
Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice
- Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul, paralizi
Ata Sözleri ve Deyimler
- inme inmek
Birleşik Kelimeler: dağdan inme, tepeden inme
İLME
- İlmek işi
LİME (Kelime Kökeni: Farsça līme)
- Parça
Birleşik Kelimeler: lime lime
MİNE (Kelime Kökeni: Farsça mīnā)
- Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
- Saat kadranı
- Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku
- İnce ve parlak nakış
Birleşik Kelimeler: mine çiçeği, ağaç minesi
MENİ (Kelime Kökeni: Arapça menī)
- Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel (III), atmık, dikel, sperm, sperma
DİNE
-
Konaklama yeri
İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti. - Falih Rıfkı Atay
DENİ (Kelime Kökeni: Arapça denī)
- Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse)
DELİ
-
Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun
Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz - Anonim şiir
-
Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.)
Bu deli öfkeyi kime veya nelere, bir namlu gibi çevireceğini bilemiyordu. - Tarık Buğra
-
Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın
Ben delinin biriyim, ateşe girerim. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... delisi (olmak)
- deli arlanmaz, soyu arlanır
- deli bayrağı açmak
- deli çıkmak
- deli dana (veya danalar) gibi dönmek
- deli deli akanı, bura bura tıkarlar
- deli deliden hoşlanır, imam ölüden
- deli deliyi görünce çomağını (veya değneğini) saklar (veya gizler)
- deliden al uslu haberi
- deli etmek
- deli gibi
- deli ile çıkma yola, başına getirir bela
- deli kızın çeyizi gibi
- delinin eline değnek vermek
- deli olmak
- deli olmak işten değil
- deli pösteki sayar gibi
- deli Raziye gibi
- deli saraylı gibi
- deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
- deliye dönmek
- deliye her gün bayram
- deliye taş atma, başını yarar
Birleşik Kelimeler: deli alacası, deli bal, deli balta, delibaş, deliboynuz, deli bozuk, deli dana hastalığı, deli divane, deli dolu, deli fişek, deli gömleği, deli güllabicisi, deli ırmak, deli orman, deli otu, deli saçması, fermanlı deli, ayran delisi, mahallenin delisi
ELDE
- Çarpma ve toplama işlemlerinde bir sonraki sıranın rakamlarına katılacak olan sayı