Düzen ile Başlayan Kelimeler

DÜZEN ile başlayan 24 kelime bulunuyor. Başında DÜZEN olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Düzen kelimesinin anlamı nedir? Düzen ile biten kelimeler. İçinde düzen olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

DÜZENLEYİCİLİK26, DÜZENLEMECİLİK25

11 Harfli Kelimeler

DÜZENBAZLIK24, DÜZENLEYİCİ23, DÜZENSİZLİK22, DÜZENLEMECİ22, DÜZENTİLEME19, DÜZENLENMEK19

10 Harfli Kelimeler

DÜZENLEŞİM21, DÜZENLEYİM20, DÜZENLEŞİK20, DÜZENCİLİK20, DÜZENLENME18, DÜZENLEMEK18, DÜZENLİLİK17

9 Harfli Kelimeler

DÜZENLEME17

8 Harfli Kelimeler

DÜZENBAZ20, DÜZENSİZ19

7 Harfli Kelimeler

DÜZEN17, DÜZENCE17, DÜZEN14, DÜZEN14, DÜZENEK14

5 Harfli Kelimeler

DÜZEN12

DÜZEN

[isim]

  • Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem

    Bilhassa toprak ve silah meselelerinin bir düzene konmasını, hem de tezelden istediler. - Fikret Otyam

  • Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept
  • Yerleştirme, tertip

    Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır. - Reşat Nuri Güntekin

  • Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim

[mecaz]

  • Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo

[mecaz]

  • Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo

[mecaz]

  • Dolap, hile

    Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak. - Ercüment Ekrem Talu

[müzik]

  • Müzik aletlerinde ses ayarı, akort

[toplum bilimi]

  • Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri

    Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var. - Nezihe Meriç

[halk ağzında]

  • Alet edevat takımı

[halk ağzında]

  • Bez dokuma tezgâhı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • düzen kurmak
  • düzen vermek (veya düzene koymak veya düzene sokmak)

Birleşik Kelimeler: düzen açıklaması, düzen bağı, düzen teker, bozuk düzen, çekidüzen, kaba düzen, kara düzen, kurulu düzen, öncel düzen, sıkı düzen, sosyal düzen, yanaşık düzen, kamu düzeni, kölelik düzeni, savaş düzeni, toplumsal düzen, tören düzeni, yağış düzeni

DÜZENTİ

[isim]

[mecaz]

  • Bir şeyi, bir durumu olduğundan değişik göstermek amacıyla hazırlanan düzen, mizansen

DÜZENLİ

[sıfat]

  • Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam

    Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur. - Samiha Ayverdi

  • Sistemli, nizamlı, metodik

Birleşik Kelimeler: düzenli ordu

DÜZENEK

[isim]

  • Mekanizma

DÜZENLİLİK

[isim]

  • Düzenli olma durumu, sistemlilik

DÜZENLEME

[isim]

  • Düzenlemek işi, tertip, organizasyon

    En saçma görünen batıl inançlar dahi insanın bir duygusunu, bir davranışını düzenleme gayesini güder. - Mehmet Kaplan

  • Belirli bir düzene göre bir araya getirilmiş olan nesne, aranjman

    Çiçek aranjmanı.

  • Düzene koyma, kodifikasyon, regülasyon

[hukuk]

  • Yayımlanan mevzuatın derlenip toplanması ve mevzuatta yapılan değişikliklerin ilgili ana mevzuata işlenmesi, kodifikasyon

[müzik]

  • Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılan değişiklik, aranjman

Birleşik Kelimeler: yeniden düzenleme

DÜZENCİ

[sıfat]

  • Düzen, hile yapan, hileci, oyunbaz, düzenbaz, entrikacı, dessas

DÜZENCE

[isim]

  • Disiplin

DÜZENLENME

[isim]

  • Düzenlenmek işi

    Tedrisatın yeniden nasıl düzenlenmesi, öğretmen kadrolarının nasıl güçlendirilmesi sorularını tartışıyorlar. - Haldun Taner

DÜZENLEMEK

[-i]

  • Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek

    Odasını düzenledi.

  • Yapmak, hazırlamak

    Merdivenleri, masaları gayet hantal, battal şeyler. Bodrumun ışığını da buna göre düzenlemişler. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[müzik]

  • Düzenleme yapmak

[müzik]

  • Müzik aletlerini akort etmek

DÜZENTİLEME

[isim]

[tiyatro]

  • Yönetmenin oyuncuları oyuna uygun bir uyum içine sokması için yaptığı hazırlık, çalışma, mizansen

DÜZENLENMEK

[nesnesiz]

  • Düzenli, düzgün duruma getirilmek

    Yayın ve propaganda işleri bu yeni hayata göre düzenlenecektir. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Yapılmak, tertip edilmek

DÜZENSİZ

[sıfat]

  • Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam, aritmik

    Parasız, arkadaşsız, huzursuz, düzensiz, yarı aç yarı tok bir yaşam sürdürüyorduk. - Ayla Kutlu

  • Sistemsiz

DÜZENLEYİM

[isim]

[hukuk]

  • Devlete ve kişilere ait ormanların, önceden hazırlanıp kabul edilmiş esaslara uygun olarak işletilmesi, amenajman
  • Doğal kaynakların işletilmesi, amenajman

DÜZENLEŞİK

[sıfat]

  • Düzenleri birbirine uygun

[felsefe]

  • Bir sınıflamada aynı düzen ve aynı sırada bulunan