Düze ile Başlayan Kelimeler
DÜZE ile başlayan 45 kelime bulunuyor. Başında DÜZE olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Düze kelimesinin anlamı nedir? Düze ile biten kelimeler. İçinde düze olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
DÜZENLEYİCİLİK26,
12 Harfli Kelimeler
DÜZELTİCİLİK22
11 Harfli Kelimeler
DÜZENBAZLIK24, DÜZEYSİZLİK24, DÜZENLEYİCİ23, DÜZENSİZLİK22, DÜZENLEMECİ22, DÜZENTİLEME19, DÜZENLENMEK19, DÜZELTİLMEK19
10 Harfli Kelimeler
DÜZENLEŞİM21, DÜZENLEYİM20, DÜZENLEŞİK20, DÜZENCİLİK20, DÜZENLENME18, DÜZENLEMEK18, DÜZELTİLME18, DÜZENLİLİK17
9 Harfli Kelimeler
DÜZEÇLEME20, DÜZELTİCİ19, DÜZENLEME17, DÜZELTMEN17, DÜZELTMEK17
8 Harfli Kelimeler
DÜZEYSİZ21, DÜZENBAZ20, DÜZENSİZ19, DÜZELTME16, DÜZELTİM16, DÜZELMEK16
7 Harfli Kelimeler
DÜZENCİ17, DÜZENCE17, DÜZEYLİ16, DÜZEMEK15,
6 Harfli Kelimeler
DÜZEME14
5 Harfli Kelimeler
DÜZEÇ15, DÜZEY14, DÜZEM13, DÜZEN12
4 Harfli Kelimeler
DÜZE11
DÜZE
- Doz
Birleşik Kelimeler: tekdüze
DÜZEN
-
Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem
Bilhassa toprak ve silah meselelerinin bir düzene konmasını, hem de tezelden istediler. - Fikret Otyam
- Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept
-
Yerleştirme, tertip
Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır. - Reşat Nuri Güntekin
- Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim
- Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo
- Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo
-
Dolap, hile
Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak. - Ercüment Ekrem Talu
- Müzik aletlerinde ses ayarı, akort
-
Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri
Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var. - Nezihe Meriç
- Alet edevat takımı
- Bez dokuma tezgâhı
Ata Sözleri ve Deyimler
- düzen kurmak
- düzen vermek (veya düzene koymak veya düzene sokmak)
Birleşik Kelimeler: düzen açıklaması, düzen bağı, düzen teker, bozuk düzen, çekidüzen, kaba düzen, kara düzen, kurulu düzen, öncel düzen, sıkı düzen, sosyal düzen, yanaşık düzen, kamu düzeni, kölelik düzeni, savaş düzeni, toplumsal düzen, tören düzeni, yağış düzeni
DÜZEM
- Dozaj
-
Düzey
Bu filmleri, Türk sinemasına insancıl ve belli bir düzemde yeraltı gerçekliği getiren yapıtlardır. - Selim İleri
DÜZENTİ
- Bir şeyi, bir durumu olduğundan değişik göstermek amacıyla hazırlanan düzen, mizansen
DÜZENLİ
-
Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam
Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur. - Samiha Ayverdi
- Sistemli, nizamlı, metodik
Birleşik Kelimeler: düzenli ordu
DÜZENEK
- Mekanizma
DÜZELTİ
- Düzeltme işi, tashih
- Basılmakta olan bir eserin provaları üzerinde özel düzeltme işaretleriyle yanlışları gösterme, tashih
DÜZEME
- Düzemek işi
DÜZEY
-
Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye
Su düzeyi.
- Bir kursun basamaklarından her biri, kur (I)
-
Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye
Eğitim düzeyi. Kültür düzeyi.
Birleşik Kelimeler: gelir düzeyi, hayat düzeyi, öğrenim düzeyi, su düzeyi, taban düzeyi, yaşam düzeyi
DÜZEMEK
- Herhangi bir karışımı istenilen orana göre hazırlamak, karışımın dozunu belirlemek
DÜZELME
- Düzelmek durumu
DÜZEÇ
- Bir yüzeyin eğiklik derecesini anlamaya yarayan araç, tesviye aleti
Birleşik Kelimeler: kabarcıklı düzeç
DÜZELTME
- Düzeltmek işi, tashih
- Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, ıslahat, reform
- Düzelti
Birleşik Kelimeler: düzeltme işareti
DÜZELTİM
-
Düzeltme işi
Bir dilde düzeltim, kimi zaman da reform gereksemesinin birçok nedenleri olabilir. - Fahir İz
DÜZELMEK
-
Düz duruma gelmek, düzleşmek
Burada toprak basıla basıla düzelmiş.
-
Kötü, bozulmuş bir durumdayken düzenli duruma gelmek
Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez. - Çetin Altan
- Soğuk ve yağış azalmak
-
Hasta iyileşmek
Sen merak etme, yavrucak yakında düzelir. - Halikarnas Balıkçısı