DÖRTLÜ ile Oluşan Kelimeler (DÖRTLÜ Kelime Türetme)

DÖRTLÜ harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. DÖRTLÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dörtlü kelimesinin anlamı nedir? Dörtlü ile başlayan kelimeler. İçinde dörtlü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

DÖRTLÜ16

5 Harfli Kelimeler

DÖLÜT15

4 Harfli Kelimeler

ÖDÜL14, DÖRT12, ÖRTÜ12

3 Harfli Kelimeler

DÖL11, ÖLÜ11, ÖRÜ11, TÖR9, TÜL5, TÜR5

2 Harfli Kelimeler

ÖD10

TÜL (Kelime Kökeni: Fransızca tulle)

[isim]

  • Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma

    Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]

  • Bu dokumadan yapılmış

    Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi. - Ahmet Haşim

TÜR

[isim]

  • Çeşit, cins

    Yazı türleri.

[biyoloji]

  • Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr

    Aslan ve insan türleri.

[felsefe]

  • Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram

    Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.

[sıfat]

  • Türlü

    Bu tür davranışlar iyi değildir.

Birleşik Kelimeler: alt tür, kelime türü, nazım türü, sözcük türü

TÖR

[isim]

[eskimiş]

  • Başköşe

ÖD

[isim]

  • Safra (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödü bokuna karışmak
  • ödü kopmak (veya patlamak)
  • ödünü koparmak (veya patlatmak)

Birleşik Kelimeler: öd kanalı, öd kesesi, sığırödü

[bitki bilimi]

  • Öd ağacı
  • Bu ağacın kıyılmış parçalarından yapılan tütsü

    Derinlerden gelen öd ve günlük kokuları etrafı ve havayı sardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Birleşik Kelimeler: öd ağacı

DÖL

[isim]

  • Canlıların üremesi sonucu ortaya çıkan yeni birey veya bireylerin bütünü, zürriyet, nesil

    Macarların çoğunun bize benzeyişinin bir nedeni de bu döl karışmasıdır. - Haldun Taner

  • Yavru, çocuk

    Yârenlik mi ediyordun, Kara Osman'ın dölüyle? - Turan Oflazoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • döl almak
  • döl vermek

Birleşik Kelimeler: döl ayı, döl döş, döl eşi, döl kesesi, döl yatağı, döl yolu, döllü döşlü, kırık dölü

ÖLÜ

[sıfat]

  • Hayatı sona ermiş, artık yaşamıyor olan, meyyit, morto, diri karşıtı

[isim]

  • Ölmüş insan, mevta, meyyit, müteveffa

    Onu denizden çıkarmak istediler ama biri, müstantik ve doktor gelmeyince ölülere dokunulmaz, diyince bu işten vazgeçtiler. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

  • Hayvan leşi

    Tavuk ölüsü.

[mecaz]

  • Gücü az, zayıf

    Ölü kandil.

[mecaz]

  • Çok durgun, hareketsiz

    Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Etkileme gücü olmayan, canlılığı olmayan

    Ölü bir konuşması var.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ölü gibi
  • ölü gözü gibi
  • ölü gözü kadar
  • ölü gözünden yaş ummak
  • ölümü gör (veya öp)
  • ölüsü bile yetmek
  • ölüsü ortada kalmak
  • ölüyü güldürmek

Birleşik Kelimeler: ölü açı, ölü açımı, ölü dalga, ölü deniz, ölü dil, ölüdoğa, ölü doğum, ölü doku, ölüevi, ölü fiyatına, ölü helvası, ölü mevsim, ölü nokta, ölü örtü, ölü renk, ölü saat, ölü salı, ölü sessizliği, ölü sevici, ölü sezon, ölü soyucu, ölü top, ölü yatırım, ölü yemeği, ölü yıkama, ölü zaman, ölüsü kandilli, ölüsü kınalı

ÖRÜ

[isim]

  • Örme işi

[halk ağzında]

  • Yama olarak yapılan örgü

[halk ağzında]

  • Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set

[isim]

[halk ağzında]

  • Otlak

Birleşik Kelimeler: besi örü

DÖRT

[isim]

  • Dört sayısının adı
  • Bu sayıyı gösteren 4 ve IV rakamlarının adı

[sıfat]

  • Üçten bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dört bir taraf (veya yan)
  • dört dönmek
  • dört duvar arasında kalmak
  • dört elle sarılmak (veya yapışmak)
  • dört göz bir evlat için
  • dört gözle beklemek (veya bakmak)
  • dört üstü, murat üstü
  • dört yanı deniz kesilmek

Birleşik Kelimeler: dört ayak, dört ayaklılar, dört başı mamur, dört bir, dört bucak, dörtcihar, dörtçeker, dörtçifte, dört dörtlük, dörtgen, dört göz, dört işlem, dört kaşlı, dörtkenar, dörtköşe, dört köşe, dörtnal, dörtnala, dörttek, dört yol, dört yüzlü, beş dört, ayın on dördü

ÖRTÜ

[isim]

  • Örtmek için kullanılan şey, kuvertür

    Vazo, ince bir kadın eli ile işlenmiş, beyaz oymalı bir örtünün üzerindedir. - Esat Mahmut Karakurt

  • Yapılarda çatı, dam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • örtüye sokmak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: başörtü, diri örtü, ölü örtü, beşikörtüsü, bitki örtüsü, çatı örtüsü, masa örtüsü, namaz örtüsü, sofra örtüsü, yatak örtüsü

ÖDÜL

[isim]

  • Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat

    Ödül, yarıştırma kurumlarını giderek ellerinde topluyorlar. - Adalet Ağaoğlu

  • Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, mükâfat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödül almak
  • ödül vermek

DÖLÜT

[isim]

[biyoloji]

  • Oğulcuğun gelişimini büyük ölçüde tamamladığı, bütün organ taslaklarının oluştuğu üçüncü aydan doğuma kadarki durumu, cenin, fetüs

DÖRTLÜ

[sıfat]

  • Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan

    Dörtlü sefer tası. Dörtlü abajur.

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde dört işareti bulunan kâğıt veya pul

[isim]

[müzik]

  • Dört kişiden oluşan müzik topluluğu, kuartet

[isim]

  • Taşıtlarda uyarı için dört sinyal lambasının aynı anda yanıp sönmesini sağlayan düzen, flaşör

Birleşik Kelimeler: dörtlü final, dörtlü ganyan