DÖRDÜZLEME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DÖRDÜZLEME harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli DÖRDÜZLEME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖZEME15, ÖZLEM15, ÖLMEZ15, ÖDEME14, DÜZME13, DÜZEM13, MEDÜZ13, MEZÜR11, ZÜMRE11, DÜRME10, ÜZERE10, ZERDE10, ELZEM9, MELEZ9, DELME8, DERME8, ERZEL8, ERDEM8, LERZE8, ÜREME8, REMEL6

REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)

[isim]

[edebiyat]

  • Aruz ölçülerinden biri

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir usul

DELME

[isim]

  • Delmek işi

[sıfat]

  • Delinerek yapılmış

[halk ağzında]

  • Yelek

DERME

[isim]

  • Dermek işi
  • Aynı türden bir araya getirilmiş şeylerin hepsi, koleksiyon

Birleşik Kelimeler: derme çatma

ERZEL (Kelime Kökeni: Arapça erẕel)

[sıfat]

  • Pek rezil
  • Alçak, soysuz

ERDEM

[isim]

  • Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet

    Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya. - Necati Cumalı

[felsefe]

  • İnsanın ruhsal olgunluğu

LERZE (Kelime Kökeni: Farsça lerze)

[isim]

[eskimiş]

  • Titreme, titreyiş

    Aşklarının düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu. - Halide Edip Adıvar

ÜREME

[isim]

  • Üremek işi

[biyoloji]

  • Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül

Birleşik Kelimeler: üreme organları, döllenmesiz üreme, eşeyli üreme, eşeysiz üreme, kendiliğinden üreme

ELZEM (Kelime Kökeni: Arapça elzem)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çok gerekli, vazgeçilmez

    Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir. - Tarık Buğra

MELEZ (Kelime Kökeni: Arapça meles)

[sıfat]

[biyoloji]

  • Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, hibrit, metis
  • Değişik ırkta ana babadan doğmuş olan (kimse)

    Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Katışık, karışık

    Melez bir dil.

DÜRME

[isim]

  • Dürmek işi
  • Gözleme (II)

[halk ağzında]

  • Lahana

ÜZERE

[zarf]

  • Amacıyla

    Müzakere bitince üç dört gün sonra gene evde buluşmak üzere ayrıldılar. - Peyami Safa

  • Şartıyla

    Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsiniz.

  • Neredeyse

    Bu yangın kalbimizde başlıyorsa yani ümitsiz bir aşka düşmek üzere olduğumuzu hissedersek ne yapalım? - Reşat Nuri Güntekin

[edat]

  • Gibi

    Daha önce belirtildiği üzere.

ZERDE (Kelime Kökeni: Farsça zerde)

[isim]

  • Safranla renk ve koku verilen bir çeşit şekerli pirinç peltesi

MEZÜR (Kelime Kökeni: Fransızca mesure)

[isim]

  • Mezura
  • Ölçü

    Kunduraları galiba ayağını sıktığı için mezürü bozuyor, aktrisi kızdırıyordu. - Reşat Nuri Güntekin

ZÜMRE (Kelime Kökeni: Arapça zumre)

[isim]

  • Topluluk, takım, grup, camia

    O, yine de sevenler zümresine olan bağını muhafaza eder. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Tür, cins

Birleşik Kelimeler: zümre edebiyatı, zümre toplantısı

DÜZME

[isim]

  • Düzmek işi

    Kâğıt düzmesini, istediği zarı atmasını ona kim öğretti? - Tarık Dursun K.

[sıfat]

  • Uydurma

    Düzme senet. Düzme belge.